Yeşil sahada büyük maçlar oynarsın, kazanır ya da kaybedersin. Rakibe saygı duymalısın. Sen nasıl çalışıyorsan, rakibin de senin kadar ter döküyor. Beşiktaş’la çok kritik bir maça çıkmıştık, karşılaşma zor geçiyordu. Ama İnönü’de 3 gol birden attım. Böyle bir durumda aşırı bir kutlama yapabilirdim, ama ben bunu evimde kutladım. Çünkü o statta takımlarına gönül vermiş binlerce insan vardı ve saygıyı hak ediyorlardı.
“MELO’YU ÇOK İYİ TANIRIM”
“Melo’nun derbideki yaptıkları bence kesinlikle yanlış. Ama bu benim görüşüm, kimseyi bağlamıyor. Melo ile Cruzeiro’da 2 sene birlikte oynadık. Onun oyun stilini çok iyi biliyorum ve yaptıklarından dolayı Melo’yu yargılamıyorum. Örneğin benim farklı, Taffarel’in farklı yapısı var. Melo’nun da tarzı bu, ancak bana göre yanlış…”
“AİLEMDEN UZAK KALIYORUM"
“Brezilya’ya dönünce her şey çok farklı geldi. Türkiye’deki günlerimi özlüyorum. Türkiye’de idman saatlerimiz daha uygundu ve günleri iyi kullanıyorduk. Ailemle daha çok vakit geçirebiliyordum. Brezilya’da ise deplasman yolculuklarımız en az 2 gün alıyor. Onun dışında neredeyse her gün çift idman yapıyoruz ve ailemden uzak kalıyorum…”
“BEŞİKTAŞ MAÇLARINI UNUTAMAM”
“Türkiye’de derbiler de çok keyifli ve tansiyonlu geçiyor. Fenerbahçe-Beşiktaş maçları, futbol kalitesi açısından daha yüksek ve izlenmeye değer karşılaşmalar oluyor. Heyecanı yüksek, bol gollü… Galatasaray maçlarının atmosferini kelimeler ile anlatmak neredeyse imkansız… Ama Galatasaray derbilerinde çoğu zaman olaylar futbolun ötesine geçiyor. Örneğin son maçta futboldan çok sadece Emre ile Melo konuşuluyor. Beşiktaş karşılaşmalarında ise goller, mücadele, şık hareketler konuşulurdu. Tam bir derbi gibi…” (Amkspor)