Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Metin Hüsem, "Bugün eline çekiç alan ben ustayım diyor. Hayır, inşaat sektörünün gerçekten çok ciddi olduğu artık görüldü" dedi. Ordu Üniversitesi Meslek Yüksekokulunda "Kentsel dönüşüm ve yıkım yöntemleri" konulu seminer verildi. Seminere konuşmacı olarak katılan Hüsem, depremlerde yıkılan binaların genellikle kusurlarının aynı olduğunu belirtti. Türkiye'nin yüzde 98'inin deprem kuşağında olduğuna işarete eden Hüsem, "Bu zamana kadar 1992 Erzincan depreminde, 1999 Marmara ve Van depremlerinde gördüğümüz manzara yapıların hep aynı kusurlardan yıkıldığıdır. Binaların kolon ve beton dayanımının eksik olduğu görülmüştür. Bundan sonra da deprem kuşağında bulunmamız nedeniyle binalar aynı hatalardan dolayı yıkılacak. Bu nedenle kentsel dönüşümde aksayan yönlerinin bir an önce giderilerek öncelikle bir ve ikinci deprem bölgelerinde bulunan illerin bir an önce kentsel dönüşüme tabi tutulması ve kentlerimizin daha yaşanabilir, güvenebilir hale gelmesi gerekir" dedi. İnşaat sektöründe çalışan işçilerin daha donanımlı olması gerektiğini de vurgulayan Hüsem, şöyle devam etti: "Bugün eline çekiç alan 'ben ustayım' diyor. Hayır, inşaat sektörünün gerçekten çok ciddi olduğu artık görüldü. Nasıl bir çıraklık eğitim merkezinde kaynakçısı, mermercisi, berberi ya da mobilyacısı ders alıyorsa inşaat sektöründe çalışan işçilerin de ders alması gerekiyor. Buralarda eğitim alan işçi hatasının ne olduğunu neye mal olacağını bilmesi lazım. Bu bilmeleri gerekenler kendi sağlığı ve can güvenliği için de önemlidir. Ülkemizde maalesef hiçbir işçinin kafasında kolay kolay baret göremezsiniz. Ya da hiçbir işçinin onuncu katta sıva yaparken emniyet kemeri taktığını göremezsiniz. Bunların da farkına varmak lazım." Prof. Dr. Hüsem, işçilerin eğitilmesiyle yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçilebileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Eğitim alan işçi dolayısıyla işi bilerek yapmaya başlayacaklardır. Hangi hatayı yaptığında neye mal olduğunu çok iyi bilecektir. Bu konuda işçilerin de mutlak eğitilmesi gerekiyor. Belki kendi aralarında da bir dernek kuracaklar. Böylelikle kendi içlerinde kötüleri ayıklayacaklar. Bugün bir sıva ustasını çok az bulabiliyorsunuz. Çünkü yok ve bunlar eğitilmiş değil. İş bulamadığı için 'şu inşaatta çalışayım' diyor. Bu yanlış bir şey. Bugün işçi kadar işverenin de sorumlulukları vardır. Binasını yaptıran işveren ucuza yaptırmak ister. İnşaat ustası da bir an önce binayı yapmak ister. Bundan dolayı depremdeki olumsuz tablolarla karşılaşabiliyoruz. Bu tabloları en yakın Marmara ve Van depremlerinde gördük." İnşaatlarda İş güvenliğine de değinen Hüsem, "İş güvenliğimiz yüzde iki. Çünkü halen 15. katta bir işçinin yağmur deresini çatıya asılarak onardığını görebiliyoruz. Ya da başka bir işçinin 11. katta bir kalasın üzerinde emniyet kemeri olmadan sıva yaptığını görebiliyoruz. Biliyoruz ki bir işçinin emniyet kemeri ve baret takması zorunludur. Cezası da ağırdır. İnşaatta bir işçinin yaralanması işvereni büyük sorumluluk altına sokar. Bu konuda yasalar da ortadadır ama maalesef uygulanması noktasında eksiklerimiz çoktur" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz