İnsan Hakları Öğrenci Kongresi

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Ulukapı, çağdaş dünyayla entegre olamayan, evrensel değerleri benimseyemeyen, insan hakları, demokrasi ve

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Ulukapı, çağdaş dünyayla entegre olamayan, evrensel değerleri benimseyemeyen, insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti gibi kavramları geliştiremeyen ülkelerin yalnızlığa mahkum edildiğini söyledi. Ulukapı, SÜ Hukuk Fakültesi'nde düzenlenen İnsan Hakları Öğrenci Kongresi'nin açılışında, insanlığın büyük yıkımların ve acıların ardında birbirlerine yakınlaşmaya, ortak birtakım değerler üretmeye ve bunları kurumsallaştırmaya çalıştığını ifade etti. Varlığını koruyabilmenin ve diğer ülkelerle rekabet edebilme yolunun yalnızlıktan değil, öz benlik korunarak evrensel kriterlere hakim olan iş birliğinden geçtiğini belirten Ulukapı, ​şunları kaydetti: "Bugün çağdaş dünyayla entegre olamayan, evrensel değerleri benimseyemeyen, insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti gibi kavramları geliştiremeyen ülkeler, yalnızlığa itilmektedir. Biz bugün medeniyetler arasında gerçekleştirilebilecek bir diyaloğun dünya barışı ve kardeşliği için gerekli bir iş birliği çabası olduğunu düşünüyoruz. Farklılıkların birbirlerini tolere etmeleri ve ortak bir zeminde buluşmalarının, demokratik dünya için kaçınılmaz bir durum olduğunu belirtmek isterim. İnsan hakları açısından Thomas Paine'nin de ifade ettiği gibi; birey, devletlerden, yönetimlerden öncedir ve bireyler bizzat kendileri tek tek kişilik ve hükümranlık haklarına dayanarak bir yönetim oluşturmak amacıyla birbirleriyle anlaşmaya girerek, yönetimleri ya da hükümetleri, devletleri oluşturmaktadır. Anlaşmanın gerçekleştiricisi birey olduğundan, yönetimler bireylerin haklarını ihlal edici düzenlemelere giremezler. Çünkü anlaşmayla birey haklarından vazgeçmiş değildir. Aksine söz konusu hakların korunmasını istemektedir. Yönetim ya da devlet, toplumun ortak işlerinin yürütülmesinde araçsal bir değere sahiptir." - Kongrede, günlük hayatta tartılışılan birçok konu yer alıyor Raoul Wallenberg Enstitüsü Türkiye Temsilcisi Gamze Rezan Sarışen de kongre programının heyecan verici düzeyde olduğunu aktardı. Günlük hayatta insan hakları açısından tartışılmakta olan birçok konunun kongrede yer aldığını anlatan Sarışen, toplumsal barıştan nefret söylemine, özel şirketlerin faaliyetlerinden sivil itaatsizlik konularına kadar birçok konunun, farklı disiplinlerden gelen akademisyenler tarafından 3 gün boyunca insan hakları perspektifinde tartışılacağını vurguladı. SÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Öğüt ise devletlerin insan haklarına saygılı olmaktan ziyade, insan haklarına dayanan bir yönetimi oluşturması gerektiğini dile getirdi. Dünyada insan haklarına yönelik pek çok çalışmanın olduğuna dikkati çeken Öğüt, insan hakları ihlali yapanların çoğunluğunu eğitimli kişilerin oluşturduğunu belirterek, öncelikli konunun değerler eğitimi olduğunu söyledi. SÜ İnsan Hakları Merkezi, İsveç merkezli insan hakları araştırmaları yapan Raoul Wallenberg Enstitüsü iş birliğinde gerçekleşen kongrede, eşitlik ve özgürlükten eğitim hakkına, sosyal, ekonomik ve kültürel haklardan sivil siyasal haklara, teoriden pratiğe, dünyada ve Türkiye'de insan hakları konuları tartışılacak. Farklı üniversitelerden lisans, master ve doktora öğrencilerinin katılacağı, yaklaşık 50 öğrencinin sunum yapacağı kongre, 4 Mayıs'ta sona erecek.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: