İnsanların eski zamanlarda bebeklere yaptığı çok tuhaf şeyler!

Eski zamanlarda insanoğlu bebekler üzerinde öyle ilginç şeyler denemiş ki şoke olmamak mümkün değil. İşte o zamane gelenekleri...

Burada bahsedeceğimiz şeyler öylesine acayip, öylesine ilginç ki nasıl olmuş da neslimiz tükenmeden bugünlere kadar gelmişiz insan hayret ediyor. Üstelik bahsedeceğimiz şeyler taş devrinden falan kalma şeyler değil, çoğu 1920’ler, 30’lar falan.

    1. yüzyılda çok ağlayan ve diş çıkaran bebeklere verilen Mrs. Winslow marka yatıştırıcı şurubunun içerisinde alkol, marihuana, morfin ve kloroform bulunmaktaydı.
    Reklam
    Reklam

  1. Bir zamanlar Paris “bebeksiz şehir” olarak adlandırılırdı, bunun sebebi bebeklerin bakıcılarıyla birlikte şehir dışına gönderilmesiydi.

    1. yüzyıla kadar bebekler sıklıkla direkt kaynağından süt emermiş, özellikle keçi ve hatta eşek! Genellikle anneler hayvanın altına beşiği yerleştiriyor ve bebek direk hayvanın memesinden süt emiyor! Koyun, inek ve hatta eşek ve at bu iş için kullanılıyor ama en çok tercih edileni keçi. Hayvanlar kendi yavrusunun sesini duyunca çoğu zaman bebeklerin üzerinden geçip gidiyormuş.

  1. Gıdıklamanın bebeklerde ciddi hasarlar doğuracağına dair yaygın bir inanış mevcutmuş. 1922 yılında eğitmen Angelo Patri’nin yazdığı kitapta şu cümle yer alıyor: “Gıdıklamak çocuklar için kötüdür, bazen çok ciddi zararlar verir ve asla iyi bir sonuç doğurmaz”
Reklam
Reklam

  1. 1928 yılında psikolog John Watson sabahları uyandığında çocuğunuzu kucaklamak, öpmek veya ona sarılmak yerine onunla el sıkışın tavsiyesinde bulunmuş. Çocuklarla çok fazla temas kurmak iyi değildir diye öğütler veriyormuş.

  1. 1900’lerin başında baş parmağını emen çocukların ileride kronik bir mastürbatör olacağına inanılıyormuş. Şaka sanıyorsunuz ama bu gerçek, çocukları mastürbatör olmasın diye eldiven giydiren, gözünü çocuklarının üzerinden ayırmayan ebeveyn dolmuş ortalık.

  1. Sakarozun yenidoğanlar üzerinde sakinleştirici bir etkisi olduğunu düşündüklerinden bebeklerin emziklerini sürekli olarak bala veya şekere batırıyormuş ebeveynler.
Reklam
Reklam

    1. yüzyılda ailelerin kullanmayı çok sevdiği bir biberon türü vardı adı: “Bebek öldüren! Evet, yanlış okumadınız ucunda esnek bir pipet bulunan şişeler çok revaçtaymış, çünkü bebekleri bununla beslerken ebeveynin sürekli şişeyi tutması gerekmiyordu. Ancak o zamanın hijyen şartlarında bu pipetlerin içini temizlemek mümkün olmadığı için binlerce bebek hastalık kaparak öldü.

  1. Günümüzdeki modern biberonlar icat edilmezden evvel bebekler sütü inek boynuzundan içiyormuş.
Reklam
Reklam

  1. Antik Yunan’da şarap bebek beslenmesinde önemli bir yer tutuyormuş.

  1. Eski çağlarda derilerinin sertleşmesi için bebekler tuzlanıyormuş! Evet, kundaklamadan önce tuzlu suya daldırıp çıkarıyorlarmış bebeleri.

  1. Kundaklamanın yararlı mı zararlı mı olduğu bugün hala tartışılıyor ancak eski zamanlarda bebekleri öyle kundaklıyorlarmış ki bebeğin kafasını dahi oynatması mümkün olmuyormuş.

  1. Orta Çağ’da bebeklerin altının bağlanması diye bir şey yok, hepsi g*tü açıkta geziyormuş. Sonra neden tifo, dizanteri, difteri salgını oldu.

  1. Kundaklamanın gözden düşmesiyle bebekleri soğuk suya daldırma popüler olmuş. Kundaklama bebeklerin sıcağı sevdikleri düşünülerek ortaya çıkmış, ancak sonra bu gözden düşmüş ve bebekleri soğuk suya daldırma modası başlamış. Hatta Jean Jacques Rousseau bile “insanlar bebeklerini soğuk suyla yıkamalılar, yaz ve kış soğuk suda hatta buzlu su ile banyo yaptırmalılar demiş.
Reklam
Reklam

  1. Küvözün mucidi bir hayvanat bahçesi müdürü, civcivler için kullandığı düzeneği biraz geliştirmiş ve küvöz orataya çıkmış.

  1. Hastanelerde doktorlar ve hemşireler bebeklere dokunma konusunda son derece ürkek, öyle ki bebekleri hamsterlar gibi çubukla besliyorlar.

  1. Ve son olarak 1930’lardaki bebek kafesleri! Patenti Emma Read isimli bir hanımefendiye ait olan bu kafesler özellikle şehirde yaşayanlar tarafından tercih edilmiş ve kullanılmış. Neden böyle bir şey kullanılmış bilinmez...
Reklam
Reklam