İZMİR (İHA) - İnsanoğlunun teknolojinin yaratıcısı ve sahibi olarak kalmak zorunda olduğunu belirten Ege Üniversitesi (EÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Aslan, "İnsanlık, teknolojinin esiri olmamalıdır. Eğer yeni kuşakları makinenin esiri olmasını engelleyecek olan teknolojik ilerlemeleri izlemeye hazırlamıyorsak, bir felakete koşuyoruz demektir" dedi.
Genç nesillerin teknolojik bir dünyada yaşadığını açıklayan Prof. Dr. Kadir Aslan, "Bu dünya onların kişisel yorumu ve bireysel kimliklerinin bir parçası olmalıdır. Genç, teknolojinin, yaşamı tehdit etmesi konusunda tartışmalıdır. Onlar birkaç istisna dışında teknolojinin avantajlarından hoşlanırlar. Teknolojiyi geliştiren insanlığın problemlerini izleyen gençler, teknolojik olgunluğa ancak eğitim sayesinde ulaşır. Teknolojik olgunluğa ulaşmada yetişkinlerin anlayış ve yardımına ihtiyaçları vardır. Bu da ancak barışçı, demokratik ve yaşama hakkına saygıyı ön planda tutan bir insanlık idealinin eğitim sistemi yoluyla kazandırılmasıyla mümkün olabilir" diye konuştu. 21.yüzyılın en dikkate değer özelliğinin teknolojik alandaki müthiş gelişmeler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aslan, şunları söyledi:
"Söz konusu bu göz kamaştırıcı ve büyüleyici gelişmenin ortaya çıkardığı en önemli sorun özellikle gençlerin teknolojik yaşama uyum sorunudur. Aslında bu durum makro düzeyde toplumun genelinin sorunudur. Dolayısıyla bir bakıma toplumsal bir sorun ile karşı karşıyayız. Tüm toplumun olduğu gibi gençliğin de yaşamla ilgili sorunlarından biri teknolojidir. Zira genç kuşaklar dünya teknolojisi içinde (hatta bazen bu teknolojinin yardımı ile) doğuyor, yaşıyor, büyüyor, dolayısıyla bütün benliğiyle teknolojiden etkileniyor. Sonuçta, teknolojinin göz kamaştırıcı gelişmelerine karşı hayranlık ya da vazgeçme, reddetme gibi bir tutum geliştirmeye başlıyor. Bu nedenle günümüz gençliği zaman zaman mekanik dünyaya isyan etmekle ya da bu dünyanın esiri olmakla nitelendirilse de hiç kuşku yok ki, teknolojinin bütün yararlarını ve kolaylıklarını kabul ediyor."