İnternet kullanımına yönelik aşırı zihinsel uğraş, internette geçirilen sürenin her geçen gün artması, kısıtlanmalarda duygudurumda ani değişiklikler oluşması, yoğun sıkıntı, aşırı huzursuzluk, sinirlilik, kişilerarası çatışmalara yatkınlığın oluşması, internetin aşırı kullanılması nedeniyle okul devamsızlığı ve akademik başarının düşmesi gibi ölçütlerin varlığında İNTERNET BAĞIMLILIĞI akla getirilmelidir.
Toplumdaki internet bağımlılığının yaygınlık oranı çalışmalara göre değişkenlik göstermekle beraber % 6-14 aralıkta olduğu öne çıkmaktadır. En büyük risk grubu 12-18 yaş arasındaki ergenlerdir. Yapılan çalışmalarda %50’sinde başka bir psikiyatrik bozukluk bulunduğu ortaya konmuştur. En sık rastlanan bozukluklar madde kullanımı (%38), duygudurum bozukluğu (%33), anksiyete bozukluğu (%10), psikotik bozukluk (%14) depresyon veya distimidir (%25). Ülkemizde yapılan bazı çalışmalarda ise, özellikle genç yaş grubunda Dikkat Eksikliği-Hiperaktivite Bzk., Sosyal Fobi, Depresyon varlığında veya ailede Bağımlılık öyküsü olduğunda riskli internet kullanımına yatkınlık olabileceği bulunmuştur.
Uluslararası literatürdeki bazı çalışmalarda ise depresyonun, patolojik internet kullanımının gelişiminde önemli bir etken olduğu gösterilmiştir. Depresyon, internet bağımlılığında hem bir neden hem bir sonuç olabilmektedir.
Teknoloji çağında bilgisayar ve internet ortamının olumlu katkılarının yanında olumsuz cinsel bilgilere erişim, şiddet davranışları, alkol ve sigara alışkanlıkları, kumar, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, obesite, bedensel duruş bozulmaları ve eklem ağrılarına yol açabildiği bilinmektedir.
Evdeki internet kullanımında ailenin dikkat edeceği hususlarda aşağıdaki noktalar göz önünde tutulmalıdır:
İnternetin evdeki görünür bir alanda kullanılması, ebeveynlerin internet kullanım ve erişilecek sitelere dair bilgilerinin olması ve çocuklarına olası tehlikeleri yaşa göre anlatmaları; örneğin özel bilgi ve özel resimlerini paylaşmama, ev dışı başka bilgisayarlarda şifre hesaplarını kapatmayı unutmamaları hatırlatılmalıdır. İnternettte konuştuğu kişilerle gerçek hayatta buluşmamasına dair dikkat çekilmelidir.
Kişiler arası ilişkilerdeki kuralların orada da geçerli olduğunu, normalde söylenmeyecek sözlerin orada da yazılmaması gerektiği hatırlatılmalı ve çevrimiçi kumar oynamalarının yasadışı olduğu anımsatılmalıdır.
Zaman sınırlaması mutlaka konulmalıdır. Okul öncesi dönemde eğitim ve eğlence amaçlı internet kullanımının 30 dakikayı geçmemesi ve bir erişkinin yanında izleyici ve açıklayıcı konumda olmasına dikkat edilmelidir. İlköğretim döneminde ödev dışı eğlence amaçlı hafta içi 30 dk-1 st ve lise de ise ödev, araştırma dahil tüm kullanımın 2,5 saatlik süre içinde tutulmasına yönelik kuralın yerleşmesi sağlanmalıdır.
Kullanım sözleşmesi disiplin kazandırmada etkili bir araç olabilmektedir.
Çocuğunuzun boş zaman faaliyetlerini sosyoekonomik şartlarınıza göre planlayıp, çevresinde spor, hobi ve sosyal faaliyetlere yer veren arkadaşlar edinmesini özendirmeye çalışılmalıdır.
Çocuğunuzun interneti sağlıklı kullanması için gereken teknik önlem ve uygulamalar ile ilgili bilgilere Microsoft’un ‘Ailenizi Koruyun’ bölümünden ulaşmak mümkündür.
İnternet bağımlılığına sebep olan diğer psikolojik problemlerin farkında olmak ve bunların iyileştirilmesine yönelik yardım arayışı da gözetilmelidir.
Dr. Nuşin Bilgin
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi
info@doktorlarmerkezinoropsikiyatri.com