Mark Ward
BBC teknoloji muhabiri
Pornografi konusunda pek çok şey genellikle abartılır. İnternette ne kadar pornografik içerik bulunduğuyla ilgili istatistikler de bu abartıdan payını alıyor.
Bu istatistikler pek çok ülkede hükümetler, uzmanlar ve medya; pornografinin çocuklar ile gençler üzerindeki etkisini tartışırken daha da büyük önem kazanıyor.
Bu tartışmalarda sık sık gündeme getirilen bazı istatistikler, kaynağı tam olarak belli olmayan bilgi ve iddialar var.
Tartışmalarda kullanılan verilerden birisi, internetteki içeriğin %37'sinin pornografi olduğu iddiası.
Bu istatistiği kullananların hemen hepsinin kaynağı ise, Optenet adlı şirket tarafından 2010 yılında yayımlanan bir basın bilgi notu.
Optenet, verileri inceleyip istenmeyen kısımları ayıklamaya yönelik sistemler geliştiren bir 'filtre' şirketi.
Şirketin bir sözcüsü, BBC'ye yaptığı açıklamada, bu verilerin artık güncel olmadığını ve internetle ilgili istatistikî bilgi olarak artık kullanılmaması gerektiğini söyledi.
Optenet'in basın notundaki verilerin güncel olmayışının en basit sebebi, 2010 yılından bu güne, internetteki veri düzeyinin çok artmış olması.
İskandinav araştırma şirketi Sitef'e göre, insanoğlunun ürettiği her türlü verinin %90'ı, son iki yılda ortaya çıktı.
Bu patlamanın başlıca nedeni internetin, akıllı telefonların, sosyal medyanın yaygınlaşması ve hükümetlerle bilim insanlarının dâhil olduğu bazı büyük veri projelerinin hayata geçmesi.
Ancak yine de, Optenet'in 2010 yılındaki "İnternet içeriğinin yüzde 37'si pornografi" açıklamasının o tarihte bile doğru olup olmadığını tartışmak gerekiyor.
Şirket bu istatistiğe, internetteki dört milyon sayfayı 'temsilî örnek' olarak alarak ulaştıklarını belirtiyor.
Fakat yine aynı yıl, cinsellik üzerine bugüne kadar yapılan en kapsamlı araştırma, internetteki en popüler sitelerden kaçının pornografik içeriğe sahip olduğu konusunda farklı bir tablo ortaya koyuyor.
Araştırmacılar, tüm dünyada en çok ziyaret edilen bir milyon sitenin incelenmesi sonucunda, bunlardan sadece %4'ünün pornografi içerdiğini ortaya çıkarmış.
İki araştırmanın değerlendirme ölçütleri birbirinden farklı.
Optenet sayfaları sayarken, akademik araştırma tek tek sayfaları değil internet sitelerini temel alıyor.
Aynı zamanda, bir sitenin çok sayfası olmasının, kullanıcıları üzerinde daha fazla etki yaptığını söylemek de mümkün değil.
Tartışmalarda yine sıkça gündeme gelen verilerden birisi de Extreme Tech adlı bir şirkete ait.
Bu şirketin istatistikleri, tüm internet trafiğinin %30'unun pornografi sitelerinden elde edildiğini gösteriyor.
Şirket bu orana, bir pornografi sitesinin günlük erişim rakamlarını, benzer diğer sitelerin sayısıyla çarparak elde etmiş.
Ancak bu hesapta herşeyden önce, internet genelinde dolaşan veri miktarı çok daha düşük kabul edilmiş.
Extreme Tech'in istatistiklerinde, tüm internette dolaşan günlük veri miktarı 'yarım eksabayt' olarak kabul ediliyor.
Ancak dev donanım şirketi Cisco'nun verileri bu rakamın 1,4 eksabayt olduğunu gösteriyor.
Pornografiyle ilgili tartışmalarda hemen herkes bu tür istatistikleri kullanıyor ancak hemen hemen hiç kimse, bu istatistiklerin kaynağını araştırma ihtiyacı duymuyor.
Tüm veri ve istatistik karmaşasına rağmen, uzmanlar, tahmin edilenden daha az da olsa, internetteki pornografik içeriğin yine de çok fazla olduğunu vurguluyorlar.
Eldeki en kesin veriler temel alındığında, internette yapılan tüm aramaların %14'ünün ve toplam internet sitelerinin %4'ünün pornografi içerikli olduğu ortaya çıkıyor.