İntihar sanılıyordu kadın cinayeti çıktı! Şeytani plan böyle ortaya çıktı: Çarşaftaki düğüm detayı...

İzmir'de 2 yıl önce banyodaki havlupana asılı bir biçimde ölü bulunan 33 yaşındaki Duygu Bölükbaş'ın intihar ettiği düşünülüyordu. Ailenin şüphesi yaşanan olayın kan donduran detaylarının ortaya çıkmasına sebep oldu. İntihar ettiği düşünülen Bölükbaş'ın aslında yaşadığı erkek tarafından kadın cinayetine kurban gittiği ve olaya intihar süsü verildiği ortaya çıktı. Çarşaftaki düğüm detayı ve DNA örnekleri şeytani planı ortaya çıkardı.

2022 yılında İzmir'in Bornova ilçesinde lüks bir sitede meydana gelen olayda tekstil firmasında müdür olarak çalışan Duygu Bölükbaş, evinin banyosunda kendisini asmış bir halde bulundu. Birlikte yaşadığı 28 yaşındaki erkek arkadaşı E.T. yaşanan elim olay sonrası polise verdiği ifadede Duygu Bölükbaş'ın intihara meyilli olduğunu ve aralarındaki tartışma sonrası kendisini banyoya kitlediğini bir süre sonra ise banyoda Bölükbaş'ın cansız bedenini bulduğunu söylemişti. Fakat E.T.'nin şeytani planı ailenin şüphesi üzerinde ortaya çıkarıldı.

Reklam
Reklam

ŞEYTANİ PLAN ÇARŞAFTAKİ İPUCUYLA ORTAYA ÇIKARILDI!

Genç kadının erkek arkadaşı yine ifadesinde, Duygu'nun intihara meyilli olduğunu, yaşadıkları tartışmanın ardından banyoya girdiğini, çıkmayınca da halası S.T.'ye kontrol etmesini istediğini ve ardından Duygu Bölükbaş'ın cansız bedenini bulduklarını öne sürdü. Konu daha sonrada fazla araştırılmadan "intihar" olarak kayıtlara geçti.

Duygu Bölükbaş'ın ailesi ise kızlarının hiçbir zaman intihar ettiğine inanmadı. Ailesinin ifadesi ve şüphesi üzerine geniş çaplı inceleme başlatıldı. Aile ve avukatın yeni delilleri, dedektif gibi iz sürmesiyle savcılık keşif kararı verdi.

Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğinin keşif çalışmalarında, Duygu Bölükbaş'ın havluyla kendisini asmasının mümkün olmadığını, havlupanın bulunduğu duvar ile bu duvara bitişik yaklaşık 1 metre yüksekliğinde banyo tezgahı olduğunu, Bölükbaş'ın kendisini asması için yeterli yüksekliğin bulunmadığı tespit edildi.

Öte yandan Duygu Bölükbaş'ın tırnaklarında, E.T.'ye ait DNA örnekleri çıktı. Bu durum boğuşmanın delili olarak kayda geçti. Asıldığı iddia edilen çarşafta da boğulmaya elverişli bir düğüm olmadığı belirlendi.

Reklam
Reklam

SIR GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI: BIÇAKLA TEHDİT EDİP VİLADA KOVASI İSTEMİŞ

Öte yandan, olay gecesi genç kadın ve sevgilisi E.T.'nin sitede tartıştığı, sevgilisinin genç kadını bıçakla tehdit ettiği, genç kadının korkudan ellerini başına doğru kapattığı kameralara doğru yansıdı. Banyoda kan izinin bile bulunmadığı olayda yine şüpheli E.T.'nin, aşağıdan vilada kovası da aldığı kameralarca kaydedildi.

Yapılan çalışmalarda, E.T.'nin Duygu Bölükbaş ile yaşadığı tartışmanın ardından kadını sert bir cisimle kafasından yaraladığı, devamında da bir cisim ile Bölükbaş'ın boğazını sıkarak öldürdüğü soruşturmanın iddianamesinde yer aldı. Cinayet şüphelisi E.T., yapılan çalışmaların ve iddianamenin hazırlanmasının ardından 22 Mart 2024 günü çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı.

"ŞÜPHE DUYULMAYINCA OLAY KAPATILMIŞ"

Ailenin avukatı Levent Kahya, ailenin hiçbir zaman kızlarının intiharına inanmadığını, bu şüphe üzerine yoğun bir çalışma yaptıklarını söyledi. Avukat Kahya, “Aile, Duygu'nun kesinlikle intihar edebilecek bir karakterde insan olmadığını, kesinlikle bu tarz bir davranışta bulunmayacağını söyledikleri için ben aileye inandım ve araştırmalara başladık. Bu araştırmalar boyunca onlarca kişiyle görüştük. Sitenin güvenlik müdürlerinden, güvenlik personellerinden, komşulardan, komşu olan esnaflardan bilgiler aldık. Bilgiler ışığında, cinayet büro amirliğinin yapmış olduğu olay yeri inceleme ve benzeri çalışmaları takip ettiğimizde, olayın aşırı şüpheye uyandıran bir durum olduğunu fark ettik. Bununla ilgili başsavcılığımızla irtibata geçtik ve başvurularda bulunduk. 112 kayıtlarının getirtilmesini istedik, site kamera görüntülerinin getirtilmesini istedik. Bunlarla ilgili saat çalışmaları yaptığımızda, sanık ve ailesinin gerçek dışı beyanlarda bulunduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine savcılık yeniden bir keşif kararı aldı. Eve gidildiğinde ve banyoda inceleme yapıldığında, kızımızın asılı olduğu iddia edilen havlupanın bu ağırlığı taşıyabilecek nitelikte olmadığı anlaşıldı. Aynı zamanda metre ve mesafelerin asması için dahi olsa yeterli olmadığı anlaşıldı. Beyanların tutarsızlığı ve delil karartmaya yönelik eylemler göz önünde bulundurulduğunda, savcılık tarafından DNA incelenmesi istendi. Sanığın DNA'sı alındı. Sanığın DNA'sı maktulün; yani Duygu kızımızın tırnak içi DNA'sıyla karşılaştırıldı ve burada sanığın DNA'sı çıktı. Bununla beraber artık tüm bilimsel verilerle atılı suçun işlendiği ortaya çıktı. Çok derin bir çalışma yapmış ekipler; fakat bunun intihar olduğu önyargısıyla yaklaşılınca, şüphe duyulmayınca biraz olay kapatılmış. Haklı olarak kapatılmış; ama biz daha derinlemesine bir çalışma yaptık. Daha öncesinde atılmış olan mesajlar var, tehdit içeren mesajlar var. Bunlar bizim elimizdeydi. Adalet uzadıkça, geciktikçe ailenin acısı kat kat artıyor. Adalete olan güven sarsılıyor. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” dedi.

Reklam
Reklam

ANNENİN YÜREK YAKAN FERYADI: "ADALET İSTİYORUM"

İzmir Adliyesi önünde açıklamalarda bulunan anne Nuriye Bölükbaş da, gözyaşlarına boğularak, “adalet istiyorum” dedi.

Anne Bölükbaş, şöyle konuştu: “Bunun mücadelesi kolay olmadı bir anne olarak. Çok zor süreçlerden geçtim; ama inandım. Kızımı çok iyi tanıdığım için böyle bir şey yapmayacağına kesinlikle emindim. Bundan dolayı da ne yapmam gerekiyorsa uğraştım. Çabalarımın sonucunu aldığımı düşünüyorum. Benim çabam adaletin yerini bulması, canilerin elini kolunu sallayarak ocaklara ateş düşürmesinler. Ben yanıyorum, yaşamıyorum, kızımla ben öldüm. Başka annelerin de ölmesini istemiyorum. Türkiye'nin kanayan yarası. Ne olur caniler elini kolunu sallayarak gezip de benim düştüğüm duruma başka bir anneyi düşürmesin. Yaşamıyoruz; yani bir evlat kolay büyütülmüyor. İki senedir uğraşmaktan çok yoruldum. Şahsın bize tehdit mesajları, kızımı yalnızlaştırmaya çalışması, aileyle küstürmesi, etrafa küstürülmesi, kızımı öldürmekle tehdit etti. Bu savcılıkta da zaten var, mesajlarda var. 13 yaşındaki çocuğun bedelini, annesizliğin bedelini kim ödeyecek. Anne olarak soruyorum kolay mı annesizlik? Yani bir çocuk annesiz kaldı. Şahıs benim kızım öldükten sonra çok geçmeden hayatına birini daha alıp bir kurban daha seçti. Tekrar cezasını almadığı zaman, aynı kurbanlar tekrar tekrar; Duygu olacak, Ayşeler olacak, Fatmalar olacak, bitmeyecek yani. Bundan dolayı adalet yerini bulsun, hak ettiği cezayı alsın. Benim çabam bu. Benim yandığım gibi bir başka anneler de yanmasın. Kimseden korkmuyorum. Yaşadığım sürece de asla bu olayın bu peşini bırakmayacağım.”

Reklam
Reklam

Kaynak: İHABu içerik Doğukan Akbayır tarafından yayına alınmıştır

Anahtar Kelimeler: