Ipard Programı Değerlendirme Toplantısı Nevşehir’de Yapıldı

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından düzenlenen IPARD (Kırsal Kalkınma) Değerlendirme Toplantısı Nevşehir’de gerçekleştirildi.Kapadokya Dedeman...

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından düzenlenen IPARD (Kırsal Kalkınma) Değerlendirme Toplantısı Nevşehir’de gerçekleştirildi.Kapadokya Dedeman Otel’de gerçekleştirilen ve Kırsal Kalkınma Programının değerlendirildiği toplantıya Nevşehir Valisi Meymey Aydın, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Dr. Gürsel Küsek, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Daire Başkanı Ali Ergin, Kırsal Kalkınma Daire Başkanı Ali Ergin, 42 ilin Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü ile TKDK Koordinatörleri katıldı.Toplantının açılışında konuşan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Daire Başkanı Ali Ergin, IPARD’ın Avrupa Birliği (AB) tarafından aday ve potansiyel aday ülkelere destek olmak amacıyla oluşturulan, Katılım Öncesi Yardım Aracının Kırsal Kalkınma Projesi olduğunu ifade etti. IPAR’ın AB’nin Ortak Tarım Politikası, Kırsal Kalkınma Politikası ve ilgili politikaların uygulanması ve yönetimi için uyum hazırlıklarını ve bu kapsamda politika geliştirilmesini desteklemeyi amaçladığını vurgulayan Ergin, IPARD desteğinin 2007-2013 dönemini içeren çok yıllı “Kırsal Kalkınma Programı” kapsamında uygulandığını ve bu destek kapsamındaki yatırımların Avrupa Komisyonu ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edildiğini söyledi.Avrupa Komisyonu tarafından 2008 yılında onaylanan Kısal Kalkınma (IPARD) Programının; Türkiye’nin katılım öncesi dönemdeki önceliklerini ve ihtiyaçlarını dikkate alarak sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için kapasite oluşturmayı ve işletmeleri AB standartlarına yükselmeyi amaçladığını kaydeden Ergin: “AB komisyonunun 1. fasıl kapsamında Türkiye’ye kullandırmayı düşündüğü tarım ve kırsal kalkınma anlamındaki 800 Milyon Avroluk AB hibe fonunun ülkemizde daha etkin ve verimli kullanılması için bir çalışma yapmaktayız. Yaklaşık 800 Milyon Avro tutarında bir bütçe var. Bunun karşılığında ülkemizin de bu bütçenin 3’te 1’ini koyma zorunluluğu var. Yani yaklaşık 1 Milyar Avro tutarındaki bir bütçe ülkemizde 2016 yılının sonuna kadar kullandırılmak zorunda. Eğer bu fonun hem yıllar itibariyle asgari tutarı hem de 2016 yılı sonu itibariyle tamamı kullandırılamaz ise kullandırılamayan kısmı AB komisyonu bütçesine geri dönecek ve başka amaçlarla başka ülkelerde kullandırılacak” dedi.Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Dr. Gürsel Küsek ise konuşmasında kırsal kalkınmanın önemine vurgu yaptı. Türkiye’de 1960’lı yıllarda maddi durumu iyi olmayan insanların iş bulma umuduyla kırsal alanlardan şehirlere gerçekleştirdiği göçün artık kırsal alandaki zengin insanlar tarafından da daha iyi imkanlar için yapıldığını ve bununda ciddi bir sorunu beraberinde getirdiğini ifade eden Küsek, bunu engellemek amacıyla kırsal kalkınma politikalarının hayata geçirildiğini ifade etti. Kırsaldaki değer zincirinin arttırılması için bu alanda verilen desteklerin çok önemli olduğunu belirten Küsek: “Türkiye Cumhuriyet döneminde hem tarım sektöründe hemde diğer sektörlerde ciddi kalkınma hedefleri yakaladı ve bu gün Türkiye tarımda Avrupa’da 1. dünyada ise 7. sırada. Buna rağmen ciddi problemlerimiz var. Bundan 30 yıl önce 70’li 60’lı yıllarda Türkiye daha çok insanını kırsalda doyurmak oradaki insanının gıda problemlerini çözmek amaçlı daha küçük ölçekli daha bireysel projeler uyguladı. Ama Türkiye’deki ekonomik gelişim seviyesinin artmasıyla Türkiye bu kabuğunu kırmak ve daha farklı hedeflere gitmek zorunda kaldı. Bu gün Türkiye’de baktığınızda geçmiş yıllarda kırsaldaki nüfus daha çok iş bulabilmek hayatını idame ettirebilmek için şehirlere göç ederdi bu günde belki köydeki insanlar bu amaçla şehirlere göç ediyorlar ama asıl önemlisi kırsalda yaşayan ve yıllık belli bir düzeyin üstünde gelir elde eden ‘zengin’ diye tabir edebileceğimiz insanımız kırsaldan şehre göç etmeye başladı. Bu kırsal adına çok ciddi bir kayıp. Çünkü hem ekonomik olarak belli bir gücü olan hem eğitim olarak belli bir seviyenin üstünde olan insanlar kırsaldaki alt yapı yetersizlikleri nedeniyle bir miktarda ekonomik kazanç elde etmeninde verdiği cesaretle hızlı bir şekilde şehirlere göç etmekte” dedi.Kırsal alandan şehirlere olan göçün Türk tarımının ilerlemesine engel olduğunu ve bu nedenle Avrupa ülkelerinde olduğu gibi kırsalında en az şehirler kadar kıymetli hale gelmesi gerektiğini söyleyen Küsek, bu kapsamda IPAR’ın yanı sıra ülkenin kendi öz kaynakları ile kırsalda yaşayan ve burada yatırım yapmak isteyenler için fırsatlar sunulduğunu anlattı. Küsek: “Bizim kırsal alanı geliştirmek, tarım için ayırdığımız kaynaklar aslında bir anlamda varoşları da desteklemekte. Bu gidişin durdurulması Avrupa ülkelerinde olduğu gibi kırsalında en az şehirler kadar kıymetli, yaşanabilir yerler haline getirilebilmesi kırsaldaki verimliliğin sürdürülebilirliği açısından son derece önemli. Burada değer zinciri yaratmak değer zincirini oluşturmak ön plana çıkıyor. Bu gün biz Anadolu’da tohumdan bitkisel üretimden geliri hesapladığımızda örneğim yem bitkisi ekiyoruz ve tohumdan yem bitkisinin tarladaki gelirini 1 aldığımızda çiftçimiz ürettiği bu ürünü ham tarla ürünü olarak değil de sılaj olarak sattığı zaman yüzde 30 daha fazla gelir elde edebiliyor. Aynı çiftçimiz ürettiği bu yem bitkisini yem bitkisi veya slaj olarak satmak yerine kendisi hayvancılık yaparak, ürettiği yemi hayvansal üretimde kullandığında bu geliri 7-8 katlara çıkabiliyor. Hatta bir miktar daha ileri gidip köyde örgütlü bir yetiştiricilik şartları yaratıp burada hayvandan elde ettiği süt ya da eti entegre olarak işleme imkanına kavuştuğunda bu katma değer 11 katına kadar çıkabiliyor. Tabi bununla birlikte orada organize bir hayvancılık yapılıyor olacağından katı atık yönetimi, o katı atığın enerji üretiminde değerlendirilmesi gibi hem çevresel açıdan çok önemli kazanımlar hem de enerji üretimi açısından önemli kazanımlar bununla birlikte geliyor. Dolayısıyla biz kırsalda bu değer zincirini oluşturmak zorundayız. Türkiye kırsalında bu değer zincirini elde ederken kullandığımız araçlardan bir tanesi IPARD Programı. Ama tüm araç bu değil. Bildiğiniz gibi Türkiye kırsal kalkınmaya son 10 yılda ciddi kaynaklar aktarıyor. Örneğin Ziraat Bankası tarım sektöründen sıfır faizli krediler veriyor. Geçen yıl bu 3,5 Milyar TL civarındaydı. Yani Türkiye kırsal kalkınmaya banka üzerinden 3,5 Milyar TL sıfır faizli kredi sağlıyor. Bildiğiniz gibi IPARD yıllık 500 Milyon TL gibi bir kaynak sağlıyor. Ulusal bütçeden kırsal kalkınma için ayırdığımız kaynakta yıllık 500 Milyon TL’nin biraz üzerinde. Diğer taraftan Kalkınma Bakanlığımızın Kalkınma Ajansları var ve onlarda benzer miktarlarda kaynaklar kullandırıyor. Şu anda Türkiye’de kırsalda bu değer zincirini oluşturmak için projesi olan bütün yatırımcının ihtiyacını karşılayacak miktarda kaynak devlet tarafından yatırımcının hizmetine sunulmuş durumda. Bunlar çok yüksek kaynaklar ve her yıl sağlanıyor. Mesela Makine Ekipman Desteği için bu yıl kullandırtırlığımız kaynak bu yıl 200 Milyon TL civarında olacak. Bu desteğin nasıl kullandırdığımızda çok önemli. Bu destekle biz çiftçimize ihtiyacı olmayan makineyi aldırtıyor olabiliriz. Yüzde 50 hibe desteği veriyoruz ve çiftçimiz yılda birkaç kez kullanacak olduğu makineyi bu desteğin cazibesi ile alabilir ve çok az kullanabilir ama kaynak oraya bağlanmış olur. Diğer taraftan da çiftçinin kendi sermayesinin eksikliği nedeniyle alamayacağı makineyi biz çiftçiye aldırtarak o çiftçimizin ülke için çok fazla katma değerler kazandırmasını da sağlıyor olabiliriz. Yani bu silah gibi bir şey. Çok iyi amaçlar içinde kullanıyor olabilirsiniz çok beklenmedik olumsuz sonuçlar içinde kullanıyor olabilirsiniz. İşte bütün bu kısal kalkınma için kullanılan kaynaklar hangi kurum tarafından kullanılıyor olursa olsun bir proje, bir bütünlük içerisinde kullanılması zorunluluğu var. Yani biz ülke genelinde doğru kırsal kalkınma programını uygulayamıyorsak sadece IPARD programını doğru olarak kullanma imkanımız yok. Şu anda Türkiye’de kırsal kalkınmanın sürdürülebilmesinden sorumlu en büyük payı olan kurumlardan bir tanesi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı. Biz bu sorumluluk içerisinde sadece IPARD’ı düşünerek değil Türkiye’deki bütün kırsal kalkınmayı bütüncül bir şekilde düşünerek bir kısal kalkınma politikası uygulamak zorundayız. Artık bunu 10 yıldır yapıyoruz” diye konuştu.Son olarak konuşan Nevşehir Valisi Mehmet Aydın ise, kırsal kalkınmanın sağlanması amacıyla ülke genelinde olduğu gibi Nevşehir’de de bir çok çalışmanın gerçekleştirildiğini ve AB kaynaklarının yanı sıra Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından aktarılan kaynakların şehirde en iyi şekilde kullanılmasına özen gösterdiklerini vurguladı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: