İpek ve kozayı el sanatıyla bütünleştiren tasarımcı, eserleriyle büyülüyor

Yalova'da dedesinden kalma ipek böcekçiliğini, üniversite eğitimini aldığı geleneksel el sanatları ile birleştiren Meral Evcin Özdemir mesleği öğrenmek isteyenlere de yardımcı oluyor - Geleneksel Türk süsleme ve el sanatları ustası Özdemir: - "(İpek böcekleri) Tekrar çocuklarına kavuşacak bir anne, bir ebeveyn gibi günlerini sayıyorsunuz. Son dönemde ordu gibi yiyorlar. Kıtır kıtır ses çıkıyor, koro halinde. Dut yapraklarını devamlı yiyorlar. Bu insana huzur veriyor" - "Takılar, yüzükler, tablolar yapıyoruz. Gelin çiçekleri, damat yaka çiçekleri, nikah şekerleri, hasır şapkalar süslüyoruz, hasır terlikler, hasır çanta. Yani yapamayacağınız bir şey yok gibi. Her şey var"

ERHAN ERDOĞAN - Yalova'daki atölyesinde ürettiği kozaları işleyip ipeğe dönüştüren geleneksel Türk süsleme ve el sanatları ustası Meral Evcin Özdemir, ipekten ve kozasından takılar, tablolar ile çeyizlik eşyalar yapıyor.

Dedesinin 1937 yılında başlattığı ipek koza üretimini, mezun olduğu Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Moda Tekstil Tasarım Bölümünden aldığı eğitimle birleştiren Özdemir, birbirinden güzel eserler üretiyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığınca somut olmayan kültürel miras taşıyıcılık kartı da verilen Özdemir, yurt içi ve yurt dışında fuarlarda ipek koza işlemeciliğini tanıtıyor.

Reklam
Reklam

Meral Evcin Özdemir, AA muhabirine, ailesinde ipek koza üretiminin, dedelerinin 84 yıl önce yetiştiriciliğe adım atmasıyla başladığını söyledi.

Dede mesleğini devam ettirerek ipek böceklerini yumurta halindeyken yetiştirmeye başladığını belirten Özdemir, "İpek aslında yetiştiriciliğinden tutun da sanatına kadar bir sevda, bir yaşam şekli. Tekrar çocuklarına kavuşacak bir anne, bir ebeveyn gibi günlerini sayıyorsunuz. Son dönemde ordu gibi yiyorlar. Kıtır kıtır ses çıkıyor, koro halinde. Dut yapraklarını devamlı yiyorlar. Bu insana huzur veriyor." diye konuştu.

Özdemir, 4-4,5 santimetrelik kozadan 1200-1300 metre tek parça çıkan ipin çok değerli olduğunu vurguladı.

- Üniversite yıllarında gördüğü cam altı sanatı ilham kaynağı oldu

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde üniversite okurken cam altı sanatı olarak ipek kozası gördüğünü ve işlemeciliği öğrenmeye başladığını aktaran Özdemir, Türkiye'ye döndükten sonra bunu aldığı tasarım ve el sanatı eğitimiyle birleştirmek istediğini dile getirdi.

Eşiyle, geleneksel el sanatlarında ipek kullanımı ile ilgili araştırmalara başladıklarını ifade eden Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"Bursa'ya gittik, Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takılar Müzesi'ni ziyaret ettik. Bir baktık koza levhalar var, o kadar güzel ki. Benim Kıbrıs'ta gördüğüm sanatın çok daha farklı bir versiyonu. Kıbrıs'taki sanat, cam altı sanatı olarak neredeyse cama sıfır bir şeydir yani boyutlu olmaz ama bizde bir bakıyorsunuz, tavus kuşu yapmış, katman katman işlemiş. Kelime-i Tevhid yazmış, yan taraflarına gül dalları yapmış. Yani şoke olduk."

Meral Evcin Özdemir, bir üniversite tezine ulaştıktan sonra ipek koza işlemeciliğinin Türkiye'nin diğer bölgelerinde nasıl yapıldığını öğrenmeye çalıştıklarını aktardı.

Birçok şehirde ipek koza işlemeciliğinden eserler üretildiğini belirten Özdemir, şunları kaydetti:

"Türkiye'de her bir tarafta bu işlenmiş. Tamam diyorsunuz yani o zaman bizim de bir yerden başlamamız gerekiyor. Biz bunun yetiştiriciliğini biliyoruz, sanatlarımız var, ne yapılabilir? Ondan sonra resmen kozayla oynamaya başladım. Onu kestim, çiçek formuna getirdim. Takılar, yüzükler, tablolar yapıyoruz. Gelin çiçekleri, damat yaka çiçekleri, nikah şekerleri, hasır şapkalar süslüyoruz, hasır terlikler, hasır çanta. Yani yapamayacağınız bir şey yok gibi. Her şey var. Sergimiz için gelinlik yaptık. Gelinliğin askısında komple beyaz çiçeklerden, gelin çiçeği ve tacı ile harika bir kombinasyon oldu. Yani burada sizin altyapınız çok önemli. Eğer altyapınızda yeterli bir birikim varsa, tabii ki eğitim ve tecrübe, el emeği ile birleştiğinde çok güzel ürünler ortaya çıkıyor."

Reklam
Reklam

En basit uğraş gerektiren bir işin 10 dakika sürdüğünü, bazı eserler için 15 gün uğraştığını, fiyatların ise 10 lira ile 4 bin lira arasında değiştiğini anlatan Özdemir, ipek işlemeciliği kurslarında da çok sayıda kişiye eğitim verdiğini sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: