"İradenin ne kadar önemli bir hediye olduğunu anladım"

Ödüllü yönetmen Ahmet Sönmez'in otistik bir babayla "normal" oğlunun hikayesine odaklanan son filmi "Sadece Farklı"nın çekimleri tamamlandı - Oyuncu Vildan Atasever: - "Eşinizin otizmli olmasına gerek yok. Birçok kadın Ayşe'nin yaşadığını zaten normal hayatta yaşıyor. Empati kurduğumda iradenin Allah tarafından verilmiş çok büyük bir hediye olduğunu düşünüyorum" - "Otizmin kendi içinde barındırdığı o bazı durumların, 'normal' insanların üzerinde de olduğunu düşünmeye başladım ben. Yani kimin 'normal', kimin 'anormal' olduğunu bilmiyoruz" - Oyuncu Ömer Akgüllü: - "Aramıyorum, konuşmuyorum, kimseyle buluşmuyorum. O beni dağıtan bir şey. Daha konsantre ve yoğunlaşmış bir şekilde yaşamak gerekiyor" - "Otizmli bireylerde böyle bir soyutlama durumu var. Aslında onlar bilerek soyutlamıyor, sosyalleşmekte zorluk çekiyorlar diyelim. O da insanı ister istemez bir yalnızlığa itiyor"

İSTANBUL (AA) - MUSA ALCAN - Çekimleri yaklaşık 5 hafta süren, ödüllü yönetmen Ahmet Sönmez'in son filmi "Sadece Farklı", otistik bir babayla "normal" oğlunun hikayesine odaklanıyor.

Gerçek bir hikayeden hareketle üzerinde yaklaşık 8 yıl çalışılan filmde Ömer Akgüllü, otizmli "Fikret" karakterini canlandırırken, Vildan Atasever Fikret'in eşi "Ayşe", Aybars Kartal Özson da oğlu "Kerem" rolüyle kadroda yer alıyor.

Rolüne hazırlanmak için yaşam tarzını tamamen değiştiren Ömer Akgüllü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu hikayenin kendisi için çok farklı bir deneyim olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Akgüllü, karakter için uzun bir hazırlık evresi geçirdiğine dikkati çekerek, hayatını "Fikret" karakterine dönüştürdüğünü ifade etti.

Film için anlaşma ve deneme çekimlerini yaptıktan sonra kendisini dünyadan soyutladığını aktaran Akgüllü, "Çünkü otizmli bireylerde böyle bir soyutlama durumu var. Aslında onlar bilerek soyutlamıyor, sosyalleşmekte zorluk çekiyorlar diyelim. O da insanı ister istemez bir yalnızlığa itiyor. O yalnızlık olmadan onu hissedemezsiniz. O yüzden şu anda yaşamımı öyle sürdürüyorum." diye konuştu.

- Derinlemesine bir çalışma

Akgüllü, filme başlamadan önce sosyal ilişkilerinin güçlü olduğunu vurgulayarak, "Çevremdeki insanlara bir çektirme durumum var. Sağ olsunlar hepsi çok anlayışlı ama aramalar, sormalar, konuşmalar gitgide azaldı, yalnızlaşma durumu çoğaldı. Aramıyorum, konuşmuyorum, kimseyle buluşmuyorum. O beni dağıtan bir şey. Daha konsantre ve yoğunlaşmış bir şekilde yaşamak gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Sadece Farklı"nın çok özel bir iş olduğunu ve daha önceki işlerine kıyasla daha tatmin edici ve derinlemesine bir çalışma süreci geçirdiğine işaret eden oyuncu, rolünü hakkıyla canlandırmak için çok çalıştığını sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam

Vildan Atasever de yönetmen Ahmet Sönmez'in mükemmeliyetçi olduğuna sahnenin duygusunu tam olarak istediğine vurgu yaparak, çekimler için farklı bir teknik kullanıldığını dile getirdi.

Filmdeki karakterlerin zorluğuna değinen Atasever, çok planlı çalışarak ve sahnelerin üzerine yönetmenle sürekli konuşarak çekimleri tamamladıklarını aktardı.

- "Otizmi bildiğimi sanıyordum ama derinlemesine bilmiyormuşum"

Atasever, keyifli bir çekim dönemi geçirdiklerini anlatarak, "Provalara başladığımızda otizm durumunu en iyi şekilde araştırmaya başladım. Çünkü daha önce bildiğimi sanıyordum ama bu kadar derinlemesine bilmiyormuşum. Otizmli birinin eşine çok denk gelmedim. Evleniyorlar ama benim denk geldiğim hep boşanmayla sonuçlananlar." şeklinde konuştu.

Film çalışmalarıyla birlikte "normal insan" kavramını tekrar gözden geçirdiğini bildiren oyuncu, "Otizmin kendi içinde barındırdığı o bazı durumların, 'normal' insanların üzerinde de olduğunu düşünmeye başladım ben. Yani kimin 'normal', kimin 'anormal' olduğunu bilmiyoruz." dedi.

Reklam
Reklam

Vildan Atasever, "Sadece Farklı"nın hikayesinde iradenin ne kadar önemli bir hediye olduğunu anladığını belirterek, şunları kaydetti:

"Karşınızda onu gerçekten hisseden ve ona bürünen bir insanla karşılıklı oynadığınızda doğal olarak siz de ondan etkilenip tepkinizi verebiliyorsunuz. Ben ne yapmam gerektiğini zaten iyi biliyorum fakat Ömer'in (Akgüllü) gözünün içine bakmaması, benim bu kadındaki (Ayşe) bazı fikirlerimi değiştirmeme sebep oluyor. Bazen bu kadına çok kızıyorum. O benim Ayşe'm, ben onu çok seviyorum ama bazı durumlarda Ayşe'ye kızıyorum. Fikret'i gördükçe de Ayşe'ye daha çok hak veriyorum. Fikret'le oturup yemek yediğimizde, oynadığımızda karşılıklı, bütün o sahneleri çektikçe Ayşe'ye daha çok hak vermeye başladım. Eşinizin otizmli olmasına gerek yok. Birçok kadın Ayşe'nin yaşadığını zaten normal hayatta yaşıyor. Empati kurduğumda iradenin Allah tarafından verilmiş çok büyük bir hediye olduğunu düşünüyorum."

- Meral Çetinkaya ve Özlem Çınar da kadroda

Daha önce "Bir Çocuk Sevdim", "Muhteşem Yüzyıl", "Aramızda Kalsın", "Kördüğüm" gibi yapımlarda rol alan çocuk oyuncu Aybars Kartal Özson ise güzel bir set dönemi geçirdiklerini belirtti.

Reklam
Reklam

Özson, okulunu aksatmadan sürdürdüğü oyunculuk mesleğini çok sevdiğini ve ileride de oyunculuğa devam etmek istediğini ifade etti.

Meral Çetinkaya ve Özlem Çınar'ın da rol aldığı film, kütüphanede çalışan ve tekdüze bir hayat yaşayan Fikret'in, karısının evi terk etmesiyle değişen hayatını ve kendisine babalık yapmaya başlayan 10 yaşındaki oğlu ile olan yaşam mücadelesini konu ediniyor.

Anahtar Kelimeler: