Irak ordusunun Musul'daki İslam Devleti örgütünün üssüne düzenlediği hava saldırısında ölenlerin sayısı ve kim olduklarıyla ilgili çelişkili açıklamalar yapılıyor.
Irak hava kuvvetleri, Musul'da eski adıyla Irak ve Şam'da İslam Devleti (IŞİD) olarak bilinen İslam Devleti örgütünün Haziran'da ele geçirdiği ve üs olarak kullanmaya başladığı belirtilen bir cezaevine saldırı düzenlemişti.
BBC muhabiri Sebastian Usher, Musul'daki bazı kaynaklara göre saldırıda en az 30 kişinin öldüğünü, bu kişilerin arasında İslam Devleti örgütünün elinde rehin tutulan mahkumların da olduğunu söylüyor.
Ancak muhabirimiz Irak devlet televizyonunun istihbarat kaynaklarına dayandırdığı haberinde ölü sayısını 60 olarak verdiğini ve ölenlerin tümünün İD militanları olduğunun ifade edildiğini belirtiyor.
Irak devlet televizyonunun haberine göre şafak vakti gerçekleşen saldırı örgütün dini mahkeme olarak ve alıkoyduğu kişileri tutmak için kullandığı hapishaneye gerçekleştirildi.
Habere göre İD örgütünün elinde rehin tutulan 300 kişi de saldırının ardından serbest kaldı.
Associated Press haber ajansına telefonda konuşan ancak güvenlik gerekçesiyle ismini vermek istemeyen bir Musullu, hapishanede kalanların yakınlarının yardım için binaya gittiklerini söyledi.
"Cezaevi kısmen zarar gördü" diyen Musullu, saldırıda ölen ya da yaralananlar konusunda bir bilgisi olmadığını belirtti.
Saldırıda bir insansız hava aracı (İHA) kullanılıp kullanılmadığı konusunda da soru işaretleri bulunuyor.
Zira eğer bir İHA aracı kullanılması söz konusuysa, bu, saldırıda Irak ordusunun yanı sıra başka güçlerin de rol alıp almadığı sorusunu gündeme getiriyor.
İslam Devleti örgütü, Haziran ayında Irak'ın ikinci büyük kenti Musul'u ele geçirmişti.
Örgüt, Türkiye'nin Musul Konsolosluğu'na da saldırmış ve aralarında diplomatların da olduğu 49 kişiyi rehin almıştı. O zamandan bu yana rehinelerden haber alınamıyor.
Kürt güçleri İD'e karşı birleşiyorTürkiye, Irak ve Suriye'de bulunan Kürt güçleri Irak Kürdistanı'nda İslam Devleti örgütünün ele geçirdiği kentleri geri almak ve yardıma muhtaç durumdaki Ezidiler'e yardım etmek amacıyla bir araya geliyor.
İslam Devleti, Musul'u merkez alarak batı ve kuzey istikametlerine doğru başlattığı bir dizi saldırı sonucunda Şengal ve Zumar kentlerini ele geçirmiş, Rabia'nın kontrolünü de ele alarak Suriye sınırında etkinliğini artırmıştı.
Örgüt, saldırılarında bir dizi petrol sahasını da kontrolü altına almıştı.
Kürdistan Yurtseverler Birliği'nden bir yetkili Fransız haber ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, peşmerge güçlerinin yanı sıra PYD ve PKK gerillalarının da Rabia ve Şengal'de İslam Devleti'ne karşı çarpışacaklarını belirtti.
"Biz de Zumar ve Musul'un kuzey ve doğusundaki diğer bölgelerden sorumlu olacağız" dedi.
Ezidilerin 'çığlığı'İD'in hafta sonunda başlattığı saldırıların ardından Şengal dağlarına kaçan binlerce Ezidi'nin su ve gıdaya muhtaç durumda olduğu sanılıyor.
Bazı haberlerde, yüzlerce Ezidi'nin katliamdan geçirildiği ifade ediliyor.
Şengal dağına kaçan Kürdistan Yurtseverler birliği (YNK) Şengal Kadın Kolları sorumlusu Basime Şengal, Fırat Haber Ajansı'na telefonla yaptığı açıklamada, "İnsanlık bu çığlıklarımızı, bize uygulanan bu zulmü görmeli ve sessiz kalmamalı” dedi.
Basime Şengal, "Biz Ezidiler bugüne kadar 72 katliamdan geçtik, bugün 73'üncüsü bütün dünyanın gözü önünde İslam adına uygulanıyor. Bu çığlığımıza sessiz kalmayın. Şengal dağlarında insafsızca uygulanan katliamla katledilen Ezidi halkı şahsında tüm insanlıktır. Şimdiye kadar yüzlerce insanımızı katlettiler, yüzlerce kadın ve kızlarımızı kendilerine ganimet olarak götürdüler. Bu açık bir zulümdür, vahşettir. Hiç kimse ve özellikle Kürtler bu vahşete sessiz kalmamalıdır” diye konuştu.
Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan 50 yaşındaki tarım işçisi Ebu Abbas da saldırıların ardından Şengal'den kaçtığını ve bölgede mahsur kalanlar için şu anda en büyük sorunun gıda sıkıntısı olduğunu belirtti.
Abbas, dağlara sığınanların açlıktan ölmemek için avlandıklarını, ne bulurlarsa yediklerini, bazı çocukların açlıktan öldüğünü ve gömüldüklerini söyledi.
Ebu Abbas, dağdakilerin 2-3 günden fazla dayanmalarının mümkün olmadığını belirtti.
Irak hükümetinden yetkililer, Ezidiler'e dünden bu yana havadan 77 ton gıda, su ve cephane yardımı bırakıldığını belirtiyor.
Ancak Ezidilerle temas halindeki bir yardım görevlisi BBC'ye yaptığı açıklamada kendisine gıda yardımı yapıldığına dair hiçbir bilgi ulaşmadığını söyledi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, İslam Devleti'nin son saldırısını kınamış ve bunun "insanlığa karşı suç" teşkil edebileceğini söylemişti.