Irak'a giden şoförlere senet tuzağı

HATAY (İHA) - Kuveyt ile Irak'ın Necef kenti arasında gıda maddesi taşırken, uğradığı havan topu saldırısı sonucu yaralanan Hataylı Türk şoför İsmet Kargı, birçok şoförün Irak'a gitmeden önce firmasıyla açık senet imzalayarak Irak'a gittiğini, ancak Irak'taki güvensiz ortam karşısında Türkiye'ye dönmek istediğinde, senet engeliyle karşılaştığını iddia etti.

Kuveyt ile Irak'ın Necef kenti arasında gıda maddesi taşırken, yaklaşık 1,5 ay önce Necef kentinde yükünü boşaltırken uğradığı havan topu saldırısı sonucu yaralanan Türk şoför İsmet Kargı, memleketi Hatay'ın Kırıkhan İlçesi'ndeki evinde yatağa mahkum oldu. Bir ayağı halen alçıda olan, sağ omuz ve kolunu hareket ettiremediğini ve hissetmediğini belirten İsmet Kargı, "Şoförlük benim tek geçim kaynağımdı, ama şimdi her tarafım delik deşik. 40 gündür yatağa mahkum yatıyorum" dedi.

Reklam
Reklam

Irak'ta öldürülen ve Türkiye'ye cenazesi gelen şoförlerle ilgili haberleri izledikçe üzüntü duyduğunu ifade eden İsmet Kargı, pek çok şoförün Irak'taki gerçek ortamı bilmediği için ekmek parası uğruna Irak'a gittiğini, buradan görünen Irak'ı değil, orada yaşanan gerçek Irak'ı bilse pek çok şoförün gideceğini sanmadığını dile getirdi.
Birçok şoförün Irak'ta rehin alınmadan önce firmaları tarafından açık senet yoluyla rehin alındığını iddia eden İsmet Kargı şunları söyledi:

"Buradan herhangi bir şirket 6 aylık veya daha fazla süreli senet imzalatıyor ve şoförü oraya gönderiyor. Şoför orayı görünce geri dönmek istiyor ama imzaladığı senet yüzünden geri dönemiyor. Şahsen ben, aylığı bin dolardan 6 aylık imzalamıştım. İlk seferimi yaptım ve 3 ay çalıştım. Ancak dönmek istediğimde firma bana, 'Kardeşim anlaşma yapıldı, elimde senet var, arabam boş yatarsa senetleri icraya veririm' dedi. Ben orada havan topu saldırısında yaralandım ve hastanede yattım. Buradan 'sigortalıyız' diye gitmiştik fakat sigortamız bile yatırılmamış. Tüm tedavi masraflarımı kendim karşıladım. Çocuklarım 200 milyon lira vererek beni kendileri getirdi. Firmaya imzaladığım 6 aylık senedi de, noter kanalıyla 'şirkette hiçbir hakkım yok' diye imza vererek, kurtarabildim. Bir aylık paramı da vermediler."

Reklam
Reklam

Devlet yetkililerinin bu durumu araştırmalarını ve şoförlerin bu mağduriyetlerinin önlenmesini isteyen İsmet Kargı, "Pek çok firma bu açık senedi şoförlerden alıyor. Şoförler de hem Irak'ı bilmedikleri için hem de kendi evinin geçimini sağlayabilmek ve ekmeğini kazanabilmek uğruna Irak'a gidiyor. Ama oradaki ortamı görünce, dönmek istiyor. Firma ise açık senedi ortaya koyuyor. Böyle olunca da pek çok arkadaşımız istemeden orada kalıyor" diye konuştu.

Irak'taki başıboşluk nedeniyle bundan yararlanan kötü niyetli kişi veya kişiler ile mafyalar bulunduğunu söyleyen Kargı, "Benzini biten, lastiği patlayan veya aracı arıza yapan bir şoföre yardım bahanesiyle yaklaşan kişiler, aralarında Türk olanlar da var. Geliyorlar, birkaç gün yardım ediyorlar, daha sonra başına çuval geçirerek kaçırıyorlar. Arabulucular vasıtasıyla birbirlerine satıyorlar ve bu El Cezire kanalına kadar gidiyor. Yani bir nevi rehine ticareti yapılıyor. Araba kaçırıyorlar, arabulucular vasıtasıyla para istiyorlar ve belli bir para karşılığı arabayı geri veriyorlar" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam