Gazeteye göre Körfez Savaşı'ndan alınan dersler, saldırının bu kez kuzeyden yapılmasını zorunlu kılıyor.
Gazetenin savunma editörü John Keegan'ın yazısında özetle şu görüşler savunuluyor:
"Yüksek yerlerdeki yetkililerle yapılan özel sohbetler, ABD'nin Irak'a önümüzdeki 6 ay içinde saldıracağını ortaya koyuyor. Geçen savaşın aksine ABD bu kez geniş bir koalisyon kurmakla uğraşmayacak.
Saddam dikkatli davranıp bugüne dek savaş ilan etmek için fırsat vermedi Bush'un eline. Savaşa kesin bir hukuki gerekçe bulunması zor. Ama bu ABD'yi etkilemeyecek.
Suudi Arabistan'ın işbirliğine yanaşması zor. Ama bu da ABD'nin umurunda değil. İhtiyaçları olan tek şey yakın üsler. Bunları Türkiye, küçük Körfez ülkeleri ve Orta Asya cumhuriyetlerinde bulabileceğine inanıyor. Kara harekatının merkezi Türkiye olacak. Donanma, Körfez ülkelerinde demirleyecek. Orta Asya cumhuriyetlerindeki Amerikan hava üslerinin menzili zaten Irak'a kadar uzanıyor.
1991 yılında ABD önderliğindeki ittifak, Irak'a güneyden saldırmıştı. Topyekün zafer ufukta görünmüşken geri çekilmelerinin başlıca sebebi de seçilen coğrafya yüzündendi zaten. Şubat ayında eriyen karlar Fırat ve Dicle deltalarında sellere yol açtı. Koalisyon güçlerini Bağdat'a ilerlemekten alıkoyan, kısmen, ovaların bataklığa dönüşmekte olduğu endişesiydi.
Bu kez Irak'a kuzey sınırından saldırılmalı. Burası daha dağlık belki ama hem sel tehlikesi yok, hem de Iraklı Kürtlerin desteği var. Üstelik Bağdat'a uzanan güzel yolları da var.
Tabii bu harekatın önkoşulu, Türkiye'nin işbirliğine yanaşması. Washington bu sorunu çözmek için çaba gösteriyor. Eğer ABD diplomatik girişimlerini beceriyle yürütür ve Türkiye siyasi krizden sağ salim çıkarsa, Ankara ittifaka katılacaktır. Bir zamanlar kendisi de bir büyük güç olan Türkiye'nin, bölgesinde Amerikan yardımıyla yeniden böyle bir güce kavuşmaya itirazı yok."