Irak'ın geleceği, Kerkük'e bağlı

BAĞDAT (İHA) - Dünya petrol rezervlerinin yüzde 7'sine sahip Kerkük'ün gelecekteki statüsü, sadece şehirdeki etnik grupların değil, Türkiye başta olmak üzere İran ve Suriye gibi komşu ülkelerin de ilgi odağında. Bölgedeki en etkin grup olan Kürtler'in şehir üzerindeki hak talepleri, özellikle adı geçen ülkelerde büyük rahatsızlık doğuruyor. Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği Başkanı Celal Talabani'nin bir keresinde Kerkük'ü, "Kürt Kudüs'ü, Kürtler'in tarihi başkenti" diye tanımladığı, Irak Kürdistan Demokratik Partisi lideri Mesut Barzani'nin de, "Kerkük için bütün gücümüzü harcamaya hazırız. Barışla olmazsa zorla alırız" tehdidini savurduğu biliniyor.

Reklam
Reklam

Siyasi gözlemcilere göre, Kerkük ve çevresi, tahminlere göre dünya petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 7'sini içinde barındırıyor. Kerkük, Iraklı Kürtler için sadece bir Kürt şehri değil, aynı zamanda ekonomik açıdan büyük önem taşıyor. Çünkü Irak petrol rezervlerinin aslan payı burada. Kerkük'ü kontrolü altında bulunduran, Irak petrolünün devasa bir bölümüne de hükmetmiş olacak.

Kürtlerin, Irak'ta gevşek bir federasyon yapısı içinde Kerkük'ün, şehre komşu Kürt bölgelerine dahil edilmesi talebinin Araplar ve Türkmenler için 'kabul edilemez' olduğunu hatırlatan gözlemciler, sadece ülke içindeki diğer grupların için değil, başta Türkiye olmak üzere Suriye ve İran'ın da aynı görüşte olduğunu bildiriyor.

TÜRKİYE'NİN 'ÖZERKLİK' ENDİŞESİ Siyasi gözlemciler, Türkmenler ile akrabalık bağı bulunan ve kendisini Türkmenler'in koruyucusu olarak gören Türkiye'nin, Kuzey Irak'ta gelişecek refah içindeki bir Kürt bölgesinin, kendi sınırları içindeki Kürtler'de de özerklik isteğini yeniden ateşlemesinden endişe ettiğini vurgulayarak, "Burada ekonomik ve jeostratejik çıkarlar da önemli rol oynuyor. Çünkü Türkiye'ye petrol taşıyan boru hatları da Kerkük'ten geçiyor" diyorlar.

Reklam
Reklam

Bölgedeki grupların bir şekilde karşı karşıya geleceklerini gösteren açık işaretler bulunduğunu kaydeden gözlemciler, bölgede en büyük nüfusa sahip grup olan Kürtlerin, Kerkük'teki bu konumlarından kolay kolay vazgeçmeyeceğinin tahmin edildiğini bildiriyor. Siyasi gözlemciler, Kürtlerin en önemli tezlerinin ise, şehirde yüzde 48 oranında Kürt, yüzde 28 oranında Arap ve yüzde 21 oranında Türkmen olduğunu gösteren 1957 yılındaki nüfus sayımı olduğunu belirtiyor.

Kerkük'ün, Irak'ın geleceğinin barış mı savaş mı olacağını belirleyeceğini ifade eden gözlemciler, "Araplar ve Kürtler arasında, Türkmenler ile Kürtler arasında, Türkiye ile Kürtler arasında savaşa yol açabilecek bir kıvılcım haline gelebilir" uyarısında bulunuyor.

Siyasi gözlemciler, Kerkük ve çevresinde yaşanacakların, tüm Irak'ın geleceği konusunda da bir imtihan olarak görüldüğüne dikkat çekerek, "Bölgede birbirine şüphe ile bakan çeşitli etnik ve dini gruplar, ülkenin genelinde barış içinde bir arada yaşayabilecek mi, yoksa Saddam Hüseyin döneminde olduğu gibi bir grup diğerlerine baskın mı çıkacak?" sorusunu soruyor.

Reklam
Reklam