BAĞDAT (İHA) - Irak'taki farklı etnik ve dini gruplar arasında seçimlerin ertelenmesini isteyenler var.
Irak'ta 30 Ocak 2005 olarak belirlenen seçim tarihi yaklaştıkça, çeşitli etnik, dini ve siyasi gruplar arasındaki uçurumlar ve çıkar çatışmaları daha da su yüzüne çıkıyor.
Irak yönetimi ise, 2 ay sonraki seçimlere kadar tüm tarafları aynı masa etrafında buluşturmaya çalışarak güven ve istikrar ortamını sağlamayı amaçlıyor.
Irak Başbakanı İyad Allavi, seçimlerin geniş bir taban tarafından boykot edilmesinin önüne geçmeye çalışıyor. Allavi'nin kendi partisi olan Irak Ulusal Mutabakat Hareketi'nin de aralarında olduğu 16 partinin, 30 Ocak'taki seçimlerin ertelenmesini istemesi, durumun ne kadar kritik olduğunun en açık göstergelerinden biri olarak değerlendiriliyor. Celal Talabani'nin Kürdistan Yurtseverler Birliği ve Mesut Barzani'nin Kürdistan Demokratik Partisi de seçimlerin ertelenmesini talep edenler arasında bulunuyor.
Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ise, seçim takviminde herhangi bir değişiklik yapılmayacağını söyledi. BM Güvenlik Konseyi kararlarından doğan bazı yükümlülüklerinin bulunduğunu belirten Zebari, seçim takvimiyle oynamaları durumunda uluslararası camiaya karşı inandırıcılıklarını kaybetme tehlikesi bulunduğunu vurguladı.
30 Ocak tarihi yaklaştıkça Irak'ta artan şiddet olayları, seçimlerin ertelenmesini savunanların en önemli gerekçesi durumunda. Ayrıca farklı halk grupları arasındaki çekişmeler de, erteleme çağrılarının bir başka nedeni. Kürt ve Sünni gruplar, Şiiler'in parlamentoda yüzde 60'lık bir çoğunluk elde etmesinden ve kendi seslerinin cılız kalmasından endişe ediyorlar.
ŞİİLER, SÜNNİLER VE KÜRTLER
Şiiler'in seçim zaferlerine kesin gözüyle bakılmasının en büyük nedeni ise tek vücut olmaları. Farklı Şii gruplar tek bir çatı altında toplanarak ortak listelerle seçime girme kararı aldı. Şiilerin ruhani lideri Ayetullah Sistani'nin "Sandık başına gitmek dini bir görevdir" açıklamasına seçmenlerin duyarsız kalmayacağı da muhakkak.
Iraklı Sünniler'in ise karizmatik bir liderleri yok ve partileri bölünmüş durumda. Bazı Sünni liderler, halkı seçimleri boykot etmeye çağırıyor ve 30 Ocak'ta sandık başına gidecekleri ölümle tehdit etmekten bile geri kalmıyorlar. Bu durum ise Kürtler'i olumsuz etkiliyor. Bugüne kadar seçim takvimine uyulmasından yana olan Kürtler de erteleme isteyenlerin saflarına katılmış durumdalar. Çünkü, Kürdistan Yurtseverler Birliği ve Kürdistan Demokratik Partisi gibi büyük ve organize partilere rağmen, Sünni seçmenlerin sandık başına gitmemesi, Kürtlerin oy oranlarını düşürecek ve parlamentoda Şii çoğunluğun egemenliği altında ezilmeleri tehlikesi belirecek.
İşte bu karmaşık durumun içinden çıkabilmek için kulislerde hummalı bir şekilde çözüm aranıyor. Ortaya atılan çözüm önerilerinden biri de Sünni, Şii ve Kürt adayların birarada olduğu ortak listelerle seçime girilmesi. Böylece tüm etnik grupların eşit oranda temsil edilmesinin sağlanması amaçlanıyor.