Erdoğan, "Görüşmemizde birinci derecedeki konumuz Irak oldu. Çünkü Irak’taki gelişmeler pek de hayra alamet değil. Özellikle mevcut başbakanın gerek kendi koalisyon ortaklarına olan davranışları gerekse Irak’taki yapılanma içerisindeki ben merkezli adete şartları zorlayıcı yaklaşımları Irak’taki gerek Şii grupları, gerek sayın Barzani’yi ciddi manada rahatsız etmektedir. Bunlar bu süreci olumsuz etkilemektedir. Gündemizin diğer bir konusu ise Suriye oldu. Suriye ile ilgili değerlendirmemizde yaklaşım tarzımızın örtüştüğünü gördüm. Üçüncü önemli konuda PKK terör örgütü oldu. Yapılan görüşmelerde yaklaşım tarzımızın da aynı olduğunu gördük. Sayın Barzani’de bu konuda rahatsız olduklarını ve terör örgütünün yaklaşımlarını tasvip etmediklerini bizlere ifade ettiler" dedi.
[
****](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/Iraktaki-gelismeler-hayra-alamet-degil/9937/256785/)
[
****](https://www.mynet.com/tayyip-erdogan-barzani-gorusmesi-110100626530)
**SURİYE’DEKİ GÖZLEMCİ SAYISI**
Birleşmiş Milletler’in (BM) Suriye’deki gözlemci sayısını artırılması konusu üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Gözlemci sayısını konusunda kararı Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyinin ilgili birimleri bir karar verecek. Başta söylenen sayı 250 gözlemcinin yeterli olduğu söyleniyordu ama şimdi bu rakamın 300’e çıkartılması talebi geldi. İnanıyorum ki, araziye gelenler, oradaki çalışmayı yürütenler gözlemci sayısına ya yeter diyecekler ya da daha fazla gözlemci talebinde bulanacaklar. Buradaki gözlem çalışmaları ne denli sağlıklı yürütülebilecek, rejim buna ne denli yardımcı olabilecek. Önlerini nasıl açacak nerelerde müsaade edecek nerelerde etmeyecek bunu bilemiyoruz. Gördüğümüz kadarıyla bugün Cenevre’de imzalar atıldı. Temenni ederiz ki, kan ve ölüm durur ve bundan sonraki süreçte halkın kendine olan öz güveni biraz daha artar" dedi.
**KARDEŞLİK VE KOMŞULUK GÖREVİMİZİ YERİNE GETİRİYORUZ**
Suriye’deki son durum ile ilgili olarak genel bir değerlendirmede bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan şunları söyledi: "Şuan orada yardım paketleri dağıtılıyor. Yardım paketlerinin dağıtılıyor olması Suriye’de durumun nereye geldiğinin alametidir. Artık yokluk belirtileri başladı. Tabii üretim durma noktasına geldi. Milli bütçe ciddi bir zaafın içerisinde. Tabi böyle bir sürecin içerisinde buna ne kadar dayanabilirler ne kadar tahammül eder onu bilemem. Biz gerek Çin seyahatinde gerek İran seyahatinde edindiğimiz bilgileri sizle paylaştık. Çin’in bu konuda düşünceleri bizimle örtüşüyor, İran farklı bir yaklaşım içerisinde, Rusya müşterek bir çalışma yapmak istiyor. Bunlarla bu çalışmaları yürüteceğiz.
Bizim bütün temennimiz İstanbul’daki zirvede alınan karar neticesinde İstanbul’daki ulusal geçiş konseyi toparlayıcı bir çalışmayı sürdürmek suretiyle inşallah çok daha güçlü bir çıkışı yaparlar ve Suriye’deki geçiş konseyi ile koordineli olan Suriye halkı buradaki rejimin yanlışlarına evet demeden bu işi demokratik bir yolla çözmeyi gerçekleştirir. Çünkü orada otokratik bir yapı vardır, dayatmacı otoriter bir sistem vardır. Suriye halkı bu sistem kurtulma kararını vermiştir. Bunun Suriye halkının büyük bir oranda kabullenmesi onun mücadelesini vermesi Suriye’nin bir an önce demokratik bir sistemin yolunu açacaktır ve o zaman kan duracaktır ölüm duracaktır. 10 bini aşkın ölüm var. 25 bini aşkın Türkiye’de sığınmacı var. 100 bini aşkın Ürdün’de sığınmacı var ve bütün bu insanlara biz tabi ki kollarımızı açtık gelen hayır diyemeyiz. Onun için tedbirlerimizi aldık. AFAT bununla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Ve gelen elimizden geldiği kadarıyla desteği veriyoruz ve kardeşlik ve komşuluk görevimizi yerine getiriyoruz. Sonunu hayırlı olmasını diliyorum."