Ruhani 2013 yılında, ülkenin uluslararası yalnızlığına son vermek ve toplumu özgürleştirmek vaatleriyle seçilmişti. Şimdi ise çoğu sertlik yanlısı olan beş politikacıya karşı ikinci bir dönem için yarışıyor. Birinci turda adaylardan hiçbiri yüzde 50'nin üzerinde oy alamazsa, bir hafta sonra ikinci tur oylama yapılacak.
Ancak destekçileri bile, İran halkının dünyanın her yerinde yaşayan diğer insanlarla aynı haklardan yararlanması gerektiğini söyleyen Ruhani'nin ülke içinde çok az bir değişim yaratabildiğini söylüyorlar.
Bazı reformistler, Ruhani'yi güvenlik güçlerinin yetkilerini daraltmak ve halka giyim-kuşam, yaşam tarzı, ifade ve toplanma özgürlüğü için verdiği sözleri yerine getirmediği gerekçesiyle eleştiriyorlar.
Ancak İran'ın en önde gelen reformistlerinden eski başbakan Mir Hüseyin Musavi ile eski meclis başkanı Mehdi Karubi'nin sözcüsü, iki liderin seçmenleri Ruhani'yi desteklemeye yönlendireceklerini söyledi.
Sözcü Paris'te yaptığı açıklamada, "İki lider de, önceki seçimlerde yaptıkları gibi, reformcu kesimin desteklediği adayı destekleyeceklerdir" dedi.
Bir başka kaynak, Musavi ve Karubi'nin Ruhani'yi desteklediklerini 19 Mayıs'tan birkaç gün önce halka açıklayacaklarını söyledi.
Musavi ve Karubi, 2009 seçimlerinde aday oldular ancak seçimi tartışmalı bir sonuçla kazandığı açıklanan Mahmud Ahmedinejad'a karşı ülkede baş gösteren yaygın direniş ve kitlesel gösteriler üzerine ev hapsine alınmışlardı.
Altı yıldır ev hapsi süren iki lidere hiçbir suçlama getirilmedi.
İran'ın siyasi sistemine göre cumhurbaşkanının yetkileri, ülkenin en yüksek otoritesi olan dini liderin yetkisiyle sınırlanıyor. Bu makamda ise 1989 yılından beri, sertlik yanlısı siyasi bir çizgisi olan Ayetullah Ali Hamaney bulunuyor.