İranlılar, Irak Şam İslam Devleti örgütüne (IŞİD) karşı Irak halkına destek ve Irak'taki Şii mezhebinde mukaddes kabul edilen türbelere sahip çıkmak için, "Büyük Lebbeyk Buluşması" adlı gösteri düzenledi.
Başkent Tahran'daki İmam Hüseyin Meydanı'nı dolduran yüzlerce kadın ve erkek, "Hamaney cihat hükmü verirse vaydünya ordularının haline", "Lebbeyk ya Hüseyin", " ABD 'ye ölüm", "İsrail'e ölüm" şeklinde slogan attı.
"Şii türbeleri muhafızları" yazılı tişörtler giyen kalabalık, atılan sloganlarla, dini liderleri Ayetullah Hamaney'in fetva vermesi durumunda teröristlere karşı savaşmak ve Irak'taki kendileri için mukaddes olan türbeleri korumak için cihat etmeye hazır olduklarını ilan etti.
Gösteride konuşan Düzenin Yararını Teşhis Konseyi üyesi ve aynı zamanda geçen yıl cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan Said Celili, "Irak'taki çatışmaların ABD adına çalışan paralı askerlerin savaşı" olduğunu söyledi. Celili, Batı yönetimerini kast ederek, "en büyük terör eylemlerini organize edenlerin bugün terörizmle mücadele ettiklerini savunduklarını" söyledi.
Celili, Iraklıların saldırılar karşısında odaklanmaları gereken en öncelikli konunun, aralarında mezhebi ve kavmi vahdeti sağlayarak, eskimiş Şii-Sünni, Arap-Acem kavgalarını gündeme getirip amaçlarına ulaşmaya çalışanlara izin vermemek olduğunu ifade etti.
Gösteriye katılan halk, basında sıklıkla yer alan İran askerlerinin Irak ve Suriye'de savaştıkları yönündeki iddiaları, "ABD'nin bu ülkelerin iç işlerine kanunsuz müdahalelerinin üstünü örtme çabası" olarak değerlendirdi.
İran askerlerinin bu ülkelerde savaştığı söylemlerini "iddiadan ibaret" olarak tanımlayan İranlılar, Irak'taki tüm mezhep ve milliyetlerin kendi iç güvenliklerini sağlayacak güce sahip olduklarına ve başka bir ülkenin yardımına ihtiyaç duymadıklarına inandıklarını dile getirdi.
"ABD'nin bölge ülkelerine kanunsuz müdahalelerde bulunduğunu" savunan İranlı göstericiler, Iraklı dini mercilerin cihat fetvasının ardından iki buçuk milyondan fazla Şii ve Sünni Iraklının başvuruda bulunduğunu öne sürerek, bunun Iraklıların diğer ülkelerin askerlerine ihtiyaç duymadıklarının göstergesi olduğunu ifade ettiler.
İran askerleri ve halkının, Suriye, Irak veya herhangi bir yerde savaşmaları gerekirse bunun gizli tutulması ve gayri resmi gösterilmesi için bir neden göremediklerini söyleyen bir diğer grup ise söz konusu ülkelerde savaşan gönüllü İranlıların olması durumunda bile "onların bu topraklarda önce insan, sonra Müslüman ve en son olarak İranlı kimliğiyle emperyalist güçlere karşı durdukları" görüşünü paylaştı.
(AA)