İran Devrim Muhafızları, geçtiğimiz hafta içinde İran’ın doğusunda ele geçirilen RQ-170 Sentinel casus uçağını ABD’ye teslim etmeyeceklerini açıkladı.
[**
**](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/iste-iranin-dusurdugu-abd-ucagi/9169/233836/)
General Hüseyin Salami, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada İran hava sahasının ihlal edilmesinin “düşmanca bir eylem” olduğunu belirtti ve “büyük bir karşılık görebileceği” uyarısında bulundu. Salami, Tahran’ın nasıl bir yanıt vereceği konusunda bilgi vermedi.
General Salami, “Gizli ve önemli istihbarat elde etmek amacıyla bir ülkenin ulusal güvenliğine yönelik eylemde bulunan tarafa, kullandığı saldırganlık sembolü geri verilmez” dedi.
İran televizyonları, ABD’nin düşürüldüğünü kabul etmediği Sentinel casus uçağına ait görüntüleri Perşembe günü yayınlamıştı. İran basını, casus uçağın Afganistan sınırından yaklaşık 225 km içeride, Kaşmar kenti yakınlarında ele geçirildiğini belirtmişti.
ABD ve NATO, Afganistan’da görevli bir casus uçağın kaybedildiğini doğrulamıştı.
**NASIL DÜŞTÜ HALA TARTIŞILIYOR**
Salami, ABD’nin en son teknolojiye sahip olan ve özelliklerini sır gibi sakladığı Sentinel’in ele geçirilmesinin, “İran için bir zafer, ABD içinse bir yenilgi olduğunu” söyledi.
İranlı komutan, “İnsansız hava araçları alanında en modern teknolojiye sahip ülkelerden biriyiz. ABD, teknoloji olarak İran’dan çok ileri değil” dedi.
İlk olarak vurulduğu belirtilen Sentinel casus uçağının, daha sonra “elektronik pusuya” düşürülerek ele geçirildiğini öne sürüldü. Televizyon görüntülerinde, casus uçağın neredeyse hiç hasar görmediği belli oldu.
ABD’li yetkililer ise İran’ın casus uçağı ne vurduğunu ne de elektronik müdahale veya siber teknoloji kullanarak yere indirdiğini kabul etmiyor. Tersine, ABD ordusu casus uçağın teknik bir arıza yaşadığını ve bu yüzden düştüğüne inanıyor.
Salami, ABD ordusuna ait olan ancak CIA tarafından kontrol edilen casus uçağın nasıl ele geçirildiği hakkında detay vermedi. Salami, “İstihbarat savaşını kazanan taraf kullandığı metotları açıklamaz. İnsansız uçağı nasıl keşfettiğimiz, müdahale ettiğimiz, kontrol altına alındığımız ve yere indirdiğimiz hakkında bilgi veremem” dedi.
**İranlı vekil: "İlk önce Türkiye'yi hedef alırız"**
İranlı üst düzey bir milletvekili İran'a karşı uygulanacak her hangi bir saldırı durumunda "kesinlikle" Malatya'daki füze kalkan sistemini hedef alacakları söyledi.
İranlı üst düzey bir Devrim Muhafızı komutanının "Olası saldırıda ilk önce Türkiye'deki NATO füze kalkanı vururuz, daha sonra diğer hedefler yöneliriz" açıklamalarının ardından bu kez bir milletvekili aynı tehdidi yineledi.
İran Meclisi Dış Politika ve Ulusal Güvenlik Komisyonu Başkanvekili Hüseyin İbrahimi, İran silahlı güçlerinin Türkiye'de kurulması kesinleşen NATO füze kalkanı sistemini etkisizleştirmek için planlarının olduğu, yapılacak her hangi bir saldırı durumunda ise söz konusu kalkanın "kesinlikle" hedef alınacağını söyledi.
Şark Gazetesine konuşan İbrahimi, "Uygulanacak herhangi bir saldırıda, Türkiye'deki füze kalkanı sisteminin hedef alınması İran'ın doğal hakkıdır ve kesinlikle bunu yapacak. Silahlı Kuvvetlerimizin bu sisteme karşı önceden üzerinde çalışmış plan ve taktikleri var" dedi.
İbrahimi, Türkiye'deki kalkan sistemine karşı, Devrim Muhafızları Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacizade'nin iki hafta önce ifade ettiği sözlerin yerinde olduğunu söyledi.
İranlı vekil, "Füze kalkanı sistemi NATO'ya ait olsa da Türk topraklarında yer almaktadır ve hedef alınması bir nevi Türkiye'yi tehdit etmek anlamına gelmez mi ?" sorusuna karşılık, "Bu sistem, aslında Siyonist rejimi koruma amacını taşıyor. NATO adı altında İsrail için yapılıyor. Bu, topraklarında sitemin kurulmasına izin veren Türkiye'nin bir sorunudur. Türkiye bunu yapmamalıydı" yanıtını verdi.
İbrahimi sözlerine şöyle devam etti: "Meclisin Milli Güvenlik Komisyonu'nda Türkiye ile ilişkileri yakından inceliyoruz. İran, füze kalkanının Türkiye'de kurulması gündeme geldiğin itibaren bu işin kötü sonuçları hakkında Ankara'ya uyarılarda bulundu. Tuğgeneral Hacizade'nin sözleri de tamamıyla doğrudur. Saldırıya uğradığımızda kendimizi savunmamız doğal bir meseledir."