Gerektiğinde başkalarına destek olmalı, kendi ayaklarımız üzerinde durabilmeli, kendi hayatımıza yön verebilmeli, aynı zamanda dışarıdan fikir ve destek almayı da bilmeliyiz. Ancak ilişkilerimiz aşırı bağımlılık ve karşılıklı birbirini kullanmayla veya taraflardan birisinin yaşamak için asalakça diğerine tutunmasıyla tanımlanan sağlıksız bir beraberlikten kaçınmamız gerekiyor.
Kendimizi göstermek ve arzularımızı doyurmak ihtiyacımız bir hayli yüksek olacaktır. Ancak bu baskı, karşı tarafın üzerinde despotça egemenlik kurmamız anlamına gelmemeli....ince ayar çekme dönemine giriyoruz....
Aşırı gurur, kibir ve kendini kaf dağında görme hallerinden uzaklaşalım. Aç tırtıllar gibi tütün yapraklarına saldırmayalım...
Ağlamayana meme vermezler sözü , Eylül ayında geçerli değil... çünkü hepimiz kendi ihtiyaçlarımız için ağlayacağız...kimsenin kimseyi duyacak, anlayacak ve susup tamam kardeşim sen yeter ki iste tarzında bir sevimlilikle hareket edeceğini sanmayalım...
Maddi konularda ise tutumlu olmayı bilelim..spekülatif yatırım ve kararlardan kaçınalım...
Gönülden sevgilerimle,
İremSu