İbrahim Etem – Menarini’nin koşulsuz desteği ile Türkiye Aile Hekimliği Vakfı (TAHEV) tarafından 'Uzmanı ile İBS'ye Pratik Yaklaşımlar' toplantısı düzenlendi. İstanbul’da gerçekleştirilen etkinlikte Doç. Dr. Reşat Dabak moderatörlüğünde Gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Cem Kalaycı, İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS) tanı ve tedavisi üzerine yeni gelişmeleri paylaştı.
Prof. Dr. Kalaycı İrritabl Bağırsak Sendromu’nun (İBS), kalp yetmezliği kadar yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini belirtti.
TAHEV Mütevelli Heyeti Kurucu Üyesi ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Reşat Dabak moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlikte Prof. Dr. Cem Kalaycı ülkemizde çok sık rastlanan, Gastroenterolojik bir rahatsızlık olan ve halk arasında ‘Huzursuz Bağırsak Sendromu' olarak da bilinen “İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS)” tanı ve tedavisine yönelik bilgiler verdi. Aile hekimlerinin katıldığı toplantı, Doç. Dr. Reşat Dabak'ın hastasıyla yaptığı röportaj videosu ile başladı.
Gastroenteroloji alanının önemli ismi Prof. Dr. Cem Kalaycı’nın sunumuyla devam eden toplantıda, gerçek hasta örnekleri ile İBS kapsamlı olarak ele alındı.
KARINDA ŞİŞLİK, AĞRI, KABIZ VE İSHAL ATAKLARI GÖRÜLÜYOR
Prof. Dr. Cem Kalaycı, İBS’nin en dikkat çekici belirtilerinin karında şişkinlik, ağrı, aşırı gaz, dışkılama değişiklikleri, kabızlık ve ishal atakları olduğunu aktardı. İBS’nin en ayırt edici özelliği olan ağrının özellikle alt karın ve sol tarafta sıkla görüldüğünü aktaran Kalaycı, İBS hastalarının ağrının yanısıra dışkılamadan sonra bağırsakları tam boşaltamama hissini yaşadığını dile getirdi. Tüm gün boyunca karın ağrısı ve şişkinliğin devam edebileceği bilgisini paylaşan Kalaycı, “İBS’yi fonksiyonel kabızlık ve ishalden ayıran en belirgin özellik ağrının varlığıdır. Acil ve sık dışkılama ihtiyacı ise diğer semptomlar arasında yer alıyor. İBS bazı hastalarda bağırsak dışı belirtilere de yol açabilir. Kadınlarda özellikle mide ağrısı, migren ve regl dönemlerinde artış gösteren şiddetli ağrı sayılabilir.
TÜRKİYE'DE GÖRÜLME SIKLIĞI DÜNYA İLE PARALELLİK GÖSTERİYOR
Türkiye’de yapılan çalışmalarda İBS prevalansının; dünyadakine benzer şekilde yüzde 11,2 olduğunu belirten Prof. Dr. Cem Kalaycı, “Türkiye’de ortalama her 10 kişiden birinde görülen İBS’ye sıklıkla kadınlarda rastlanıyor. İBS, yaşam kalitesini kalp yetmezliği kadar azaltan bir hastalık. Yaşamdan duyulan zevki ve sosyal aktiviteyi oldukça kısıtlayan İBS, stresli dönemlerde veya yemek sonrasında karın ağrısının daha şiddetli hissedilmesine sebep oluyor'' diyor.
TEDAVİNİN EN BÜYÜK KOMPONENTİ: DOKTOR
İBS tedavisinin en önemli basamağının doktor – hasta ilişkisinde yattığının altını çizen
Prof. Dr. Kalaycı şöyle devam etti: “Her bir İBS hastasının semptomları farklı olabileceği gibi tedavisinde de çeşitli yollar izlenebiliyor. Bu noktada doktorların iyi birer dinleyici olması ve hastayı tedaviye dahil etmesi gerekiyor. Yapılan son araştırmalara göre İBS tedavisinde anti-spazmodik grup ilaçların 15 gün sonra oldukça etkili bir rahatlamaya yardımcı olduğu görülüyor. Yoğun anksiyete sahibi olan hastalarda ise anti-spazmodik ilaç tedavisinin yanı sıra anti-depresan ilaç grubunun kullanılmasının da daha iyi bir sonuç alınmasına katkıda bulunduğunu gözlemliyoruz.”