İş Adamı Yurten’den AK Parti’ye Destek

Geçtiğimiz dönem Ak Parti’den Elazığ Milletvekili Aday adayı olan İş adamı İrfan Yurten Ak Parti seçim koordinasyon merkezinde ak partililere seslenerek Ak Partiye destek istedi.

Vatandaşların ve partililerin katıldığı basın toplantısında adeta izdiham yaşandı. İş adamı Yurten’e Ak Parti Merkez İlçe Başkanı Kadir Nozoğlu, Merkez ilçe başkan yardımcısı Hüseyin Karakaya, Merkez ilçe başkanı yardımcısı Zarife Dal, Belediye meclis üyesi Ahmet Fethi Polat ve çok sayıda vatandaş destek oldu.

Bugüne Kadar Hep Beraber Yürüdük

Yoğun bir kalabalığa hitap eden Yurten; bugüne kadar hep beraber yürüdük… Aynı duygularla yaşadık, aynı ruhla heyecanlandık…. Bu şehirde cuma ve bayram namazlarında Harput’ta beraber secdeye kapandık. “Çayda Çıra” oyunuyla hep beraber coştuk. Birlikte sevindik, birlikte üzüldük,birlikte duygulandık… Hep beraber elimizi kulağa attık,…hep beraber “Avreş”i oynadık düğünlerde sözleriyle başladı.

İş adamı Yurten Şöyle devam etti; İmam-Hatipli yıllarımızda, bazen sınıf arkadaşlarımızla bir piknikte, bazen Fırat Üniversitesi’nde bir konferansta, bazen Harput Kur'an Kursu için. Bazen Elazığ spor için, bazen ilim yayma adına , bazen Baskil'de kaysı için, bazen gençlerle istasyondan çıktık Gazi Caddesi’nde volta attık… Bazen maratonda amigo olduk Elazığ Spor’umuz için… Ticaret odası başkanımızla, Borsa başkanımızla borsanın sorunları olduk. Bazen Ankara'da Elazığ Kültür Derneği’nde olduk. Bazen eksiklerimiz oldu,…bazen bilmeden, bazen de gücümüz yetmediği için yeterli olamadık. Bazen eleştirdik, bazen övdük, … ama söz konusu Elazığ ve Elazığlı olunca hemen ayağa kalkmayı bildik. Elazığ’ı hiçbir zaman için ötelemedik. Elazığ’ın hakkını-hukukunu hep savunduk. Hiç kimseyi Elazığ'ın ve hemşerimizin üzerinde görmedik. Biz bazen değil hep Elazığ olduk, Elazığlı olduk…. İmam Hatip Günleri’nde, bütün arkadaşlarımızla iki defa 5000 kişi ile toplantılar yaptık. Hep beraber geleneksel İmam Hatip Günleri’ni başlattık….ELAZIĞ SPOR’da süper ligde başarılı görevler yaptık.

Benim aldığım eğitimin, terbiyenin sadakatin ve saygının kaynağı Elazığ’dır. Seko Mahallesi, Saray Cami karşısı, eski Ticaret Borsası’nın altındaki dükkan ….Yıllarca Saray Camii’nin altında esnaflık yaptık. Bizim kültürümüzün şekillendiği, dostlarımızın- arkadaşlıklarımızın temelinin atıldığı verimli arazi burasıdır.

ONUN İÇİNDİR Kİ BUGÜN BURADA ELAZIĞIN TÜM REFLEKSLERi, BÜTÜN UNSURLARI FARKLI DÜŞÜNEN ARKADAŞLARIMIZ BULUNMAKTADIR. BURADA ALEVİLER VAR, BURADA SÜNNİLER VAR. BURADA ZAZALAR VAR, KÜRTLER VAR… BASKİL VAR, HOŞMAT VAR, KARAKOÇAN, ARICAK SİVRİCE VAR. PERTEK, ÇEMİŞGEZEK, PALU VAR. KOVANCILAR, MADEN VAR. GEZİN, NACARAN VAR. BiZiM MERKEZİMİZ, YUKARI ŞEHRiMiZ HARPUT VAR.

Sık Sık Elazığ seninle gurur duyuyor sloganlarıyla konuşması kesilen İş adamı Yurten, Sevgi seli karşısında zaman zaman duygulanarak duygularını şu sözlerle ifade atti; Burada sevgi var, Burada saygı var, Burada hoşgörü var…Burada, bir Elazığ var…. Burada bir Elazığ’lı var dedi.

Çok Önemli Bir Seçimle Karşı Karşıyayız

Yurten Konuşmasına şöyle devam etti; Önümüzdeki 30 Mart'ta, çok önemli bir seçimle karşı karşıyayız. Bu seçimde Elazığ’ımızı emin ellere teslim etmek, şehrin “Emini”ni seçmek üzere oy kullanacağız…..

Elazığ; iki büyük şehrin arasında sıkışıp kalmış (Diyarbakır ve Malatya ), coğrafi olarak her türlü güzelliğin olduğu bir şehirdir. Ama, bir o kadar da şanssız bir şehir…. Çünkü bu iki büyük şehrin arasında olmak, gelişmemizi olumsuz yönde etkilemiş, bölge şehri olmamızı engellemiştir. Biz Elazığlıların, büyük çabalar harcayarak bu olumsuz durumu ortadan kaldırmamız gerekmektedir.

Üniversitemizle, belediyemizle, sivil toplum kuruluşlarımızla, odalarımızla, tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızla el ele verip, gecemizi gündüzümüze katarak çalışmakla, şehrimizin yer altı ve yer üstü değerlerini harekete geçirerek, bu olumsuzluktankurtulmalıyız…..

Son yıllarda gelişen şehircilik anlayışı, belediyelere ve belediye başkanlarına çok farklı ve etkin roller yükledi. Artık belediyeleri; şehrin bozulan kaldırımlarını yapan, çukurlaşan yollarını onaran, şehrin su ve kanalizasyon sorunlarını çözen, fakire-fukaraya aş dağıtan kurumlar olarak görmemek lazım. Günümüz dünyasında belediye, bir şehrin her bakımdan lokomotifi durumundadır.

Ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel olarak şehirlerin geleceğini kuran bir kurumdur. Adeta şehrin düşünen beyni, gören gözü, tutan eli yürüyen ayağıdır. Belediye, bir şehrin geleceğidir ….

Belediyecilik, bir şehrin çocuklarının yetişeceği, eğitim alacağı, yaşayacağı dünyayı kurmak için çabalayan mühendislik sanatıdır. Her şeyden önce belediyecilik, bir şehrin kültürünü geliştirmek, olgunlaştırmak ve yaygınlaştırmak işidir. Belediyecilik yol yapmak, kaldırım yapmak,kanalizasyon yapmak, büyük salonlar-spor kompleksleri yapmaktan ibaret değildir…. Bu nedenle, Elazığ’ımızın geleceğini teslim edeceğimiz bir seçim var önümüzde. Seçici olmamız gerekiyor… En liyakatliyi seçmek, işi ehline vermekle mükellefiz.

Ak Parti, Kurulduğu Günden Beri, Çeşitli Engellerle Karşılaşmıştır

Bildiğiniz gibi Ak Parti, kurulduğu günden beri, çeşitli engellerle karşılaşmıştır. Ama, şükürler olsun halkın vermiş olduğu güçlü destek, bu partiyi ve başbakanımızı hem içerde hem de dışarıda güçlü kılmıştır. Demokrasilerde güç, seçimlerde aldığınız oyla ilişkilidir. Halkın verdiği destek, hem iç siyasette hem de dış dünyada sizi güçlendirmektedir.

İnanıyorum ki, sizler de Ak Parti’nin yapmış olduğu başarılı çalışmaları takdir ediyorsunuzdur. Ak Parti’nin icraatlarını, yapmış olduğu başarılı çalışmaları, burada sizlere tek tek anlatmaya gerek yok. Hepimiz, olanı-biteni birlikte takip ediyoruz. Çünkü, bu ülkede birlikte yaşıyoruz.

Bakınız; Kürt Sorunu, Güneydoğu Sorunu, Terör Sorunu,…adını ne koyarsanız koyun, 30 yıldır ülkenin başına bela olan bu sorun, barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturulmak üzere. Artık şehit cenazeleri gelmiyor; örgüte katılan gençler evlerine dönmeyi sabırsızlıkla bekliyorlar. Dağlarımız, ovalarımız, şehirlerimiz bizi korkutmuyor. Düne kadar kimin kimi öldürdüğü belli olmayan bölgede, artık huzur hakim. İnsanlar, birbirlerini öldürmüyorlar. Herkes işinde-gücünde…Bu barış ortamının sağlanmış olması bile, Ak Parti’ye oy vermemiz, destek olmamız için yeterli bir nedendir.

Elazığ’ımızın Çalışkan, Dürüst, İşi Bilen Usta Yöneticilere İhtiyacı Var

Sevgili Dostlar; Elazığ’ımızın çalışkan, dürüst, işi bilen usta yöneticilere ihtiyacı var. Bu iktidar güçlü bir iktidar, adayımız tecrübeli bir aday. Halkımız bu iktidarın arkasında, 11 yıldır kaya gibi durmakta. Geriye, Elazığ'ı emin ellere teslim etmek kalmaktadır. Ben inanıyorum ki, Elazığ 30 Mart'ta üzerine düşen tarihi sorumluluğu gerçekleştirecek, bu seçimde de Ak Parti diyecektir.

Aziz Elazığlılar; laiklik ve hukuk vurgusu yapıldı. Bildiğiniz gibi uzun bir süredir ülkemizin gündemini meşgul eden önemli bir sorun da cemaat- iktidar ilişkileri, başka bir deyişle cemaatlerin- tarikatların, tarihi süreç içerisinde devletle olan ilişkileridir. Bakınız bir devlet ister laik olsun, ister dini referanslarla yönetilmiş olsun; bu devletin her kademesine hukuk egemen değilse, eğer devletin kurumları sağlam bir hukuk zeminine oturtulmamışsa, o devlette hiyerarşi düzgün işlemez, kaus olur. Vatandaş -devlet ilişkileri, cemaat-tarikat ilişkilerine döner. Devletin sürekliliği sağlanamaz; zamanla ciddi kaoslar yaşanır. Ülkemizin içinde bulunduğu süreç, laiklik kavramının yeniden tarif edilmesi, devletin bilimsel verilere uygun olarak yapılanması ve bu doğrultuda sistemin işlerlik kazanması ile aşılabilir. Ülkemiz, devletle cemaat-tarikat ilişkilerindeki çıkmazlarla zaman kaydetmeyi hak etmiyor. Yani Türkiye, tarikat-cemaat ilişkilerini tartışmamalıdır. Türkiye; hukukun üstünlüğünü herkesin benimsediği, hak ve özgürlüklerin alabildiğince genişlediği, daha çok demokrasinin istendiği bir tartışmaya açılmalıdır. Ülkemizin geleceği buralarda aranmalıdır. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, kurucu kadroların da önemle üzerinde durduğu; bilimin, hukukun ve Kur'an kavramının her alanda öne çıkarıldığı bir yapılanmaya gidilmelidir.

Değerli Kardeşlerim! Lütfe İslam coğrafyasına bir bakınız. Yıllardır devam eden savaşlar, ardı-arkası kesilmeyen iç anlaşmazlıklar- çatışmalar müslümanları ne hale getirdi. Bahsettiğimiz coğrafya kan kokuyor, barut kokuyor. Ölüm kol geziyor; açlık-kıtlık insanların kaderleri olmuş. Hiç kimsenin sabaha çıkma güvencesi yok. İnsanlar, yarınlarıyla ilgili hayaller kuramıyorlar, kimin ne olacağı belli değil…..

İslam coğrafyası yakıp-yıkılmakta, bölgesel kültürler bitirilmekte, büyük ve uzun uğraşlar sonucu oluşturulan o göz kamaştıran medeniyetler yok edilmekte, yeryüzünden silinmektedir. Bu olanların sebebini dış güçlere bağlamak, sadece emperyalist söylemlerle açıklamak hiç de gerçekçi değil. Kur’an’ı anlamamak, sünnetten kopmak….

Maalesef her türlü yobazlık, ilkel din anlayışı, irticai akımlar, geleneksel inanışların İslam diye sunulması bu coğrafyada büyük kitleler tarafından kabul görmektedir. Sonuç olarak ta ölümler, yıkımlar, yokluk ve kıtlıklar….

Bu Gidişe Mutlaka Birileri Dur Demeli

Aziz Elazığlılar! Durumumuz, maalesef içler acısı. Müslümanlar haktan-hukuktan, adaletten, demokratik anlayıştan, Kur’an’dan uzaklaşmış; kurtuluşu cemaat-tarikat gibi yapılanmalarda aramaya başlamıştır. Bu yaklaşım da, Müslümanları özgür düşünceden, eleştirel yaklaşım ve sorgulayıcı bakıştan uzaklaştırmış, zalimlerin kucağına itmiştir maalesef….Ekonomisinin zayıf olduğu, eğitimsizliğin yaygın olduğu, kültürel olarak gelişmemiş feodal toplumlarda, cemaat-tarikat gibi yapılanmaların daha yoğun yaşandığı inancındayım. Bu gidişe mutlaka birileri dur demeli. Ama mutlaka denmeli…

Sizlerle birlikte olmak, hasret gidermek, hepimiz için çok güzel oldu. Güzel bir gün geçirdik. Hem burada, hem Ankara'da tekrar tekrar görüşeceğiz, inşallah. Hepinizi tekrar saygıyla, sevgiyle selamlıyorum."