İşadamları geleceğe iyimser bakıyor

İSTANBUL (İHA) - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat, reel sektörün temkinli bir iyimserlik beklentisinde olduğunu söyledi.

MÜSİAD tarafından 26 ilde gerçekleştirilen "2004 İlk Yarıyılı Değerlendirme ve 2005 Beklentileri Anketi"nin sonuçları açıklandı. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), her altı ayda bir sanayici ve reel sektör temsilcisi işadamları arasında gerçekleştirdiği "Ekonomik Durum Tespit Anketi"ni 2004 yılı ilk yarısındaki gelişmeler ışığında yeniledi.

Reklam
Reklam

26 ilde MÜSİAD üyesi 1150 işadamı arasında gerçekleştirilen anket sonuçlarına göre, geçen seneden beri süregelen bir kısım şikayet ve sıkıntıların devam etmesine karşın, reel sektördeki geleceğe yönelik beklentilerde iyimserlik yönünde revizyon yapıldığı ve işadamlarının ekonominin genel performansını 2003'e nazaran daha iyi buldukları ortaya çıktı.

Ekonominin genel gidişatına dair değerlendirme ve 2005 yılı beklentilerini içeren anketin sonuçları hakkında bir değerlendirme yapan MÜSiAD Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat, "Krizin etkileri silinmeye devam etmekle beraber, ekonomik göstergelerdeki iyileşmenin, işletmelerin yüzde 99'unu oluşturan KOBİ'lerin performansını artırmaktan uzak olduğu ortaya çıkmıştır. Yeni ekonomik program hazırlanırken reel sektörü etkileyen olumsuz şartların, yatırımlar ve işsizliğin gözardı edilmesi lüksü yoktur" dedi.

"YAPISAL REFORMLAR SÜRMELİ"

MÜSiAD Genel Başkanı Dr. Bolat, çalışma alanının genişliği dikkate alındığında anket sonuçlarının reel ekonominin gerçek bir fotoğrafını ortaya koyduğunu kaydetti.

Reklam
Reklam

Bolat, anket sonuçlarına genel olarak bakıldığında bazı olumsuzluklara rağmen, iş ortamının iyileşmesinin ve protesto edilen çek ve senet sayısının azalmasının net olarak ortaya çıktığını söyledi. İşadamlarının hükümetten yapısal reformların devam ettirilmesini beklediklerini kaydeden Dr. Bolat, "Yeni ekonomik program hazırlanırken reel sektörü etkileyen olumsuz şartların, yatırımlar ve işsizliğin gözardı edilmesi lüksü yoktur. Yatırım ortamını iyileştirmek, işsizlik oranını azaltabilmek için, işletmelerin yüzde 99'unu, istihdamın da yaklaşık yüzde 65'lik bir kısmını oluşturan KOBİ'lerin performansını artırmak hükümetin görevidir" dedi.
İş dünyasında, ekonomik büyümenin, program hedeflerinin üzerinde ve yaklaşık yüzde 6-7 civarında gerçekleşebileceği beklentisinin hakim durumda olduğunun belirlendiğini söyleyen Dr. Bolat, "İş dünyasında Hükümete ve ekonomi alanında elde edilen sonuçlara karşı ihtiyatlı iyimserlik hala sürmektedir. Hükümet programında yüzde 12 olarak belirlenen TEFE ve TÜFE cinsinden enflasyon hedeflerinin, döviz kuru, petrol fiyatlarındaki artışlar gibi gelişmelere rağmen tutturulabileceği beklenmekle beraber, yıl sonu enflasyon gerçekleşmelerinin hedeflerin çok da altında gerçekleşeceği beklentisi de yoktur.

Reklam
Reklam

Ayrıca anketten çıkan başka bir sonuca göre, reel sektörde döviz kurlarından doların yıl sonunda 1.600.000-1.650.000 TL, Euro'nun da 1.900.000 - 1. 950.000 TL civarında olması bekleniyor. Buna göre Dolar-Euro arasındaki paritenin de 1.18 civarında gerçekleşeceğinin beklendiği anlaşılmaktadır. Ancak işadamları döviz kurlarının mevcut seviyelerinin gerçekçi olmadığını düşünüyorlar" şeklinde konuştu.

"KRİZİN ETKİLERİ SİLİNİYOR"

MÜSİAD'ın Ekonomik Durum Tespit Anketi'ne göre, reel sektörde 2003 yılında başlayan iyileşmenin sürdüğü ortaya çıktı. İşadamlarının, yüzde 54'ü üretimin, yüzde 66'sı iç satışların, yüzde 53'ü ihracatın ve yüzde 42'si de istihdamın arttığını belirtti. Yılın ikinci yarısında da işadamlarının yüzde 71'i üretimin, yüzde 74'ü iç satışların, yüzde 65'i ihracatın ve yüzde 47'si de istihdamın artacağını bekliyor.

Anketi cevaplayan işadamları arasında ihracat yapan yüzde 47'lik bir kesim, döviz kurları nedeniyle rekabet güçlerinin kaybolduğunu, ancak iç talebin yetersiz, kar marjlarının da çok düşük olduğu iç piyasa yerine zorunlu olarak dış piyasalara yöneldiklerini ifade etti. Ayrıca ihracatçılar bu olumsuz ortama rağmen ara malı ve malzeme ithalatına yüklenerek ihracatı da kısmen karlı hale getirmek suretiyle ihracata olumlu katkıda bulunduğunu düşünüyor. Öte yandan yüzde 36'lık kesim ithalatın hız keseceğini, yüzde 52'lik bir kesim de yerinde kalacağını, veya artış ivmesini kaybedeceğini beklemiyor.

Reklam
Reklam

"KOBİLERİN KAPASİTE KULLANIMI HALA DÜŞÜK"

Ankete göre, bütün iyimser beklentilere rağmen KOBİ'lerde, Haziran sonu itibariyle kendi tarihsel rekorlarını kıran ortalama kapasite kullanım oranı olan yüzde 84-85'lerin çok altında kaldığı anlaşılıyor. İşletmelerin sadece yüzde 4'ü yüzde 80-90 arasında bir kapasite ile çalışırken, yüzde 16'sı yüzde 70-80, yüzde 22'si de 60-70 arasında bir kapasite ile çalışıyor. Ortalama kapasite kullanım oranı yüzde 45'ler civarında bulunuyor.

Şirketlerin yüzde 53'lük büyük bir çoğunluğu da geçen senenin aynı dönemine nazaran kurlarının azaldığını, yüzde 27'si de aynı kaldığını ifade ederken, iş dünyasında mevcut şartlar altında ihracatın sürdürülemez ve fakirleştirici bir nitelikte olduğu ortak kanaatinin hakim olduğu ortaya çıktı.

İç talep yetersizliği ve KOBİ'lerin ihracat konusunda karşılaştıkları ve çözülemeyen çeşitli sıkıntıları nedeniyle ekonomide yaşanan iyileşme, istihdamda olduğu gibi KOBİ performansına da yansımıyor. Türkiye'de işletmelerin yüzde 99'unu, (istihdamın da yaklaşık yüzde 65'lik bir kısmını) oluşturan KOBİ'lerin tam kapasite çalışmaya başlaması sağlanmadıkça işsizlik sorununun çözülmesinin çok zor olduğu anlaşılıyor.

Reklam
Reklam

"FİNANSMAN ZORLUĞU SÜRÜYOR"

Anket sonuçlarına göre, reel sektörde finansman konusundaki kronik sorunlar devam ediyor. İşletmelerin yüzde 60'ı finansman sıkıntısı çekseler de, kredi maliyetlerinin yüksekliği ve prosedürlerin karmaşıklığı nedeniyle yüzde 60 oranında kendi öz kaynaklarıyla yetinmek zorunda kalmakta, sadece yüzde 20'si yerli finansmana, yüzde 17'si de yabancı finansmana başvurdu. Kriz sonrasında bankacılık kesiminin hala reel sektöre mesafeli durduğu, ilk çeyrekte mevduatların yüzde 50'sine kadar yaklaşan mevduatların krediye dönüşme oranının KOBİ'ler için geçerli olmadığı anlaşılıyor.

Ankete göre, pazar sıkıntısı, ihracat zorlukları, düşen kar marjı ve finansman sıkıntısına rağmen ilk altı ayda şirketlerin yüzde 37'si iyileştirme ve modernizasyona, yüzde 31'i de yeni yatırımlara gitti. Yılın ikinci yarısında yurt içinde yeni yatırımlara gitmeyi düşünenlerin oranı ise yüzde 54, yurt dışında yatırıma gitmeyi düşünenlerin oranı da yüzde 81 gibi oldukça yüksek bir düzeye ulaşıyor. Bu durum, mevcut sıkıntıların aşılacağı ve geleceğin çok daha elverişli imkanlar sunacağı konusundaki iyimser yaklaşımın oldukça güçlü kalmaya devam ettiğini de gösteriyor.

Reklam
Reklam

Anketin sonunda yapılan yorumda, "Bütün olumsuzluklara rağmen olumlu beklentilerin arkasındaki en temel faktör, KOBİ'lerin 'krizi fırsatlara dönüştürme kabiliyeti' kazanmış olmalarıdır. Gerçekten de şirketlerin yüzde 29'u maliyetleri gözden geçirerek tasarrufa gitmiş, yüzde 26'sı yeniden yapılanmış, yüzde 24'ü de teknolojisini yenilemiştir" ifadeleri kullanıldı.