BURSA (İHA) - Rumelili Yönetici İş Adamı ve Sanayiciler Derneği (RUMELİSİAD) Başkanı Vehbi Varlık, 'İşsizlik Sigortası Fonu'nda biriken ve atıl durumda bekleyen 24 milyar YTL'nin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Bu para düşük faizle Kobi'lere verilebilir ve işsizlik ortadan kaldırılabilir" dedi.
RUMELİSİAD Başkanı Varlık, İşsizlik Sigortası Fonu'nda biriken ve atıl durumda bekleyen 24 milyar YTL'nin (24 katrilyon lira) mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Her ay fona büyük miktarlarda para akışının olduğunu, buna karşın resmi olarak yaklaşık 2.5 milyon işsiz insanın bulunduğu ülkemizde, fondan sadece 97-98 bin kişinin faydalanabildiğini kaydeden Varlık, "İşsizlik Türkiye'nin yıllardır gündeminden düşmedi. Çünkü halkı ilgilendiren en önemli konu. Halkın refah seviyesi yükselmedikçe Türkiye'nin iyi olduğundan söz etmek mümkün değil. Halkın iyi yaşaması için işinin olması, gelirinin iyi olması gerekir. Öte yandan, İşsizlik Sigortası Fonu'ndaki para amacına uygun kullanılmayıp atıl kalıyorsa, bunu sorgulamak lazım. Bu para istihdam oluşturmak için sanayiciyi desteklemek amacıyla ve KOBİ'ler için kullanılabilir. Düşük faizli kredilerle onları destekleyerek gelişmeleri için değerlendirilebilir" dedi.
Fonun amacının işsizliği önlemek ve istihdamı artırmak için kullanılmasının çok daha mantıklı ve ülkemiz için bulunmaz bir fırsat olabileceğine dikkat çeken Varlık, "Bir başka şekilde de bu fondaki paralarla, çeşitli sektörlere kalifiye eleman yetiştirmek için kurslar açılabilir. Bu kursların açılması konusunda davul çalınması lazım, top atılması lazım. Ben tesadüfen bir toplantıda öğrendim. 24 milyar YTL gibi inanılmaz bir rakam atıl duruyor.
Biz ise işsizlikten, gelişememekten ve kalifiye eleman sorunlarından bahsediyoruz. Bu gerçekten bir sorumsuzluk. Bu işin başında kim varsa bence görevden bile alınması gerekiyor. Bu paranın yönetilmesinden sorumlu kişi bomboş bir adam demek geliyor içimden. Bu görevde bulunan kişiyi derhal değiştirmek gerek. Devlet nasıl bunun farkında değil. Devlet her yıl hazineden SSK, Emekli Sandığı ve BAĞKUR için bu miktarda kaynak aktarırken, halk işsizlikten, KOBİ'ler imkansızlıktan dert yakınırken o para orda nasıl durabiliyor? Devletin işi hani kolaylaştırmaktı? Düne kadar kaynak yok derlerdi. Şimdi kaynak var, birikmiş ama kimse vazifesini yapmıyor. Para var kullanmayı bilmiyoruz. Para yokken akıl üretmek zordur ama artık para var. Orda bir kaynak var. Herkesin o kaynağa koşmasını sağlamamız lazım" diye konuştu.
Son birkaç yılda Türkiye'de gerçekten çok yararlı yatırımlar yapıldığını, siyasi anlamda hatalara rağmen daha az kavgalı, daha ılımlı bir dönem yaşandığını, Bursa'da da yatırımların sürekli arttığını vurgulayan Varlık, "Bir taraftan da gerçekten milli bir sorun haline gelen yetişmiş eleman sorunumuz var. İşsiz çok ama adam gibi adam da yok. Yani meslek edinmiş eleman yok. Her işi yaparım 'ağabey' diyen adamlar ortada. Biz diyoruz ki mesleki eğitim çok önemli. Bizim dünya ile yarışmamız açısından da çok önemli. Düz insandan kalifiye iş gücüne ulaşmamız lazım. Maharetli adama ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.
Kalifiye eleman yetiştirilmesini artık devletten bekleme döneminin de geçtiğini ifade eden Varlık, "Herkes elini taşın altına artık koymak zorunda. İş dünyası, dernekler, sektör temsilcileri insan yetiştirmeyi kendine görev bilecek. Meslek öğrenmiş eleman konusu sadece devletin işi olmaktan çıkarılmalı artık. Devlet yaparsa yapsın ama biz kendi işimizi kendimiz yapacağız.
Tekstilciler makineciler vs. sektörler kendi elemanlarını yetiştirecek. Ya da Bursa'mız için bir şans olan Bursa Eğitim Geliştirme Vakfı (BEGEV) gibi bir çatı aracılığıyla olacak. BEGEV Bursa için çeşitli iş kollarına insan yetiştiren bir okuldur. Ama sektörler bunu kendi bazında da yapmalıdırlar. Ya BEGEV'le ya üniversiteyle ya da özel kurslarla. Bu sosyal bir sorumluluk. Meslek sahibi yaparak gençleri hayata kazandırmak için" diye konuştu.
Halka iş imkanları oluşturmanın devlet ve iş dünyasının sorumluluğu olduğuna işaret eden Varlık, girişimciliğin başlı başına kendi sorumlulukları olduğunu belirterek, "Girişimci iş kuran, istihdam üreten insandır. Bu vizyonla yola çıkmış girişimciye, devletin de bu öncülere, bu gönüllü insanlara gerçekten destek olması lazım. Devletin iş üretmeden ziyade kolaylaştırıcı, yol gösterici olması gerekir. Bu gün bir iş kurmanın hangi yollardan geçtiğini ve ne kadar çok evrak gerektiğini bilenler iş yeri açmaktan vazgeçiyorlar. Genç girişimciler meydana getirmek istiyoruz ama bu şekilde onları ürkütüyoruz. Bizim iş adamını ve iş dünyasını doğru anlamamız lazım. Halkın da doğru anlaması lazım. Eskiden beri iş adamına oh ne güzel parayı götürüyor diye bakılıyor. Hal bu ki iş kuran, iş veren adam yanlış anlaşılıyor. Türkiye de bu yanlışlığın düzeltilmesi ve devletin de iş dünyasını onore etmesi lazım. İşadamını, hep hayali kaçakçı ihracatçı, vergi vermeyen gibi olumsuzluklarla görmemek lazım. İstihdamı artırmak zorundayız. Onun için de lokomotif olan iş gücünü, işadamını teşvik etmemiz lazım. İş adamının yolu açılacak, cesareti kırılmayacak. Bugün iş adamı iş yapmaktan yılmış hale geldi" şeklinde konuştu.