TÜRKİYE ve dünyada ‘İş ve Emek Bayramı' olarak kutlanan, 1 Mayıs, iş kazalarındaki korkunç rakamları da gözler önüne serdi.
Önlemlerin yetersiz kalması nedeniyle bu yıl ilk 3 ayında 351 işçinin yaşamını yitirdiği belirtilirken, emekçilerin önemli bölümü bu günde de yine hiçbir önlem almadan çalışmaya devam etti.
Sivil inisiyatif olan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin yazılı, görsel ve dijital medyanın yanı sıra sendika ve meslek örgütlerinden derleyerek sürekli güncellediği raporda çarpıcı rakamlar yer aldı. Bu rapora göre, geride kalan Mart ayında en az 139 işçi kazalardı yaşamlarını yitirdi. Bu yılın Ocak ayında 127, Şubat ayında 85, Mart ayında 139 işçi kazalarda yaşamlarını yitirirken ilk 3 aydaki rakam 351'i buldu.
Raporda kazaların her yıl artış kaydettiği görüldü. 2012 yılı Mart ayında kazalarda ölen işçi sayısı 59, 2013'te 73, 2014'te ise 122 olduğu hatırlatıldı. Ölümlerin yüzde 30'unun tarım, orman, 25'inin inşaat, yol, 12'sinin taşımacılık, 7'sinin ticaret, büro, 6'sının metal ve 20'sinin diğer iş kollarında olduğu belirlendi. İşçi ölümlerinin yüzde 9'unu kadın, yüzde 91'ini ise erkekler oluşturdu. ‘İş cinayetleri' olarak nitelendirilen işçi ölümlerinde yaşamlarını kaybeden çalışanların yüzde 41'inin 28-50, yüzde 34'ünün 51 ve yukarı, 14'ünün 18-27, 8'inin 15-17 yaşlarında olduğu, yüzde 3'ünün ise yaşlarının alınamadığı ifade edildi.
1 MAYIS'TA DA ÖNLEM ALMADAN ÇALIŞTILAR
Türkiye'nin yanı sıra dünyanın birçok ülkesinde 1 Mayıs nedeniyle gösteriler yapılarak emekçilerin haklarının iyileştirilmesi için çağrılar yapılırken, kendileri için ‘Resmi bayram' ilan edilen işçilerin bir bölümü bugün de İstanbul'da yine hiçbir güvenlik önlemi almadan çalışmayı sürdürdü. Havaların ısınmaya başlaması ile birlikte eski binaların yalıtımı olarak nitelendirilen ‘Mantolama' çalışmaları artarken, işçilerin derme çatma demir iskelelerde en küçük güvenlik önlemleri almadan dar tahta parçaları üzerinde çalıştıkları görüldü.
Tahta sayılarının da sınırlı olması nedeniyle arkadaşlarının boşalttığı tahtayı alıp diğer yere taşıyan ve bunun üzerinde çalışmaya devam eden işçiler görüntülenmelerini, isimlerinin yazılmasını istemedi. İşçiler, tehlikeli olduğunu bildiklerini ancak, çalışmak zorunda kaldıklarını söyledi.