Olay, geçen 5 Mart günü saat 05.00 sıralarında, Muratpaşa ilçesi Yüksekalan Mahallesi 531 Sokak'ta meydana geldi. Emre Kırkuşu, oteldeki işine gitmek üzere evinden çıkıp, kaldırımda yürüyen Eşe Akdaş'ı takibe aldı. Bir süre yürüyen Akdaş'ın arkasından yaklaşan Emre Kırkuşu, cebinden çıkardığı ekmek bıçağı ile kadını sırtından yaralayıp kaçtı. Akdaş'ın yardımına çevrede bulunanlar koştu. Akdaş, çağırılan sağlık ekibince Atatürk Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Muratpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri, Emre Kırkuşu'yu yakalayıp, gözaltına aldı. Polisteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen Kırkuşu, çıkarıldığı nöbetçi hakimlik tarafından tutuklandı.
Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık Emre Kırkuşu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile katılırken, şikayetçi Eşe Akdaş ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Duruşmada, 6. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 'Kasten yaralama' davasında verilen görevsizlik kararı okundu. 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan yargılanan sanık Emre Kırkuşu, hakim karşısında savunmasını yaptı.
Olay günü saat 04.30- 05.00 sıralarında evinde uyuşturucu madde kullandığını anlatan Emre Kırkuşu, camdan dışarı baktığı sırada bir kişinin evini gözetlediğini gördüğünü, 5 dakika sonra tekrar baktığında aynı kişini evinin yakınına kadar gelerek kendisiyle göz teması kurduğunu iddia etti. Kırkuşu, "Ben de o panikle evden bıçak alıp dışarıya, evimi gözetleyen şahsın yanına gittim. Arkası dönük vaziyetteyken sol omuz kısmından bir kez bıçakladım. Olay anlık gelişti. Hemen evime döndüm ve uyudum. Sonrasında mahallede sivil polisleri görünce dürüst bir insan olmamdan dolayı olayı anlattım" dedi.
Eşe Akdaş, olay günü işe gitmek için otobüs durağına yürüdüğü esnada bir anda sırtında acı hissettiğini anlattı. Akdaş, "Arkamı dönüp baktığımda sanığın elinde kama gibi bir bıçak ile sırtımı yaraladığını ve sırtımdan kan aktığını hissettim. Olayın vermiş olduğu heyecanla sanığa 'Allah senin canını almasın. Kimsin sen? Ne istiyorsun benden?' diye sordum. Sanık, hiç cevap vermeden beni orada bırakıp kaçtı. Bir anda karnımın şiştiğini hissettim. Etrafta da hiç kimse yoktu. Üst geçidin oradaki büfeye zar zor giderek, yardım istedim. Olaydan psikolojik olarak çok etkilendim. Dışarı çıkmaya korkar hale geldim. Sanıktan şikayetçiyim" diye konuştu.
Avukat Ziya Gökalp, müvekkili Eşe Akdaş'ın yaşanan olay nedeniyle ciddi şekilde anksiyete bozukluğu yaşadığını savunarak, hastane raporunu sundu. Sanık avukatı Bilge Kağan Konyalıgil ise müvekkilinin akıl sağlığının yerinde olmadığını iddia etti. Mahkeme heyeti sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için rapor alınması kararı aldı. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilerek duruşma ertelendi.
Duruşma sonrası adliye önünde basın açıklaması yapan sanık avukatı Bilge Kağan Konyalıgil, müvekkilinin bir anlık gafletle bıçak darbesi ile müştekiyi yaraladığını savundu. Müvekkili hakkında asliye ceza mahkemesinde açılan yaralama davasının, suçun 'kasten öldürmeye teşebbüs' olduğu savunularak görevsizlik kararı verildiğini belirten Konyalıgil, şunları söyledi:
"Dosya ağır ceza mahkemesine sevk edildi. Sanığın, daha önce Süleyman Demirel Üniversitesi'nde anksiyete bozukluğu ve şizofreni başlangıcı raporu bulunmaktadır. Mahkeme de bu konudaki rapor talebimizi kabul etti. Şubat ayında müvekkilim adli tıp kurumuna sevk edilecek. Kadına şiddet olaylarının her türlü karşısındayız. Bunları kesinlikle savunmuyoruz. Ancak burada müvekkilimizin akıl sağlığında bir problem olabilir." (DHA)