Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, iş sağlığı ve güvenliği (İSG) koşullarını iyileştirme adına sivil toplum kuruluşları, sanayi, ticaret ve meslek odaları ile üniversiteler ve meslek liselerinin geliştireceği projelere yaklaşık 40 milyon lira hibe desteği sağlayacaklarını bildirdi.
Bakan Selçuk, Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki "İş Sağlığı ve Güvenliği Protokolü"nün Reşat Moralı Toplantı Salonu'ndaki imza törenine katıldı.
İş kazaları ve meslek hastalıklarının dünyada her yıl milyonlarca çalışanın hayatını kaybetmesine veya yaralanmasına neden olduğuna dikkati çeken Selçuk, şunları kaydetti:
"Milyonlarla ifade edilen bu rakamlar, iş sağlığı ve güvenliği konusunun küresel bir mesele olduğunu ortaya koyuyor. Hedefimiz, bu küresel sorunu Türkiye'de asgari düzeye indirmek, hatta tek bir çalışanımızın dahi mesleği sebebiyle hayatını kaybetmediği bir çalışma hayatına kavuşmak. Çünkü biz biliyoruz ki çalışanlar için güvenlik, lüks değil, bir haktır. İşverenler için güvenli bir çalışma ortamı sağlamak lütuf değil bir zorunluluktur."
- "Mevzuatımızı, gelişmiş ülkeler seviyesinde uyumlaştırdık"
Hükümet olarak iş sağlığı ve güvenliği meselesinde de yaratılmışların en şereflisi olan insanı merkeze aldıklarını ifade eden Selçuk, "Bu yüzden bir yandan istihdam dostu büyüme politikalarımızla iş gücü ve istihdam oranlarımızı artırırken, diğer yandan insan onuruna yaraşır çalışma koşullarını sağlamayı temel görevimiz olarak görüyoruz. Böyle bir alanda başarı, sadece devletin atacağı adımlarla sağlanamayacağını da biliyoruz. Bu konuda üniversitelerin, sivil toplum kuruşlarının, özel sektörün, meslek kuruluşlarının ve basının işbirliği ve koordinasyon sağlaması çok önemli. Biz de bu bilinçle istişare ve ortak akla önem veriyoruz." dedi.
Selçuk, iş sağlığı ve güvenliği alanında tüm paydaşların dahil edildiği Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyini kurduklarını belirterek, şöyle konuştu:
"İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatımızı, gelişmiş ülkeler seviyesinde uyumlaştırdık, denetim ve rehberlik faaliyetlerimizi etkinleştirdik ve toplumumuzdaki sağlık ve güvenlik kültürünü geliştirmeye yönelik adımlar atıyoruz. 2012 yılında, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğiyle hayata geçirilen İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ülkemiz adına önemli bir dönüm noktası oldu. İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde hem çalışanlar hem de işverenlerimizin yanındayız. 10'dan az çalışanı olan 'tehlikeli' ve 'çok tehlikeli' sınıftaki işletmelerimize iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde kullanılmak üzere maddi olarak devlet desteği sağlıyoruz. 2019 yılında tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde çalışan başına 35,82 lira, çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde ise 40,93 lira destek veriyoruz."
- "Ölümlü iş kazaları yüzde 37 oranında azaldı"
"Çok tehlikeli" sınıfta yer alan orta ve büyük ölçekli işletmelere de iş sağlığı ve güvenliği açısından önemli bir teşvik uygulamasını geçen hafta başlattıklarını anımsatan Selçuk, şu bilgileri verdi:
"Bu iş yerlerinde üç yıl içinde ölümlü veya sürekli iş göremezlik ile sonuçlanan iş kazası meydana gelmezse işsizlik sigortası işveren payı üç yıl süreyle yüzde 50 indirimli olarak alınacak. Bunun yanında inşaat, maden, tarım, tekstil, mobilya, gıda, kimya sektörlerine yönelik iş sağlığı ve güvenliğinin iyileştirilmesi kapsamında araştırma ve geliştirme projeleri yürütüyoruz. Yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde, inşaat sektöründe son 15 yılda ölümlü iş kazaları yüzde 37 oranında azaldı. Bunu yeterli görmeyip gerekli çalışmaları yürütüyoruz. Yine geçtiğimiz hafta başlattığımız maden, inşaat, kimya gibi çok tehlikeli sektörlere yönelik projelere hibe desteğimizi de buradan duyurmak istiyorum. Bu sektörlere yönelik, iş sağlığı ve güvenliği koşullarını iyileştirme adına sivil toplum kuruluşlarımızın, sanayi, ticaret ve meslek odalarının, üniversitelerin ve hatta meslek liselerimizin geliştireceği projelere yaklaşık 40 milyon lira hibe desteği sağlayacağız."
- "Protokol koordinasyonun geliştirilmesine de katkı sunacak"
Çalışma hayatında standartları yükseltmek için tüm taraflara sosyal diyalog kapılarını daima açık tuttuklarını vurgulayan Selçuk, bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ile yürüttükleri çalışmalara ayrıca önem verdiklerini dile getirdi.
Bakan Selçuk, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yaygınlaştırılmasında okulların çok büyük bir önem arz ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Protokol, çocuklarımıza bu şuuru aşılamanın yanında, eğitim alanında hizmet veren işçi ve işverenlerin sahip olduğu farkındalıkla bu gayretimiz perçinlenecektir. Bu bağlamda, 2006'dan bu yana, müfredat düzenlemesinden öğretmenlerimizin bilgilendirilmesine kadar düzenlediğimiz birçok program ve protokolle iş sağlığı ve güvenliği kültürünün geliştirilmesine yönelik çalışmalar yaptık, yapıyoruz. Bunların yanında, geleceğin çalışanları ve işverenleri olacak çocuklarımıza, sağlıkla ve güvenle büyüyorum vizyonu ile güvenli okul, güvenli ev ve güvenli çevreye dair etkinlikler düzenliyoruz. Hem bugüne kadar yaptığımız tüm çalışmaların bir değerlendirmesi olarak hem de gelecek vizyonu çizebilmek için geçen yıl kasım ayında Milli Eğitim Bakanlığı ile bir çalıştay düzenledik. Bu protokolün her kademedeki yönetici, öğretmen ve usta öğreticilerde sağlık ve güvenlik kültürünün geliştirilmesini sağlayarak kurumlarımız arası koordinasyonun geliştirilmesine de katkı sunacağına inanıyoruz."
Konuşmaların ardından "İş Sağlığı ve Güvenliği Protokolü" Bakan Zehra Zümrüt Selçuk ile Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından imzalandı.