Işid Yeni İflaslara Yol Açabilir

Ortadoğu’da meydana gelen her bir olayın, sıkılan her bir merminin Türkiye ekonomisinde yansımaları olacağını ifade eden GÜNGİAD Başkanı Hakan Akbal, sıcak çatışma bölgelerinde, devam etmekte olan milyarlarca dolarlık Türki yatırımların akıbetinin ne olacağının belli olmadığını kaydetti.Geçmişte benzer olayların Libya’da yaşandığını hatırlatan Akbal, şirketleri iflas etme noktasına getiren, çalışanların öncelikle can güvenliğinin, daha sonra da işçi alacaklarını soruna dönüştüren süreçlerin, aynı şekilde Irak’ta da yaşanacak gibi göründüğünü söyledi. Akbal, “Bunlar birlikte düşünüldüğünde, ülkemize yönelik döviz transferlerindeki azalmanın önümüzdeki dönemlerde ekonomi üzerinde cari açık baskısına yol açacaktır. Halen 55 milyar dolar civarlarında seyreden cari açığın yeniden 60 milyar dolarlar seviyesine yükselmesinin, ilk etapta döviz üzerinde baskı oluşturarak dövize talebi arttıracağını ve TL’nin değer kaybına yol açacağını tahmin ediyoruz” dedi.Amerikalıların kendi ekonomilerini sorgularken karayollarındaki TIR’lara baktığını ifade eden Akbal, “Amerikalılar, ‘TIR’lar yollardaysa ülke de ekonomi yolundadır ve ekonomi yolundaysa her şey yolundadır.’ diyorlar. Biz de kendi durumumuzu bu şekilde değerlendirirsek TIR’ların frene bastığını görürüz. Çünkü Ortadoğu pazarına Suriye ve Irak üzerinden ulaşıyorduk. Suriye’nin durumu malum, Irak’ın geldiği nokta da ortadadır” diye konuştu.Habur üzerinden yapılan transferlerin ağırlaştığını, ancak sirkülasyonun azalmakla birlikte devam ettiğini anlatan Hakan Akbal, gelişmelerin önü alınamazsa Irak’a mal taşıyan TIR’ların tamamen durma noktasına geleceğini ifade etti. Akbal, “Olayların zamana yayılmasını bekliyoruz. Irak’ta uzun sürecek bir istikrarsızlığın kapısı aralandı. Daha işin başındayız. Amerikan uçak gemilerinin Basra’ya yönelmesi, sorunun ciddiyetini gösteriyor. Sınırlar yeniden biçimlenmeden sular durulmayacak. Sykes-Picot sınırları tarihe karışacak. Bunu şimdiden söylemek mümkün, ancak bunun yerine yeniden büyük devletlerin çıkarlarına dayalı sınırlar oluşturulacak. Sykes-Picot tarihe karışacak, ancak yeni sınırlar da Ortadoğu’da derin çelişkiler bırakacak gibi görünüyor. Almanya’dan sonra en büyük ikinci ticari partnerimiz Irak’tır. Irak yapılan ihracat 11 milyar dolar düzeyinde. Bu rakamın 8 milyar dolarlık kısmı Kürdistan üzerinden gerçekleşiyor. Dolayısıyla Kürdistan bölgesi çatışmaların bir parçası olmadığı sürece dış ticaretimizde sarsıcı bir etki oluşmayacaktır” şeklinde konuştu.Türkiye’nin Irak ile dış ticaret hacminde nispi bir artış olmakla beraber, asıl sorunun bu ülkeye yönelik müteahhitlik hizmetlerinde yaşanacağına dikkat çeken GÜNGİAD Başkanı Hakan Akbal, Musul ve Necef gibi sıcak çatışma bölgelerindeki Türki firmaların milyarlık projelerinin olaylar nedeniyle durduğunu söyledi.“YENİ AKTÖR İRAN”Yeni paradigmanın merkezine Irak’ta nispeten daha güvenli bir ada konumunda olan Kürdistan bölgesinin yerleştirilebileceğini dile getiren Akbal, “Kürdistan dışında kalan bölgelerin, çok uzun yıllar boyunca mezhep çatışması yaşayacakları bir süreç daha yeni başlıyor. Yeni başlayan bu süreçte İran’ın henüz tam anlamıyla sahne almadığını unutmamak gerekiyor. Türkiye’nin Sünni siyaset ekseninde yürüttüğü dış politikasının istenilen sonuçlara ulaşmaması, bölgede Şii eksenli yeni bir politikanın desteklenmesine yol açabilir. Amerika-İran yakınlaşması da bunu teyit eder gibi” ifadelerini kullandı.Akbal, Şii ekseni güçlenirse Türkiye’nin, Kürdistan petrolleriyle ilgili politikasının da sonuçsuz kalacağını sözlerine ekledi.