İşitme engelliler için ortak bir dil oluşturulacak

ANKARA (İHA) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, okul çağında işitme, görme, ortapedik engellilerin hepsinin tespit edilmeye çalışıldığını belirterek, "Önümüzdeki iktidar döneminde Türkiye'de bir tek özürlü vatandaşımızın eğitim hizmetinden mahrum olmaması için adeta bir seferberlik ilan edilecektir" dedi.

Türk Dil Kurumu tarafından 1. Türk İşaret Dili Çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, SHÇEK Genel Müdürü İsmail Barış, Türk Dil Kurumu Başkanı Şükrü Haluk Akalın, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanı Abdullah Güven ve çok sayıda davetli katıldı. Türkiye'de ortak bir işaret dilinin bulunmaması çalıştayın gündem maddesini oluşturdu. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik burada yaptığı konuşmada, 7 Temmuzda mecliste kabul edilen Özürlüler Yasası ile yıllardır beklenen ve eksikliği hissedilen yasanın 59. Hükümet döneminde çıkarıldığını ve yürürlüğe girdiğini ifade etti. Özürlüler yasasının çıkmasından sonra kamu maliyesine binen yükün yaklaşık 1 katrilyon olduğunu belirten Çelik, "Sosyal devleti çok önemsiyen bir tek vatandaşın bile feda edilmemesi gerektiğini düşünen hükümetimiz bu 1 katrilyonun özürlü vatandaşlarımıza feda olması gerektiğini düşünüyor. Daha fazla gerekiyorsa daha fazla kaynak ayrılması gerekiyordur" dedi. Hiçbir fedekarlıktan kaçınmadan Milli Eğitim Bakanlığı, Özürlüler İdaresi Başkanlığının öncelikli olarak Türkiye'de özürlülerle ilgili olarak Türkiye'de sağlam verilere ulaşmak için çalıştığını dile getiren Çelik, bakanlık Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmeti Genel Müdürlüğü'nün Türkiye'nin 81 ilinde okul çağında olan özürlülerini tespit ettiklerini söyledi. Bakan Çelik, okul çağında işitme, görme, ortapedik engellilerin hepsinin tespit edilmeye çalışıldığını belirterek, "Önümüzdeki iktidar döneminde Türkiye'de bir tek özürlü vatandaşımızın eğitim hizmetinden mahrum olmaması için adeta bir seferberlik ilan edilecektir. Bunu yaparken de kurumsal bir işbirlikleri olacaktır. Özürlü insanımıza en güzel hizmetler verilecektir" dedi. Bakanlık tarafından çocuklarını özel bir rehebilitasyon merkezine gönderen ailelere aylık 404 YTL yardımda bulunulduğunu ifade eden Çelik, okul çağındaki engellilerin de evlerinden alınarak okullara taşındığını ayrıca yatağa bağlı olan engellilerin de evlerine öğretmen gönderildiğini anlattı. İşaret dili konusuna değinen Çelik, bugüne kadar bunun eksikliğinin her zaman hissedildiğini ancak ortak bir işaret dilinin bulunmadığını yöreden yöreye değiştiğini söyledi. İşaret dilinin milletten millete değiştiğini belirten Çelik, Türk Dil Kurumu Başkanı Şükrü Akalından Türk milletinin jetstlerini, mimiklerini de yansıtan bir ortak dil geliştirmeleri istedi. Çelik, "Dünyanın en kestirme dilini minübüsçüler kullanıyor. Minübüsçü bağırıyor 500, 500 ne demek bu? Orada oturan insanlar 500 evlere gidilecek diye anlayabilir. İşaretle de olsa, kelimelerle de olsa sizin dediklerinizi muhataplarını nasıl anlıyor. İşitme engelli insanımızın hayatının kolaylaştırılması için bir işaret dilinin oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Her yerde farklı farklı anlatımlar var. Bir ortak dil yok. Bunu mutlaka oluşturulması gerekiyor. Gençlerin buna göre eğitilmesi gerekiyor. Bu işaret diline göre ed işitme engelli vatandaşımızın da yabancı dil öğrenmesi gerekiyor. Türk işaret dilinin oluşması çabasının oluşması için devlet olarak kurumlarımızın yanındayız" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ise konuşmasında, 2002 yılında yapılan özürlüler araştırma sonuçlarına göre özürlüler içinde işitme engellilerin oranının yüzde 0.37 olduğunu ifade etti. "250 bin işitme engelli vatandaşımız ortak bir işaret dili bulunmaması nedeniyle iletişim güçlüğü çekmektedir" diyen Çubukçu, işitme cihazlarından yeterli derecede yararlamadıklarını söyledi. Türkiye genelinde işitme engelli tercüman alımı için açılan sınavda yeterli sayıda işitme engelli tercümanın bulunamadığını altını çizen Çubukçu, yasal bir zorunluluk olmasına rağmen bazı illerde bu açığı gideremediklerini söyledi. Dünya'da işaret dilinin ayrı bir dil olarak kabul edildiğini belirten Çelik, Türkiye'de ise işaret dilinin bireylerin kendi aralarında iletişim sağladıkları bir dil olduğunu kaydetti. Engellilerin önündeki her türlü engelin kaldırılmasının en büyük hedefleri olduğunu vurgulayan Çubukçu, "Özürlülerimizin toplumsal hayata tam eşit katılımını sağlayacak her türlü engelin kaldırılması en önemli hedeflerimizden birisidir. Yöresel farklılıkları bulunan Türk İşaret Dili resmi olurak oluşturulmadığı için işitme özürlü vatandaşlar hukuk, eğitim, acil sağlık hizmetleri başta olmak üzere ihtiya duyulan diğer toplumsal alanlarda da kendilerini ifade edememektedirler. Ülke genelinde anlaşılamaz bir dil olması işaret dilinin geliştirilmemesi başka sorunlara yol açmıştır. Yaptığım incelemelerde en az eğitim almış grupların işitme engelliler olduğunu gördüm. Üniversite sınavlarında da en az başarılı olanlar yine işitme engelli olanlardır. En geride kalmalarının nedeni de ortak bir dil kullanamamalarıdır" diye konuştu.

Reklam
Reklam