ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı Aysel Çelikel, bakanlık olarak cezaevlerinin iyileştirilmesine büyük önem verdiklerini belirterek, "Cezaevlerinin durumu yılların birikimidir. Hemen çözülmesi mümkün değildir. Ancak azami 5 yıl içinde sorunların çözüleceğine inanıyorum" şeklinde konuştu.
Bakanlık binasında, yaptığı çalışmalar ile ilgili bir değerlendirme toplantısı düzenleyen Adalet Bakanı Çelikel, olaylara bağımsız ve siyaset dışı bir bakan olarak daha objektif baktığını, 4 aylık görev sürecini kalıcıymış gibi önemseyerek yürüttüğünü söyledi. Ceza İnfaz Kurumlarında gerek hükümlü ve tutuklu, gerekse yapı itibariyle iyileştirilme çalışmaları hakkında bilgi veren Çelikel, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin F tipi cezaevlerinde önemle üzerinde durduğu, haftada beş saati geçmemek üzere 10 kişilik gruplar halinde yapılan sohbet toplantılarına katılmak için 'ortak etkinliklerden en az birine katılmış olmak' koşulunun ortadan kaldırıldığını söyledi. Çelikel, komitenin F tipi cezaevleriyle ilgili başka bir talebi bulunmadığını ifade etti. Cezaevlerinin iyileştirilmesi çalışmalarının devam ettiğini belirten Çelikel, bu çerçevede cezaevi yönetimleri ve infaz memurlarının eğitim merkezi'nde eğitildiğini söyledi. Çelikel, "Cezaevlerinin durumu yılların birikimidir. Hemen çözülmesi mümkün değildir. Ancak azami 5 yıl içinde sorunların çözüleceğine inanıyorum" şeklinde konuştu.
Cezaevleri ve tutukevlerindeki yönetim, dış koruma ve sağlık hizmetlerinin daha düzenli ve etkili bir şekilde yürütülmesi için Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanlıkları arasında bir protokol imzalandığını hatırlatan Çelikel, uygulamaya yönelik eleştiri ve uygulamanın iptali istemiyle Danıştay'a açılan davanın reddedildiğini ifade etti. Çelikel, yapılan şikayetler üzerine cezaevleri ve tutukevlerine güvenlik giriş çıkışı sağlamak amacıyla konulan duyarlı kapıların duyarlılığının azaltılması için gerekli çalışmaların yapıldığını bildirdi.
Adalet Bakanı Çelikel, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi ile yapılan görüşmelerde, komitenin İlerleme Raporu ile ilgili olarak iki konuya dikkat çektiğini söyledi. Çelikel, bunlardan birincisinin 9 bin düşünce suçlusunun cezaevinde yattığı, ikincisinin ise Türkiye'de sistematik işkence yapıldığına yönelik iddia olduğunu belirtti. TCK'nın işkenceyi düzenleyen 243.maddesinden, 2002 yılında 147 dava açıldığını, toplam 278 sanık yargılandığını, görülen davalarda 31 mahkumiyet kararı ve 4 beraat kararı verildiği belirten Çelikel, bu davalarda geçen yıllara oranla ciddi bir azalma görüldüğünü bildirdi.
Çelikel, AB İlerleme Raporu'nda 9 bin düşünce suçlusunun cezaevlerinde olduğu biçiminde yer alan iddiaların yanlış anlaşılma ve yanlış bilgilendirmaeden kaynaklandığını söyledi. Bu rakamın doğru olmadığını vurgulayan Çelikel, "Bu sayının içinde TCK'nun 125,146, 168, 169 gibi terör suçları ile ilgili olanların da dahil edildiği anlaşılmaktadır. Oysa bilindiği üzere sözü edilen bu maddeler yasalar kapsamında düşünce suçu değil, terör suçudur ve bu kapsamda ele alınmalıdır" şeklinde konuştu. Çelikel, TCK'nın 159 ve 312.maddelerinden 17, Terörle Mücadele Kanunun 7.maddesinden 48 ve 8.maddesinden de 4 kişinin hükümlü ve tutuklu bulunduğunu belirtti.
Türkiye'de 523 ceza infaz kurumu ve tutukevi bulunduğunu ifade eden Çelikel, bunlardan 36'sının açık cezaevi, 3'ünün çocuk ıslahevi, birinin çocuk cezaevi, birinin kadın ve çocuk cezaevi, diğer 482'sinin ise kapalı cevaevi olduğunu söyledi. Çelikel, 30 Eylül 2002 tarihi itibariyle ceza infaz kurumlarında 60 bin 821 hükümlü ve tutuklu bulunduğunu, bunlardan 51 bin 894'ünün adli suçlardan, 7 bin 943'ünün terör suçlarından, 984'ünün ise çıkar amaçlı örgüt suçlarından cezaevinde bulunduğunu bildirdi. Çelikel, ölüm orucu yapanların sayısının 17 olduğunu, bunlardan ikisinin ağır, 9 tanesinin ise tedaviyi kabul etmediğini belirtti.
Gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Çelikel, Abdullah Öcalan'ın özel güvenlik önlemleri içinde İmralı Adası'nda tutulduğunu ve bunun bir devlet sorunu olduğunu söyledi. Kendisinin bir televizyon ve telefon talebinde bulunduğunu bildiren Çelikel, bu talebin reddedildiğini kaydetti. Öcalan'ın bazı yayın organlarında yazılarının çıkmasına ilişkin bir soru üzerine de Çelikel, bu bilgilerin kendisini ziyaret eden ziyaretçi ve avukatlar vasıtasıyla dışarıya çıkarılmış olabileceğini ifade etti.