İşkencenin yasal tarifi tartışılıyor

NEW YORK (İHA) - Irak'taki Ebu Garib Cezaevi'nde yaşananlar, işkencenin yasal tarifini yine tartışmaya açtı İşkence, çeşitli uluslararası anlaşma ve sözleşmelerde, sık sık temas edilen bir konu. Cenevre Sözleşmesi, açıkça işkenceyi yasaklarken, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi de, işkenceyi kınıyor.

İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Birleşmiş Milletler'in İşkenceyi Önleme Sözleşmesi'nde işkence tarifi şöyle yapılıyor: "Fiziksel veya zihinsel olarak, çeşitli amaçlarla, örneğin bir itirafa zorlama, cezalandırma ve korkutma amacıyla, bir insanın acı çekmesini sağlama". Ancak bu tarifin, değişik şekilde tercüme edilebileceğini belirten uzmanlar, bir mahkumun başının sürekli olarak su altında tutulmasının veya vücuduna elektrik şoku verilmesinin, açıkça işkence olduğuna, herkesin katıldığını bildiriyor.

Reklam
Reklam

Uzmanlar, 'İnsanları uykusundan uyandırmak, onları uzun süre ayakta tutmak veya onları köpeklerle tehdit etmek' gibi uygulamalarda ise bir belirsizliğin söz konusu olduğunu vurgularken, Amerikan yönetiminin, bu yöntemlerin bazılarının, Guantanamo üssündeki mahkumlara uygulanmasına yeşil ışık yaktığını kabul ettiğini hatırlatıyor.

Washington'un, bu yöntemlerin kullanılmasının, işkence anlamına gelmediğini savunduğunu, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi'nin de, bu teze bir anlamda destek verdiğini kaydeden uzmanlar, "Çünkü sözleşme, işkenceyle, mahkumların fiziki tacizi ve onlara yönelik küçük düşürücü muamele arasında, bir ayırım yapıyor" diyorlar.

Uzmanlar, işkencenin uluslararası tarifinde bir de tuhaflık olduğuna dikkat çekerken, "Bu tarife göre, işkence ya kamu görevlileri tarafından yapılır veya onların örtülü izniyle. Dolayısıyla, Orta Doğu'daki radikal gruplarca gerçekleştirilen ihlaller de, işkence olarak değerlendirilmez. Ancak onların işkencesine maruz kalanların yakınlarının, bu argümana karşı çıkacağı kesin" ifadesini kullanıyorlar.

Reklam
Reklam