"İşler az da olsa düzeliyor"

LONDRA (İHA) - İngiltere'de haftalık yayımlanan The Economist dergisi, "Türkiye ve Kürtler: İşler az da olsa düzeliyor" başlıklı yazısında, Türkiye'de Kürt kökenli vatandaşların halen çok mutlu olmadıklarını, ancak en azından seslerini duyuracak bir partiye oy verebileceklerini belirtti.

Derginin bugünkü sayısında yer alan haberde, bir üniversite öğrencisinin başından geçenler anlatılıyor. Habere göre, 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Gülsen Varışlı, üniversite programına Kürtçe dil derslerinin de alınması için verdiği dilekçenin ardından, öğretim görevlileri tarafından bir "görüşmeye" çağrıldı. Görüşmenin başlamasından hemen sonra Varışlı, Van Jandarma Komutanlığı'na götürüldü. "Gözlerimi bağladılar, beni dövdüler ve dört gün boyunca sözlü tacize uğradım" diyerek hatırlıyor Gülsen başından geçenleri.

Reklam
Reklam

Dilekçesini geri almayı reddedince de, PKK üyesi olduğunu itiraf ettiği bir ifadeyi zorla imzalattıklarını söyledi. Gülsen Varışlı, cezaevine gönderilmesinden ancak 6 ay sonra ilk duruşmasına çıkabilmiş. Eğer, bir terör örgütüne üye olmaktan ceza alırsa 3 yıl daha cezaevinde kalabilir.

Haberde, Türkiye'de binlerce öğrencinin, Kürtçe öğrenme hakkı istedikleri için benzer cezalarla karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Davaların bir bölümünün, Avrupa Birliği'nin yoğun baskısıyla, parlamentonun , Kürtçe yayın ve eğitim konusundaki yaşağı kaldıran reformları onaylamasının ardından açıldığı, önde gelen Kürt siyasetçilerden Abdülmelik Fırat'ın bu hafta Lice'de bir toplantıda Kürtçe konuştuğu için gözaltına alındığı bildiriliyor.

Yapılan reformların şimdilik sadece kağıt üzerinde ve 3 Kasım seçimlerinde DEHAP'tan adaylığını koyan avukat Hasip Kaplan'a göre yaklaşık 12 milyon Kürt'ün bu durumdan çok mutsuz olduğu ifade edilerek, "DEHAP, seçimlere katılabilen tek Kürt yanlısı parti. PKK'nın siyasi kanadı olduğu iddia edilen HADEP, kapatılma endişesiyle seçimlerden çekilmişti. DEHAP, alışılmış Kürt oylarından daha fazlasını almayı umuyor. Hasip Kaplan "Tüm vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyoruz. Asıl ihtiyaç demokrasi" diyor. İster Kürt olsun ister olmasın, çok az seçmen DEHAP ve HADEP arasında bir fark görüyor. Pekçok Kürt için DEHAP'a oy vermek, parti mitinglerinde atılan sloganlardan da anlaşılacağı gibi, PKK ve onun 1999 yılında yakalanan lideri Abdullah Öcalan'a oy vermekle aynı anlamda.

Reklam
Reklam

Seçmenlerin yanısıra, Türk yetkililer de DEHAP'ı yakından izliyor ve Türkiye'nin şahin Başsavcısı, dayanağı olmayan teknik sebeplerle partinin kapatılması için başvuruda bulundu. Ancak iyi haber, mahkemenin bu talebi reddetmiş olması. Daha önceki örneklerin tersine, mitinglerinde atılan sloganlar nedeniyle de toplu tutuklamalar yapılmadı. İnsan hakları sicilini düzeltmediği sürece Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olması mümkün değil, ancak gelen baskılar, reformların az da olsa hayata geçirilmesini sağlıyor. DEHAP, PKK'yla ilişkili suçlardan ceza alan yaklaşık 10bin kişinin ve Kuzey Irak'ta dağlarda bulunan beşbin gerillenın affedilmesini istiyor" ifadelerine yer verildi.

Partinin, hükümetin verdiği sözleri tutarak yoksul güneydoğu bölgesinde daha fazla iş ve daha iyi yaşama koşulları sağlamasını talep ettiği belirtilerek, "Kürtler, parlamentoda kendilerini temsil edecek bir partiye sahip olabilecekler mi? Kamuoyu yoklamaları DEHAP'ın yüzde 8 oranında oy alabileceğini gösteriyor ancak bu oy oranı yüzde 10'luk barajı geçmesini sağlamaya yetmeyecek" denildi.

Reklam
Reklam