İsmail Koncuk'tan Yeni Eğitim-öğretim Yılı Mesajı

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, "Bu eğitim-öğretim yılı 4+4+4 sisteminin getirdiği...

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, "Bu eğitim-öğretim yılı 4+4+4 sisteminin getirdiği birçok sorunla başlayacak" dedi.

Koncuk, yeni eğitim-öğretim yılı dolayısıyla yaptığı yazılı basın açıklamasında, Türkiye'nin 2012-2013 eğitim-öğretim yılını 4+4+4 sistemi ile karşıladığını belirterek, "Büyük tartışmalara ve karşı çıkışlara rağmen kabul edilen yeni sistem, hem öğretmenlerimizi hem de milyonlarca öğrenci ve aileyi yakından etkileyecektir. Bu sistem ihdas edilirken, ne sivil toplum örgütlerinin, ne konunun muhataplarının endişeleri dikkate alınmamış, uyarılar göz ardı edilmiş, ben bilirim anlayışı içinde hareket edilmiştir. Bu eğitim-öğretim yılı 4+4+4 sisteminin getirdiği birçok sorunla başlayacak" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Koncuk, yeni sistemle ilgili en önemli sorunlardan birisinin okula başlama yaşının öne çekilmesi olduğuna dikkat çekerek, okula başlama yaşının öne çekilmesi konusunda endişe yaşayan aileler, sağlık kuruluşlarının yolunu tutmuş, çocuklarına rapor aldığını vurguladı. Milli Eğitim Bakanlığı'na göre, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında, okula yeni başlayan öğrenci sayısı 1 milyon 600 bin olduğunu belirten Koncuk, "Bu konuda önemli uyarılar yapmamıza, kaygılarımızı sürekli dile getirmemize rağmen, yasayı ihdas edenler, umursamaz ve sorumsuzca davranmış, bildiklerini okumuştur. Farklı yaş gruplarını, farklı fiziki ve zihinsel gelişimdeki çocukları aynı dersliklere yerleştirmek, onların aynı anda öğrenmesini beklemek büyük bir insafsızlıktır ve bu tam bir garabet uygulamadır" dedi.

"4+4+4 SİSTEMİ DERSLİK AÇIĞINI DAHA DA ARTIRDI"

Bu yıl okula başlama yaşının öne çekilmesinin sınıf mevcutlarını da artırdığını, ilkokul birinci sınıflarda yığılma olduğunu kaydeden Koncuk, "Ülkemizde derslik açığının büyük bir sorun olduğunu hepimiz bilmekteyiz" dedi.

Reklam
Reklam

"MEB verilerine göre, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında derslik başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 30, ortaöğretimde 31'dir” diyen Koncuk, şunları kaydetti:

“Derslik başına düşen öğrenci sayısı İstanbul'da ilköğretimde 44, ortaöğretimde 38; Ankara'da ilköğretimde 34, ortaöğretimde 33; Bursa'da ilköğretimde 34, ortaöğretimde 36; Ağrı'da ilköğretimde 38, ortaöğretimde 32; Hakkari'de ilköğretimde 38, ortaöğretimde 50; Gaziantep'te ilköğretimde 43, ortaöğretimde 41; Şanlıurfa'da ilköğretimde 48, ortaöğretimde 38; Diyarbakır'da ilköğretimde 43, ortaöğretimde 45'dir. Geçen yıl bile bu kadar kalabalık sınıflar var iken, yeni sistemle birlikte sınıf mevcutları daha da artmışken, mevcut fiziki imkânlar ve öğrenci sayıları ile nasıl sağlıklı eğitim-öğretim verilecektir? Bu sistemle birlikte özellikle Büyükşehirlerde bazı okullarda sınıf mevcutları 70-80 kişi olmuştur. Bakanlık buna nasıl bir çözüm bulacaktır? Milli Eğitim Bakanlığı 11 bin 536 yeni derslik yapıldığını açıkladı. Eğitim-öğretimin ihtiyaçları ve ilkokula başlayan öğrenci sayısının arttığı düşünüldüğünde, 11 bin derslik hangi yaraya merhem olacaktır?

Reklam
Reklam

Öte yandan ikili öğretim yapan okullarda eğitimin başlama ve bitiş saatleri sancılı olacaktır. Ders saatlerinde artış yapıldığı için sabah dersler daha erken saatte başlayıp, akşam daha geç saatte bitecektir. Bu problem için de şu ana kadar üretilmiş bir çözüm yoktur. Şayet bir düzenleme yapılmazsa, sabah okula giden çocuklarımız kör karanlıkta yollara düşecek, öğlen okula giden çocuklarımız ise çok geç saatlerde evlerinde olacaktır. İlkokulların öğlenci olduğunu ve derslerinin 19:00-19:30 saatlerinde biteceğini göz önüne alırsak, minik öğrenciler ne zaman evde olacak, ne zaman yemeklerini yiyecek, ne zaman derslerini çalışacak, ne zaman kendilerine zaman ayıracak ve ne zaman uyuyacaktır? Çocukların yatağı servis köşeleri mi olacaktır? Bu sorunu aşmak için teneffüs saatlerinin kısaltılması da gündemdedir. Peki 1000-1500 öğrencisi olan bir okulda çocuklar 5 dakika içinde hangi ihtiyacını karşılayacaktır? Böylesine bir plansızlık örneği Cumhuriyet tarihinde görülmemiştir."

Reklam
Reklam

"4+4+4 SİSTEMİ SINIF ÖĞRETMENLERİNİN FELAKETİ OLDU"

Koncuk, yeni sistemin sınıf öğretmenleri için büyük bir felaket olduğuna işaret ederek, "Bakan Dinçer'in açıklamasına göre 4+4+4 sistemi nedeniyle 42 bin sınıf öğretmeni norm kadro fazlası olmuştur. Sınıf öğretmenleri öyle bir mağduriyet yaşamıştır ki, 10 Eylül tarihinde yapılan ilk atamalarda sınıf öğretmenlerine ayrılan kadro sayısı sadece 341'dir. Bu durumun önümüzdeki 4-5 yıl daha süreceğini öngörmekteyiz. Bakan şimdi ne yapacaktır, Sayın Bakan, hani bir tane sınıf öğretmeni mağdur olmayacaktı. Bunu nasıl telafi edeceksiniz, mağdur bir kitle yaratmanın bedelini nasıl ödeyeceksiniz? İş bilmez, acemi ve tecrübesiz insanların milli eğitimi getirdiği nokta burasıdır. Öngörüsüz bir yaklaşım içinde olanlar, eğitimi kaosa ve bilinmezliğe sürüklemiştir. Üstelik sınıf öğretmenlerinin norm kadro fazlası olmasının nedeni değişen eğitim sistemidir. Bu noktada öğretmenlere sorumluluk yüklemek, bu sistemin bedelini öğretmenlere ödetmek doğru değildir" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"2012 YILI SONUNA KADAR 50 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI DAHA YAPILMALIDIR"

Yeni sistem nedeniyle sınıf öğretmenlerinin norm kadro fazlası olduğunu, ikinci kademe eğitimin 3 yıldan 4 yıla çıkarılmasıyla daha fazla branş öğretmeni ihtiyacı doğduğunu vurgulayan Koncuk, "Öğretmen açığı sorunu çözümlenememişken, yeni sistemin daha fazla öğretmen ihtiyacına yol açması krizi daha da derinleştirmektedir. Dolayısıyla Hükümet bu konuda yeteri kadar branş öğretmeni atama sorumluluğu göstermelidir. Bu nedenle 2012 yılı sonuna kadar 50 bin öğretmen ataması daha yapılmalıdır. 2012 yılında ataması yapılan öğretmen sayısı toplamda 100 bin’i geçmelidir. Ayrıca öğretmen atamalarında ciddi dengesizlikler vardır. Bazı branşlarda hiç öğretmen ataması yapılmamış, bazı branşlarda yapılan öğretmen ataması ise çok yetersiz sayıda olmuştur. Şunu da belirtmek isteriz ki; öğretmen atamalarını sadece yılda bir kez yapmak doğru değildir. Emekli olan, vefat eden, başka kurumlara geçen öğretmenler olabilmektedir. Hem bu tür olağanüstü durumları dikkate alarak, hem de atama bekleyen öğretmenlerin sayısının ve ülkemizin öğretmen ihtiyacının fazla olmasını göz önünde bulundurarak, yılda iki kez öğretmen ataması yapılması gerekmektedir" açıklamasında bulundu.

Reklam
Reklam

Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı'nın kadro tahsis edilmediğinde, öğretmen ihtiyacını ücretli öğretmenler aracılığıyla giderdiğini belirterek, ücretli öğretmenlik uygulamasının ivedilikle kaldırılması ve tüm öğretmenlerin kadrolu olarak görev yapması gerektiğini kaydetti.

"ÖZÜR GRUBU TAYİNLERİ YILDA İKİ KEZ YAPILMALI, İL EMRİ GERİ GETİRİLMELİ"

Milli Eğitim Bakanlığı'nın bölge, il ayrımı yapmadan, tüm özür grubu mağdurlarının tayinini gerçekleştirmesi gerektiğine dikkat çeken Koncuk, "Ailelerine kavuşmayı bekleyen, çocuklarının kokusuna hasret kalan, sağlık sorunları nedeniyle ailesiyle bir arada olmaya çabalayan öğretmenlerimiz daha fazla mağdur edilmemelidir. Bu noktada önümüzdeki yıllarda bu tür sorunlar yaşanmaması ve öğretmenlerin perişan edilmemesi için özür grubu tayinleri yılda iki kere yapılmalı ve il-ilçe emri geri getirilmelidir. Bakanlık bu konuda öğretmenlerle bir inatlaşma içinde girmemeli, öğretmenleri düşman olarak görmemelidir" ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz