Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Yargıtay'ın önemli bir iş yükü olduğunu belirterek, "Her yıl bir milyon dosyanın Yargıtay'a geldiği bir sistemde adaletin sağlıklı işlemesinin çok zor olduğunu ve bu iş yükünün de hakim ve savcı sayısını artırarak ya da yeni adliyeler veya Yargıtay'a daireler kurularak halledilemeyeceğini çok iyi anlamamız gerekmektedir. Arabuluculuk müessesi bu iş yükü fazlalığını hafifletecek" dedi.
Yargıtay, Adalet Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen 'Uluslararası Arabuluculuk Sempozyumu' İstanbul'da başladı.
Taksim'de bir otelde düzenlenen sempozyumun açılışına Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, alanında uzman ulusal ve uluslararası çok sayıda hukukçu davetli katıldı. Açılış programında bir konuşma yapan İsmail Rüştü Cirit, Türkiye'de daha kaliteli bir yargı sistemini oluşturmak bir çok çalışmanın yapıldığını bunların başında da arabuluculuk müessesinin geldiğini söyledi.
YARGI SİSTEMİNE YÖNELİK SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE SİVİL TOPLUMUN DAHİL EDİLMESİ
Cirit, Türkiye'deki ihtilafların büyük çoğunluğunun yargı içinde çözüldüğünü ancak ilerlemiş Batı ülkelerinde ise aynı kaynaklı sorunların çözümünde uzlaştırma, arabuluculuk ve tahkim müesseselerinin daha iyi çözüm yöntemi olarak kullanıldığını kaydetti. Bu nedenle Adalet Bakanlığı, Yargıtay, Danıştay, TBB ve TOBB işbirliğiyle ortak yürütülen çalışma sonucunda sempozyumu gerçekleştirdiklerini ifade eden Cirit, "Cirit, "Yargı sistemine ilişkin sorunlar, toplumun her kesiminin ilgi alanı içine giriyor. Yargıtay açısından adalet sistemine yönelik çalışmalara sivil toplumun dahil edilmesi basit bir yöntem farklılığı olmayıp yargı sistemine yönelik sorunların çözümünde köklü bir anlayış değişikliği ifade ediyor" diye konuştu.
Bölge Adliye Mahkemeleri'nin önümüzdeki Temmuz ayının 20'sinde faaliyete geçecek olmasının Yargıtay'ın karar alma ve sorun çözme mekanizmalarını olumlu bir şekilde etkileyeceğine dikkat çeken İsmail Rüştü Cirit, ayrıca çözüme ulaştırılması gereken konuların başında alternatif çözüm uyuşmazlıkları yöntemlerinin geldiğini söyledi. Cirit, "Avrupa'da yapılan araştırmalara göre alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleriyle uyuşmazlıkların giderilmesi mahkeme ile kıyaslandığında daha ekonomik, daha çabuk ve daha tatmin edicidir. Her yıl 1 milyon dosyanın geldiği Yargıtay'ımıza bu şekilde işleyen bir sistemle adaletin sağlıklı işlemesinin çok zor olduğunu ve bu iş yükünün de hakim, savcı sayısını artırarak diğer adliyeler kurarak, yeni daireler oluşturarak çözülmeyeceğini çok iyi bilmemiz gerekmektedir."
"DAHA İYİ MEKANİZMALAR GELİŞTİRMELİYİZ"
Yargıtay'da iki sosyal güvenlik hukuku dairesi ve üç iş hukuku dairesi bulunduğunu hatırlatarak, Cirit, "Özellikle sosyal güvenlik ve iş dairelerinde, iş yükü oldukça fazladır. Sosyal güvenlik dairelerindeki derdest dosya sayısı 31 Mart 2016 tarihi itibarıyla 20 bin 901'dir. İş dairelerindeki toplam derdest dosya sayısı ise aynı tarih itibarıyla 71 bin 806'dır. Sonuç itibarıyla iş ve sosyal güvenlik hukuku dairelerindeki mevcut dosya sayısı 92 bin 707'dir. Bu problemlerimizi çözmek için daha iyi mekanizmalar geliştirmek zorundayız" diye konuştu.
"YARGIYA GÜVEN YÜZDE 30'LARA DÜŞTÜ"
Yargıtay dairelerindeki iş yükünün fazlalığına vurgu yapan Başkan Cirit, iyi işleyen arabuluculuk müessesinin bu iş yükünü hafifleteceğini belirtti. Cirit, şunları söyledi:
"Arabuluculuk müessesinin 2 buçuk yıllık bir geçmişi var. Arabuluculuk yöntemiyle çözülen ihtilaf sayısı 2 bin 400'dür. Bir sistemin iyi işleyebilmesi için bu sistemi ya cazip hale getireceğiz ya da zorunlu hale getireceğiz. Başka türlü o sistem işlevsel olmuyor. Bizim ceza hukukunda arabuluculuk, uzlaştırma sistemimiz var ama uygulaması yok. Ölü doğmuş. İşlevsel değil. Bunları işler hale getirdiğimizde Türk yargısı daha kaliteli bir yargı ve güven endeksine kavuşacaktır. Şunu da ifade etmek istiyorum; geçmişte yargıya güven yüzde 70 idi, şimdi yüzde 30'lara düştü. Bizde ihtiyadi olarak tahkim müesseseleri var ancak buna rağmen vatandaşlarımız yargıya geliyorlar. Yani burada tezat var gibime geliyor. Çünkü güvenmedikleri bir yapıyı orada bir seçenek var; arabuluculuk müessesesi var, ihtişadii tahkim müessesesi var. Ancak gitmiyorlar, yargı içerisine geliyorlar, yargıya güvenmektedirler."
"DEĞERLENDİRME SİSTEMİNE İHTİYAT VAR"
Cirit, konuşmasında adli kalitenin yükseltilmesi için hakim ve Cumhuriyet savcılarının kararlarına yönelik bir değerlendirme sistemine ihtiyaç olduğunu dile getirerek, "Bu değerlendirme sistemi, ülkemizin kültürü ve geçmiş deneyimler dikkate alındığında resmi olmalı, birincil mevzuatta konu hakim ve Cumhuriyet savcılarına yeterli güvence sağlayacak, bağımsız karar verme özgürlüğünü koruyacak ve hukukun gelişmesine engel olmayacak şekilde ayrıntılı düzenlenmeli. Ayrıca, ikincil mevzuatta detaylandırılmalıdır" ifadelerini kullandı.
METİN FEYZİOĞLU: 3 BİN 500 ARABULUCU YETİŞTİRDİK
Metin Feyzioğlu ise TBB'nin bugüne kadar tam 3 bin 500 arabulucu yetiştirdiği bilgisini paylaşarak, "Halihazırda arabuluculuk siciline kayıtlı sayısından daha fazla arabuluculuk eğitimini vermiş durumdayız. Bu, bizim bu müesseseyi ciddiye aldığımızın ve bütün gücümüzle katkı sunduğumuzun en açık kanıtıdır" diye konuştu. TBB'nin arabuluculuk üst kurulunda 3 temsilciyle temsil edildiğini, bunun kanun koyucunun isabetli bir tercihi olduğunu dile getiren Feyzioğlu, arabuluculuk sınav kurumunda da temsil edildiklerini, bu sayede bu mülakatlarda bugüne kadar bir tek şaibenin çıkmadığını ifade eti.
Toplantıda Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da arabuluculuk üzerine birer konuşma yaptı. 2 gün boyunca alanlarında uzman hukukçuların yapacağı sunumlar ve oturumlarla devam edecek olan sempozyum yarın sona erecek.
DHA