İSTANBUL (AA) - Prof. Dr. İbrahim Tüzer, İsmet Özel'in sahiciliği çok önemsediğini belirterek, "İsmet Özel neyi yapıyorsa inanarak, sahici bir şekilde yapar. Devrimci duyarlılığı sokakta gazete satmaksa otobüse biner, gider gelir. Dolayısıyla şiirin de derinlikli ve dokunulur olmasını çok önemser." dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi iş birliğiyle gerçekleştirilen "10. İstanbul Edebiyat Festivali"nde İsmet Özel konuşuldu.
Etkinlik, TYB İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın yönetiminde, Sultanahmet'teki Kızlarağası Medresesi'nde gerçekleştirildi.
Prof. Dr. İbrahim Tüzer, "Şiirin Bereketlendirdiği Bir Ömür" başlıklı sunumunda, modern dünyanın ortaya çıkardığı "bezgin karakter"e değindi.
"Bezgin karakter"lerin ayırt etme özelliğini kaybettiğine dikkati çeken Tüzer, "Neyin iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin, sahici ya da sanal olduğuyla ilgili bir bilgi birikimini ortaya koyamıyor 21. yüzyıl insanı. Böyle bir dönemde her şey olurken buna şahitlik ettiğini iddia eden bir mütefekkirin, bir şairin nasıl bir hayat yaşadığını bilmemiz gerekiyor." diye konuştu.
Tezer, İsmet Özel'in 1944'te 6 çocuklu bir ailenin en küçüğü olarak doğduğunu anımsatarak, "Hem hayatının hem aile çevresinin hem de fikirlerinin ve şiirlerinin de kaynağı olarak kabul edebileceğimiz hususlara dikkat çekerken, 'tevarüs etmemiş adalet' ve 'kadirşinas itaatsizlik' kavramlarını kullanır. Bu iki kavram İsmet Özel'in aslında açar sözcüğü olarak kabul edebileceğimiz, dünyaya, fikirlerine ve şiirine bakış açısının temel çıkış noktalarından görünüyor." ifadelerini kullandı.
Özel'in henüz 9 yaşındayken Ankara'da bir gazeteye şiir yolladığını vurgulayan Tezer, şöyle devam etti:
"Kardeşleri dönem itibarıyla önemli eğitim öğretim faaliyetlerinde bulunmuş insanlardır. Yani içerisinde kitabın, bir takım düşüncenin ve merakın olduğu bir ailenin içinde doğmuştur. 'Benim şairliğim bir maliyet meselesidir.' der. Ağabeyinden dolayı ressamlığa da merakı vardır ama boya ve fırçayı elde etmenin masraflı olduğu dönemlerdir. O yüzden şair olduğunu söyler. Neyin iyi ya da kötü olduğuyla alakalı bir bilinci çok erken yaşlarda, ilkokul dönemlerinde ortaya koymuştur."
İbrahim Tezer, İsmet Özel'in kolayca kabul etmeyen bir yapıya sahip odluğunu belirterek, "İsmet Bey'in gündeminde, hayatı yaşarken, kişisel ilişkilerini oluştururken ve etrafındaki oluşumlara karşı bir cevap hazırlığı içerisinde olurken çok önemsediği bir başka nokta sahiciliktir. İsmet Özel neyi yapıyorsa inanarak, sahici bir şekilde yapar. Devrimci duyarlılığı sokakta gazete satmaksa otobüse biner, gider gelir. Dolayısıyla şiirin de derinlikli ve dokunulur olmasını çok önemser." ifadelerini kullandı.
- "İsmet Özel 'İslami toplum'u öne çıkartır"
Yazar Ercan Yıldırım da "İsmet Özel’in Düşünce Dünyası" başlıklı konuşmasında, Özel'in farklı dönemlerde ele alınabileceğini dile getirdi.
İsmet Özel'in saflığa çok önem veren bir düşünür olduğunu aktaran Yıldırım, "1970'li yılların son çeyreğinde 'Yeni Devir' gazetesinde yazdığı yazılar daha çok İslami yöntem ve cemaatleşmeyle ilgiliydi. Çok bireyci davrandığı ve insanlarla ilişkisinin mesafeli olduğu konuşulur. 'Toparlanıp Gitmiyoruz' röportaj serisinin ilkinde yer alan bir yazısı var. O yazıyı okuduğunuzda İsmet Özel'in cemaat kavramı etrafında çok saf bir yönelim tuttuğunu görürsünüz." şeklinde konuştu.
Yıldırım, İsmet Özel'de "İslami hükümet" kavramının çok yer bulmadığına değinerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"İsmet Özel 'İslami toplum'u öne çıkartır ama devletle ilişkili yönleri de vardır. Onun genel düşünce kodlarının içerisinde yöntem diyebileceğimiz şeylerden biri 'herkesleşmeme', 'biriciklik' düşüncesidir. Bu sadece Özel'in kendisi açısından değil. 'Müslüman toplum biriciktir, önderdir' düşüncesinden her zaman bahsetmiştir. Hayatı iyiyle kötünün, hakla batılın çatışması olarak görür. Yazılarında 'ahlak' vardır ama hiçbir zaman ahlakçı olduğunu görmeyiz. Yani vaiz üslubu yoktur. Felsefi olarak tazelenmeyi çok öne çıkartır. Dünyanın yenilenmesiyle düşüncenin ve insanın yenilenmesi arasında birbirini tetikleyen o döngüyü kendisi de gösterir."
- "Ona layık olmak için onu aşmaya çalışacağız"
"İsmet Özel'de Şiir ve Siyaset" başlıklı konuşmasıyla Özel'den bahseden Dr. Celal Fedai ise 1998'de İsmet Özel hakkında 400 sayfalık yüksek lisans tezi yazdığı bilgisini verdi.
Fedai, 28 Şubat döneminde yazdığı tezin akademik hayatını tıkadığının altını çizerek, "O yıllarda İsmet Özel çalışmışsanız bir daha üniversitede falan yol alamazsınız. İyi de oldu çok şükür. Ben İsmet Özel'le olan diyaloğumdan hiçbir zaman 'zarar' etmedim. İlkokul 3. sınıfta yazdığı 'Kış' adlı şiiri Ankara'da Milli Kütüphane'de bulmak benim 15 günüme mal oldu. Kendisi de kaybetmiş, sadece adını biliyor şiirin. Bulunca sevinçle ona yolladım." değerlendirmesinde bulundu.
İsmet Özel'in mücadelesi olan gerçek bir şair olduğunu aktaran Celal Fedai, şunları kaydetti:
"Bizim İsmet Özel'le olan diyaloğumuz, hayranlığın turşusunu kurmamak üzere. Biz İsmet Bey'i çok sevdiğimiz için eleştireceğiz tabii. Çünkü biz ondan bunu öğrendik. İsmet Özel'i bu yüzden severek okuduk. Kendisinin söylediği gibi 'tevarüs etmemiş asalet' bizde de olmasın istedik. Ona layık olmak için onu aşmaya çalışacağız. Aşabilir miyiz o ayrı konu. Öylesine büyük bir kişiliği aşmak için gayret sarfetmenin kendisi zaten başlı başına bir hadisedir."