Konuyla ilgili bir açıklama yapan Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü Bitki Koruma Şubesi yetkilileri, İsot'un ilk meyvesi görülünceye kadar zamansız sulamalardan kaçınılması gerektiğini belirterek, "Suyun karık sırtlarına ve bitki kök boğazına yükseltilmemesi gerekir. İlk yatırım masrafı yüksek olmakla birlikte, damlama sulama, en uygun sulama tekniğidir. Böylece işçilik masrafı, bakım, hastalık ve zararlılarla mücadele kolaylaşır ve masraflar azalır.
Damlama sulama sistemi kurma imkanı olmayan üreticilere, karık usulü sulamayı tercih etmeleri gerekir. Her yıl aynı tarlaya isot ekildiği zaman, çeşitli hastalık ve zararlılar çoğalıyor. Bu sebeple ekim nöbeti uygulanmalı. Bölgede en iyi ekim nöbeti, buğday veya ikinci ürünün ardından isot ekimidir" dedi.
"İSOT'UN PUL BİBER HALİNE GETİRİLMESİ" İsot'ta hasadın, Haziran sonu veya Temmuz başında başlayarak Ekim ayı ortalarına kadar devam ettiğini vurgulayan yetkililer, "İsot'un pul biber olarak ev şartlarında şu şekilde değerlendirilmeli. Önce biberlerin sap kısımları ve tohumları çıkartılıp temizlenir. Daha sonra, naylon örtü içine konularak, güneş altına terleyerek karartılmaya bırakılır. Bu işlem, periyodik aralıklarla alt üst yapılarak, isot iyice kararıncaya kadar devam eder. Kararan isot, daha sonra örtüden çıkarılarak kurutulur. Kurutulan isot daha sonra çuval içine konularak, tahta bir tokmakla dövülerek, pul biber haline getirilir. Elekten geçirilen isota, isteğe göre bir miktar tuz ve zeytinyağı ilave edilir. Böylece, Şanlıurfa'nın meşhur biberi isot, artık kullanıma hazır hale getirilmiş olur" diye konuştu.
Öte yandan, yetkililer isot yetiştiriciliğinde kültürel tedbirlere dikkat edilmesi gerektiğini ifade ederek, hastalık ve zararlı belirtileri görüldüğünde, Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü Bitki Koruma Şubesi'ne başvurulmasını istedi.