Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra düzenlediği basın toplantısında, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 212'ye yükseldiğini belirtti.
Kudra, hayatını kaybedenler arasında 61 çocuk ve 36 kadının bulunduğunu, yaralı sayısının ise 400'ü çocuk ve 270'i kadın olmak üzere 1400'e ulaştığını ifade etti.
İsrail'in masum sivilleri evlerinde hedef almaya devam ettiğini ve aşırı güç kullandığını kaydeden Kudra, saldırılar nedeniyle on binlerce Filistinlinin evsiz kaldığını ve bu durumun yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ve salgın hastalıkların yayılmasına sebep olacağını sözlerine ekledi.
İsrail'in işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'da ramazan ayında ibadet edenlere saldırması ve Şeyh Cerrah Mahallesi sakinlerini evlerinden zorla çıkarma planı bölgede gerginliği tırmandırmıştı.
Gazze Şeridi'ndeki Filistinli direniş grupları, İsrail polisinin işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa ve Şeyh Cerrah Mahallesi'nden çekilmesi için 10 Mayıs Pazartesi günü yerel saatle 18.00'e kadar süre tanımıştı.
İsrail polisinin Mescid-i Aksa ve Şeyh Cerrah'tan çekilmemesi üzerine Filistinli direniş grupları İsrail'e çok sayıda roket fırlatmıştı.
Bunun üzerine İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne yönelik "Surların Muhafızı" adıyla askeri operasyon başlatıldığını bildirmişti.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın brifinginde, Gazze'de yerinden edilen çok sayıda Filistinlinin çevredeki 48 okula sığındığını söyledi.
İsrail'in hava saldırıları nedeniyle Gazze'de yerinden edilen Filistinlilerin sayısının 38 bini geçtiğini belirten Dujarric, evlerinin yıkılması sonucu ise 2 bin 500'den fazla kişinin evsiz kaldığına, 41 okulun ise saldırılarda zarar gördüğüne dikkati çekti.
Elektriğe erişimin günlük 6 ila 8 saate kadar düştüğünü ve bu durumun sağlık hizmetlerini de etkilediğini ifade eden Dujarric, İsrail ve Filistinli gruplara BM ve diğer insani yardım örgütlerinin gıda ve yakıt yardımlarını ulaştırmasına müsaade etmeleri çağrısında bulundu.
Dujarric ayrıca tüm taraflara uluslararası insani hukuka ve insan hakları hukukuna saygı duyulması yükümlüğünü hatırlattı.
BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland'ın tüm taraflarla gerginliği azaltmak için çalıştığını söyleyen Dujarric, Genel Sekreter Antonio Guterres'in de gelişmeleri yakından takip ettiğini ve farklı seviyelerde çeşitli görüşmeler yaptığını ifade etti.
AA muhabirinin Genel Sekreter'in Filistinli sivillerin korunması için uluslararası koruma mekanizması kurulması yönündeki çağrıları destekleyip desteklemediği sorusuna ise Dujarric, "Şu an önceliğimiz çatışmaların sona erdirilmesi ve insani yardımlar. Sonrasında siyasi sürece dönülmesi... Mekanizmaya gelince ise üye ülkelerden bir tür teklif görmemiz gerek." yanıtını verdi.
İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs’te yer alan Şeyh Cerrah Mahallesi ve Mescid-i Aksa’da ramazan ayının başından itibaren devam eden gerginlik 7 Mayıs'ta İsrail polisinin Filistinlilere plastik mermi ve ses bombaları ile müdahale etmesiyle tırmanmaya başladı.
İsrail, Gazzeli Ebu Dayir ailesini birlikte son yemeklerini yerken vurdu.
İsrail 10 Mayıs'tan bu yana Gazze'ye hedef gözetmeksizin düzenlediği saldırıları sürdürüyor. Gazzeliler, İsrail'in saldırılarına günlük hayatlarına devam ederken bazen de uykuda yakalanıyor.
Gazze'deki Rimal Mahallesi'nde yaşayan Ebu Dayir ailesinin biri çocuk 2 ferdi de yemek yedikleri sırada İsrail uçaklarından atılan füzelerle saldırıya uğradı.
İsrail savaş uçaklarının fırlattığı füzenin yol açtığı felaket sonucu 54 yaşındaki Ziyad Ebu Dayir ve 11 yaşındaki yeğeni Refif Ebu Dayir hayatını kaybederken, diğer aile fertleri de yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.
Şifa Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Ziyad Ebu Dayir'in acılı eşi, bir yandan ağlayan oğlunu yatıştırmaya çalışırken diğer yandan "Eşim bir Müslüman'dı. Hiçbir şeyle ilgisi yoktu neden öldürüldü?" diyerek sitem etti.
Ürdün Kralı Abdullah, İsrail'in Filistin halkına karşı tekrarlanan kışkırtıcı uygulamalarının mevcut gerginliğe yol açtığını ve bölgeyi daha fazla gerginliğe sürüklediğini belirtti.
Kraliyet Divanından yapılan yazılı açıklamada, Kral Abdullah'ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bildirildi.
Görüşmede Kral Abdullah, iki devletli çözüm temelinde kapsamlı barışı ve başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırları dahilinde bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak siyasi çözümden başka seçenek olmadığını vurguladı.
İsrail'in Filistin halkına karşı tekrarlanan kışkırtıcı uygulamalarının şu anki gerginliğe yol açtığını ve bölgeyi daha fazla gerginliğe götürdüğünü ifade eden Kral Abdullah, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri ve Şeyh Cerrah Mahallesi sakinlerini evlerinden yasa dışı şekilde çıkarma girişimlerine ilişkin uyarılarını sürdürdüğünü aktardı.
Kral Abdullah ayrıca, uluslararası toplumun İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırıları durdurmak için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.
ABD'de faaliyet gösteren bazı Yahudi sivil toplum örgütleri, İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarına karşı imza kampanyası düzenleyerek, Amerikalı Yahudi toplumunu İsrail işgalini durdurmaları için siyasilere baskı yapmaları yönünde teşvik etti.
ABD'de faaliyet gösteren Barış için Yahudilerin Sesi (JVP) ve J Street isimli kuruluşlar, İsrail'in, işgali altındaki Doğu Kudüs ile Gazze'deki saldırılarının durdurulması ve bölgede barışın bir an önce sağlanması için Yahudi kökenli Amerikalıların harekete geçmesi yönünde imza kampanyası başlattı.
Nekbe'nin yıl dönümü ve İsrail güvenlik güçlerinin saldırıları nedeniyle ABD'nin birçok şehrinde günlerdir düzenlenen protestolara bizzat katılarak destek veren Yahudi kuruluşlar, internet sayfaları üzerinden başlattıkları imza kampanyalarıyla, üyelerini yapmaları gerekenler hususunda bilgilendirdi.
İnternet adreslerinin ana sayfasında Nekbe protestolarının yapılacağı noktaları gösteren bir ABD haritası paylaşan JVP kuruluşu, haritanın altına; "Filistin için hemen harekete geçin, yakınınızdaki bir eyleme katılın." diye yazdı.
Filistinlilere destek için, üyelerine sanal ortamda neler yapılabileceğini madde madde açıklayan JVP yetkilileri, "sosyal medyada Filistinlilerin sesini yükseltin, tüm paylaşımlarınızda 'ŞeyhCerrahıkurtar' etiketi kullanın" diyerek takipçilerini yönlendirdi.
İnternet sayfasında açılan imza kampanyası ile ilgili, "200 binden fazla kişi, İsrail’in Filistinlileri yasadışı tahliyesine ve evlerinin yıkılmasına son verilmesi talebiyle Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a gönderilecek dilekçeyi imzaladı. JVP Eylem ekibimiz, Kongre üyelerini ABD Dışişleri Bakanlığı üzerinde baskı uygulamaya zorlamak için çalışıyor. 15'i zaten konuştu, ancak 535'i de konuşmalı." şeklinde bilgiler aktarıldı.
ABD'nin İsrail'e her yıl yaptığı 3,8 milyar dolarlık yardım hakkında da, "ABD politikasını, İsrail'in savaş suçlarını finanse etmekten, İsrail'i sorumlu tutmaya kaydırmalıyız." ifadesi yer aldı.
Amerikan Yahudilerini temsil eden bir diğer kuruluş J Street de kendi sayfasında başlattığı imza kampanyası için Yahudi toplumuna duyarlılık çağrısında bulundu.
Hem Filistin hem İsrail'deki sivillerin korunması için ateşkes çağrısı yapan grubun duyurusunda, "Biden yönetimi ateşkesin sağlanmasına yardımcı olmak için kararlı bir liderlik göstermelidir. Başkan Biden'a söyleyin: Şimdi ateşkese ihtiyacımız var." görüşü paylaşıldı.
Amerikalı Yahudi grubun internet sayfasındaki bilgilendirme bölümünde ise "Sorunların çözülmesi adına diplomasiyi önceliyoruz. Amerika'da olduğu gibi, İsrail ve çevresinde de adalet, eşitlik, barış ve demokrasiyi ilerleten politikaları savunuyoruz." sözlerine yer verildi. (AA)