İsrail’in Özür Dilemesi

AK Parti Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz, İsrail’in tarihinde ilk kez özür dilediğini belirterek, “Bu çok önemli bir olay ve bir milattır diye düşünüyorum” dedi.

Mavi Marmara gemisinde bulunan AK Parti Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz, İsrail’in özür dilemesini yorumladı. Korkmaz, “Bu olay Türk diplomasisinin büyük bir başarısıdır. Türkiye İsrail’e özür diletmiştir. Bizim bakışımız bu. Bundan dolayı da dik duruşlarından dolayı, ısrarla takip etmelerinden dolayı Sayın Başbakanımıza, Sayın Dış İşleri Bakanımıza teşekkür ediyorum. Bu Türkiye’nin bölgede belirleyici bir güç olduğunun da açık bir ifadesidir. İsrail tarihinde ilk defa özür dilemiştir. Bu İsrail için kolay bir olay değildir ama bunu yapmak zorunda kalmıştır. Bunun sebebi Türkiye’nin kararlılığıdır ve bu kararlılıkta sonuç almıştır diye düşünüyorum. Zaten biz bunu biz İsrail’deyken, yani Mavi Marmara olayından sonra Türkiye’ye geri dönerken havaalanında yüksek rütbeli bir İsrailli yetkili, Türkçe de bilen birisiydi, bana bunu söylemişti. ‘İsrail özür dilemek zorundadır. İsrail Amerika’yı kaybetmeyi tolere edebilir ama Türkiye’yi kaybetmeyi tolere edemez’ demişti. Bunu o zaman döndüğümde ben burada seslendirmiştim. O İsrailli yüksek rütbeli yetkilinin söylediği noktaya da gelmiş olduk. Yani onlar da bunu biliyorlardı ama geciktiriyorlardı ve nihayetinde özür dilemek zorunda kaldılar. Bu çok önemli bir olay ve bir milattır diye düşünüyorum” dedi.

Korkmaz konuşmasına şöyle devam etti:

“Türkiye’nin şartları bu konuda belli; özür dileyecek, tazminat ödeyecek ve ablukayı kaldıracak. İlişkilerin normale dönmesi için şartlar bellidir. Tabii bundan sonraki seyri takip etmek lazım. Nasıl gelişecek, yani İsrail bu verdiği sözü nasıl tutacak, ablukayı hangi şartlar altında kaldıracak, bunları bekleyip görmek lazım. Her şeye rağmen bizim açımızdan mükemmel bir gelişme. Yani Türkiye bölgenin vazgeçilmez aktörü olduğunu, belirleyici aktör olduğunu bu şekilde göstermiştir ve bütün bölge insanları bu konuda daha da heyecanlanmıştır çünkü ilk defa İsrail böyle bir özür dilemektedir. Bu çok önemlidir. Ben bundan sonraki gelişmelerin bölge açısında daha da iyiye doğru gideceğini düşünüyorum. Bu İsrail halkı açısından da çok önemlidir çünkü İsrail’deki insanlarla bizim bir alıp veremediğimiz yoktur. Yani tabii ki orada Yahudiler de olacak, Hristiyanlar da olacak, Müslümanlar da olacaktır. Bütün hepsi barış içerisinde yaşayacaktır. Oranın tarihi bir statüsü, gelişimi vardır. Bunun tekrar oluşması gerekiyor, oranın gerçek sahipleri olan Filistin halklarının orada geçmişte yaşadıkları gibi sahip oldukları hürriyetlere sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Kalıcı barış ancak böyle olabilir ama siyonizm buna fırsat vermemektedir. İsrail’de de aklıselim düşünen insanlar vardır ve bu yapılanların yanlış olduğunu düşünen bir sürü insan vardır. Bunları bizzat ben yerinde gördüm.”

Şahsi bir talepleri olmadığını belirten Korkmaz, "Yani İsrail tabii ki gemiye saldırdığında sadece insanları öldürmedi, yaraladı, insanları darp etti, insanların özgürlüklerini kısıtladı, insanları ölüm tehlikesi ile karşı karşıya koydu ve mallarını da gasp etti. Yani milyonlarca dolarlık zarar verdi, şahsı mallara da bir sürü zarar verdi. Mesela ben ve birçok arkadaşım oradan sadece üstümüzdeki elbiselerle geri döndük. Yani bütün mal varlığımıza, bütün elektronik cihazlarımıza, paralarımıza el konuldu. Kimsenin İsrail’den doğrusu bir para beklediği falan yok. Yani İsrail’in tazminat ödemesi sembolik bir olaydır; bizim için maddi bir mana ifade etmemektedir. Kimsenin de İsrail’in parasına ihtiyacı yoktur ama bu tazminatı ödemesi suçunu kabul etmesi manasına gelir. Bu ablukanın haksız olduğu manasına gelir. Bu bizi de rahatlatır, dünya kamuoyunu da rahatlatır. Türkiye’de bu olayda bizi suçlayanları da bir yerde sıkıntıya sokacaktır. Onların da ben doğrusu bu süreçten sonra neler söyleyeceğini çok merak ediyorum. Yani, ‘Niye gittiniz, niye yaptınız? İsrail haklıydı’ diyenler en güzel cevabı aldı. Bu bizi daha da rahatlattı. Tazminat ne şehit aileleri ne yaralılar ne de orada mağdur olanlar için hiçbir anlam ifade etmiyor. İsrail bu ambargoyu kaldırmak durumundadır ve Gazze’ye yardımların ulaşmasının önünü açmak durumundadır. Bunu da açması lazım diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Korkmaz son olarak, “Mavi Marmara’nın 31 Mayıs 2013’te saldırıya uğradığı yere tekrar gitmesini ve aynı saatte orada şehitleri anma programı yapılmasını çok arzuluyorum” dedi.