İsrail'in Türkiye'den Özür Dilemesi

İZMİR (A.A) - Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırı sırasında hayatını kaybeden İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Songür'ün (50) abisi İmdat Songür, "Bugünkü hükümet İsrail'e karşı ciddi, sağlam bir tavır aldı. Bu tavrından dolayı hükümetimize teşekkür ediyoruz. Özür, tazminat ve ambargonun kalkmasının ardından gevşememelerini ve dik duruşa devam etmelerini şahsen diliyorum" dedi.

Mavi Marmara baskını nedeniyle İsrail hükümetinin Türkiye'den dilediği özrün değerlendirildiği, İHH İnsani Yardım Vakfı İzmir Şubesi'ndeki basın toplantısında konuşan Songür, İsrail'in özür dilemesinin bekledikleri, iyi bir gelişme olduğunu söyledi.

Saldırıda kardeşi Cengiz Songür'ü kaybettiğini hatırlatan İmdat Songür, "Bir şehit yakını olarak bizim derdimiz ne İsrail'in özür dilemesiydi ne de tazminattı. Bütün istediğimiz, arzumuz Gazze'ye olan ambargonun kalkmasıydı. Bu bir yerde yapılmış gibi görünüyor. Gazze'deki o kardeşlerimize burada maksat hasıl oldu. İlla ki ambargo sonuna kadar kalkacak. Ama şahsım adına söylüyorum ben bundan tam emin değilim" diye konuştu.

Türk hükümetinden dilenen özür ve tazminat konusunda sıkıntı olmadığını ancak Gazze'ye uygulanan ambargonun tamamen kalkması konusunda İsrail hükümetinin bazı kelime oyunları yaptığını savunan Songür, şöyle konuştu:

"Bu ambargonun kalkması hususunda bazı eksiklikler hissediyorum. İsrail hükümeti 'Huzur ve sükun devam ettiği müddetçe' şartı koyuyor. Bunun altında da ince bir kelimenin arkasına sığınıyorlar. "Acil işler, insani ihtiyaçlar" deniliyor. Hayır, derdimiz bu değildi. Biz ambargonun tam olarak kalkmasını istiyoruz. Biz bekleyeceğiz. Gerçekten içini dolduracaklar mı- Kaldırdık dedikleri ambargo ne işe yarayacak, içi dolacak mı- Bunları da takip edeceğiz. Bunlar, ortamı yumuşatmak için atılmış adımlar mı- Bunlar yapıldı diye şimdi İsrail'le yine can-ciğer kuzu sarması mı olacağız- Bu bende büyük bir soru işaretidir. Bu hükümetin bundan sonra daha uyanık olacağına inanıyorum. Bugünkü hükümet İsrail'e karşı ciddi sağlam bir tavır aldı. Bu tavrından dolayı hükümetimize teşekkür ediyoruz. Özür, tazminat ve ambargonun kalkmasının ardından gevşememelerini ve dik duruşa devam etmelerini şahsen diliyorum."

Songür, saldırılar nedeniyle İsrail'e karşı dava açtıklarını da hatırlatarak, davayı geri çekmelerinin söz konusu olmadığını ifade etti.

-"Şahsi olarak açtığımız davalarımız devam edecek"-

Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırı sırasında gemide bulunan ve İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucunda sırtından 2 kurşunla yaralanan Musa Çoğaş da İsrail'in özür dilemesi nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere hükümet yetkililerine teşekkür ettiklerini ifade etti.

Özür dilemelerinin, İsrail hükümetinin artık geri adım attığının bir göstergesi olduğunu belirten Çoğaş, bunun aynı zamanda Orta Doğu'da yeni bir dönemin de başlangıcı olduğunu söyledi.

Çoğaş, şöyle konuştu:

"O gemide yolculuk yapanlar, o yolda şehit olmuşlardı. Eğer İsrail Gazze'ye ambargoyu da kaldırmışsa, Mavi Marmara ve şehitler amacına ulaşmış demektir. Gazze'deki ambargo kalkmadan, şayet sadece özür dileme ve tazminat kabul edilmişse şartlarımızın kabul edildiği anlamına gelmez. Tek başına özür ve tazminatın bir anlamı yok. Ambargonun kaldırılmasıyla Cengiz Songür ve diğer şehitlerimiz de esas itibariyle amaçlarına ulaşmıştır diyebiliriz.

İsrail'in baştan beri söylediği bir şart, 'Biz şartlarınızı kabul ederiz ama sizler uluslararası platformlarda açtığınız, Türkiye'de açtığınız davaları geri çekeceksiniz' demesiydi. Bu suçun cezası, sadece özür dilemek veya tazminat ödemek olmayacağı için İsrail suçunu kabul edecek. Bu suçu işleyenler uluslararası platformlarda, mutlaka ama mutlaka cezalandırılmalı. Bunun için şahsi olarak açtığımız davalarımız devam edecek. Davalarımızı şartlar kabul edildiği takdirde geri çekmemiz gibi bir şey söz konusu değil. En azından şahsi olarak takip ettiğimiz, açtığımız davaların devam edeceğini söylüyoruz."

Çoğaş, gemide 2 kurşunla yaralandığını, sırtındaki kurşunların İsrail hastanelerinde kerpetenle çıkarıldığını, halen de kurşunlardan kalan metal parçalarının sırtında bulunduğunu sözlerine ekledi.

-"Bu anlaşma davayı etkilemez"-

İHH İnsani Yardım Vakfı İzmir Şube Başkanı Rasim Çağlar da Mavi Marmara Gemisi'nde İzmir'den 6 gönüllünün bulunduğunu, Cengiz Songür'ün saldırıda şehit olduğunu hatırlattı.

Çağlar, "Gazze'ye uygulanan ablukanın kaldırılmasını ve bu olayın müsebbiplerinin hepsinin cezalandırılmasını talep ediyoruz" dedi.

İHH İnsani Yardım Vakfı Avukatlarından Halit Çelik de hükümetin "İsrail'le aramızdaki sorunu çözdük" demesi karşısında bile bunun saldırıdan etkilenenlerin İsrailli yetkililerin cezalandırılması için açtığı davaları etkilemeyeceğini kaydetti.

Çelik, "Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin cezalandırılması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu gemiye saldıran İsrailli askerlerin ve yetkililerin isim listesini mahkeme istemiştir. Bu davayı bu anlaşma etkilemez. Ancak bu davada şikayetçi olanların davadan vazgeçmeleri için İsrail'in istenen tüm talepleri yerine getirerek şikayet sahiplerini tatmin etmesi gerekir" diye konuştu.

Basın toplantısına Mavi Marmara düzenlenen saldırıda gemide bulunan ve yara almadan kurtulan Emin Bozkuş da hazır bulundu.

-"Bir diplomasi başarısı"-

Öte yandan saldırıda hayatını kaybeden Cengiz Songür'ün Konya'da yaşayan kayın biraderi Mustafa Akyüz de AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in özür dilemesinin Türkiye Cumhuriyeti'nin bir diplomasi başarısı olduğunu söyledi.

Akyüz, "Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu, bu konuda büyük bir mücadele verdi. Kendilerine teşekkür ediyorum. Kayın biraderim Cengiz Songür, insani yardım amacıyla orada bulunuyordu ama karşılaştıklarını dünya biliyor. İzmir'de pazarcılık yapıyordu. Mavi Marmara gemisine binmeden önce telefonla arayıp, 'Gazze'ye yardım için gidiyoruz' diyerek bizle vedalaşmıştı" diye konuştu.

Muhabir: Mustafa Yıldırım - Abdulhamit Yaşar