Türkiye ile İsrail arasında bu hafta gerçekleştirilen görüşmenin ardından ortaya çıkan yakınlaşmanın iki ülke arasında uzun süredir devam eden gaz müzakerelerinde anlaşma sürecini hızlandırabileceği, yıllık en az 8-10 milyar metreküp gazın 2020'de Türkiye'ye gelebileceğini kaydedildi.
Son yıllarda Türkiye ile İsrail ilişkileri, İsrail'in Filistin'de uyguladığı politikaların yanı sıra, Gazze'ye yardım götüren bir gemiye 2010'da düzenlenen operasyonda dokuz Türk uyruklu kişinin hayatını kaybetmesinin ardından sancılı bir döneme girmişti. Reuters'ta dün gece yer alan haberde İsrailli bir yetkiliye göre, İsrail ve Türkiye, ikili ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla iki ülkenin büyükelçiliklerini tekrar açmasını da öngören bir ön anlaşmaya vardı.
Reuters'a bilgi veren ve Türkiye ile İsrail arasında sürdürülen doğalgaz projesi müzakereleri hakkında bilgi sahibi bir kaynak, İsrail'in oluşturduğu Leviathan Konsorsiyumu ile görüşmelerin yaşanan siyasi gelişmelere rağmen hiç kesilmediğini belirterek, "Siyasi otoritelerden de kimse görüşmelerin kesilmesini istemedi. Siyasi ortam çözülünce doğalgaz alınabileceği ifade ediliyordu.
Rusya ile yaşanan gerilimin yanı sıra İsrail ve Türkiye'deki seçimlerin de tamamlanması süreçte hızlı şekilde yol alınmasının önünü açtı" dedi. İsrail'den gaz alınmasıyla Turcas Enerjisa konsorsiyumunun yanı sıra Zorlu Enerji'nin de ilgilendiğini kaydeden aynı kaynak, "İki grup da Leviathan konsorsiyumuyla görüşüyor. Fiyat pazarlığı, boru hattı, güzergah, ortaklık payı, nasıl gaz satılacağı dahil her konu konuşuluyor" dedi ve şöyle devam etti: "Ancak İsrail Türkiye'nin yanı sıra Ürdün, Filistin, Mısır, Güney Kıbrıs gibi diğer ülkelerle de görüşüyor; bütün pazar alternatiflerini değerlendirmek istiyor. Son dönemde Mısır'daki gaz keşfi olunca avantaj Türkiye'ye geçti.
İsrail gazını ihraç etmek için Mısır'daki LNG çevirim tesislerinin artık İsrail'den gelecek kaynağa ihtiyacı kalmadı. Türkiye'ye gaz satışı ticari olarak da avantajlı konuma geldi." Bir Rus savaş uçağının 24 Kasım'da Suriye sınırında düşürülmesinin ardından Türkiye ile Rusya ilişkileri gerilimli bir sürece girerken, Türkiye özellikle doğalgaz ihtiyacının büyük bölümünü aldığı Rusya'ya olan bağımlılığını azaltmak için alternatif kaynaklara yöneldi. Aynı kaynak, yıllık 8-10 milyar metreküplük gazın birinci fazdan alınabileceğini belirterek, "Birinci fazdan 15, ikinci fazdan 15 milyar metreküplük gaz ihracatı planlanıyor.
Toplam 30 milyar metreküplük bir kaynak söz konusu. Türkiye en az 8-10 milyar metreküp gaz alabilir" dedi. Türkiye'de hiçbir özel sektör şirketinin 10 milyar metreküp gazı hem finansman hem ticari kaygılarla tek başına getiremeyeceğini kaydeden aynı kaynak, "Özel şirketlerin yanı sıra BOTAŞ veya TPAO gibi kamu şirketlerinin olacağı dört ya da beş ortaklı bir konsorsiyum kurulabilir. Kimsenin buna itirazı olmaz. Bu anlaşma 25 yıllık olur ve tamamına yakını 500 km'lik on-shore hattın maliyeti de 2.5-3 milyar dolar civarında gerçekleşir" dedi. Bugün anlaşma olsa dahi birinci fazın 2019 yılının son çeyreği ya da 2020'nın başında getirilebileceğini vurgulayan kaynak, kısa sürede İsrail'de düzenleyici kurulların son kararını vereceğini ve yatırımın önündeki bütün engellerin kaldırılacağını söyledi.