İşsizliğin düşürülmesi için istihdam gerekli

İSTANBUL (İHA) - Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, işsizlik oranının aşağı çekilebilmesi için yerli ve yabancı özel sektör tarafından, tarım dışı sektörde yılda 550 binin üzerinde net istihdam sağlanmasının gerektiğini söyledi.

TÜSİAD'ın düzenlediği II. TÜSİAD Girişimcilik Kongresi" İTÜ Maslak Kampüsü Süleyman Demirel Kültür ve Sanat Merkezi'nde başladı. Sabancı II. Girişimcilik Kongresi'nin açılış konuşmasında, TÜSİAD'ın çeşitli demografi ve istihdam raporlarında belirtildiği gibi gelecek on yılda, Türkiye'de, geçmişe kıyasla daha fazla kişinin işgücü piyasasına girmesinin beklendiğini belirtti. Sabancı, "Özellikle kadın nüfusumuzun daha geniş bir kesiminin işgücü piyasasına katılacağı, tarım sektöründen gelen işgücünün de artacağı hesaplanıyor. Sosyal güvenlik sisteminin artan açıklarını dengelemek için erken emekliliğin sona erdirilmesinin de işgücü arzını artırıcı bir etken olacağı düşünülüyor" dedi.

Reklam
Reklam

İşgücü piyasasındaki bu genişleme ancak yeni yatırımlarla emilebileceğini, bugün kısa dönemli nispi bir iyileşme gözlense de, kamu açıklarının büyük boyutlara ulaştığını, kamunun istihdam oluşturmasının artık imkansız olduğunu belirten Sabancı, istihdam açığını kamu sektörü eliyle kapatmaya çalışıldığı takdirde ülkenin altından kalkamayacağı bir yere geleceğini kaydetti.

İşsizlik oranının aşağı çekilebilmesi için, yerli ve yabancı özel sektör tarafından tarım dışı sektörde yılda 550 binin üzerinde net istihdam sağlanmasının gerektiğini hatırlatan Sabancı, "Bu ise ancak yatırım ortamının iyileştirilmesi ile mümkün olur. Yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmaları, elbette, yurt içindeki girişimciyi yeni yatırımlara yöneltme amacını da taşımak zorundadır. İstihdam yaratanlar girişimcilerdir. Bizim gibi işgücüne katılan nüfusu sürekli artan ülkelerde, her geçen gün daha fazla girişimciye ihtiyaç duyulmaktadır. Araştırmalar, girişimcilerin, ekonomik büyümeye de olumlu katkıda bulunduğunu, girişimci sayılarını yüksek oranlarda artırabilen ülkelerin işsizlikte de daha büyük oranda düşüşler sağladığını göstermektedir" dedi.

Reklam
Reklam

LİZBON STRATEJİSİ Sabancı, girişimcilerin, piyasadaki rekabet baskısını artırarak, diğer firmaları verimliliklerini ve etkinliklerini iyileştirmeye ya da yeniliklere yönelmeye zorlayacağını, piyasa ekonomisinin temel unsuru olarak elde ettikleri başarılar topluma zenginlik ve yeni iş olanakları, tüketicilere de tercih çeşitliliği sağlayacaklarını kaydetti. Sabancı, "Girişimcilik ayrıca kişiye kendi potansiyelini ortaya koyma olanağını verir" dedi.
Sabancı şunları söyledi:

"Girişimcilik, sadece Türkiye'nin değil, bütün dünyanın yakından ilgilendiği bir konudur. Bunun en belirgin göstergesi Avrupa Birliği'nin oluşturduğu Lizbon Stratejisi'dir. Avrupa Birliği Lizbon Stratejisi'nin ana ekseni, rekabet gücünü artırmak için araştırma geliştirme ve yenilikçiliği teşvik ederek ve insana yatırım yaparak bilgiye dayalı bir ekonomiye ve topluma geçişi hızlandırmaktır. Stratejinin önemle üzerinde durduğu alt başlıklardan biri yenilikçi işletmelerin, özellikle de küçük ve orta boy işletmelerin kurulması ve gelişmesi için elverişli bir ortam oluşturulmasıdır. Avrupa iş dünyası da ekonomik büyüme ve istihdam yaratmanın ancak girişimciliğin gelişmesiyle mümkün olacağını savunmakta ve Lizbon Stratejisi hedeflerine ulaşılması için karar alıcı mercilerin girişimcilerin sesine kulak vermesi gerektiğini vurgulamaktadır."
Avrupa iş dünyasının temsil örgütü UNICE'nin Girişimcilik ve KOBİ Komitesi tarafından Nisan 2005'te hazırlanan bir çalışmada, beş temel alanda öneriler ileri sürüldüğünü hatırlatan Ömer Sabancı, "Bunlar girişimcilik konusunda tutarlı bir politika oluşturulması, girişimcilik eğitimine önem verilmesi, finans olanaklarına erişimin kolaylaştırılması, vergi sisteminin basitleştirilmesi, idari yük ve bürokrasinin azaltılması olarak sıralanmaktadır. Bu başlıkların, şirketler hukukundan muhasebe sistemine, devlet yardımlarından fikri haklara kadar uzanan ilgili diğer konular hakkında oluşturulacak politikalarla desteklenmesi gerektiğinin de altı çizilmektedir. Avrupa için geçerli olan faktörlerin Türkiye ile ilişkisini gözden geçirdiğimizde, ülkemizde de yatırımlara ve yeni girişimcilere ihtiyaç olduğunu; ancak girişimciliğin ve yeniliklerin önünün kapalı olduğunu görüyoruz. Her şeyden önce Türkiye'deki vergi sistemi, yatırımcı için, girişimci için caydırıcıdır. Vergi oranları sanayinin rekabet gücünü olumsuz etkileyecek seviyededir. Yüksek vergi oranları ve istihdam üzerindeki vergi yükü, kayıtdışı ekonomiyi özendirmektedir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"KAYITDIŞI BÜYÜK ENGEL" Büyük boyutlara ulaşan kayıtdışı ekonominin oluşturduğu haksız rekabetle hem yerli hem de yabancı yatırımcı için caydırıcı etkide bulunduğuna dikkat çeken Sabancı, "Bununla beraber, ülkemize çok daha fazla yabancı yatırımcının gelmesi için vergi oranlarımızı civarımızdaki ülkelerle ile rekabet edebilecek seviyelere indirmemiz gerekmektedir. Girişimcinin en önemli ihtiyaçlarından biri olan finansman konusunda ciddi sorunlar mevcuttur. Kullanılabilir kaynakların büyük kısmını kamu kesimi çekmektedir. Finansal piyasaların etkin çalışmasını sağlayacak önlemleri almadan, uygun vade ve maliyet yapısına sahip finansal enstrümanları çeşitlendirmeden küçük ve orta boy işletmelerin kaynak sorununu çözmek zor olacaktır" dedi.

Sabancı girişimcilik için makroekonomik istikrar ile birlikte, kamu kesiminin küçültülerek özellikle ekonomi üzerindeki yükün azaltılmasının gerekliliğini dile getirerek, "Rekabeti ve yeni piyasaların gelişimini engelleyici düzenlemelerin kaldırılması, çalışma hayatını düzenleyen mevzuatta esneklik sağlanması, girişimciliğe hak ettiği önemin verilmesi ve girişimcilik ruhunun teşvik edilmesi, risk sermayesi kurumunun geliştirilmesi, bilimsel gelişmelerin ekonomik faaliyete yansıyabilmesi için gerekli önlemlerin alınması girişimciliğin önünün açılması için atılabilecek başlıca adımlardır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Rekabet gücü açısından 60 ülke arasında 48. sırada bulunan Türkiye'de girişimciliğin gelişmesinin, AB üyeliğine hazırlanan Türkiye'nin üyelik sonrasında AB'ye uyumunun kolaylaşması açısından da büyük önem taşıdığını kaydeden Sabancı, "Ekonomik performans ölçütü olarak kişi başına düşen gelir düzeyi ve istihdam oranı esas alındığında, AB ölçülerine yaklaşabilmemiz için gelişmiş ülkelere kıyasla çok daha girişimci, yenilikçi ve rekabetçi olmamız gerektiği açıktır" dedi.

"GİRİŞİMCİLİĞİ ÖZENDİRİYORUZ" TÜSİAD olarak, gerek yayınlanan raporlar, gerekse çeşitli platformlarda dile getirilen görüşlerle girişimcilik konusunun önemine dikkat çektiklerini belirten Sabancı, "Bunların yanısıra, girişimciliğin özendirilmesini sağlamak, bu alandaki sorunların paylaşıldığı ve çözümlerin tartışıldığı bir platform oluşturmak ve sahip olduğu iş fikrini yatırımcılara sunmak isteyen girişimci üniversite öğrencileri ve yatırımcıları buluşturmak amacıyla, geçen yıl 'Girişimcilik Kongremizin' birincisini düzenledik. Tüm bu çalışmalar ve araştırmalarda, girişimciliğin teşvik edilmesi için öngörülen ekonomik tedbirlerin yanında, konunun sosyal boyutu çerçevesinde, toplumda, özellikle gençler arasında girişimciliğin özendirilmesinin üzerinde önemle durulmaktadır. Bu çalışmalarda, eğitimin, gençlerde girişimcilik bilincinin ve becerilerinin geliştirilmesine önemli bir destek sağlayacağı belirtilmekte; bu çerçevede üniversitelerde girişimcilik eğitimi verilmesi, ders programlarında girişimciliğe yer verilmesi, girişimcilerin sınıflara davet edilmesi, deneyimli girişimcilerin yanında çıraklık, girişimcilik eğitimini kamu araştırma programlarıyla bütünleştiren idari bilim programları vb. mekanizmaların önemi ele alınmaktadır" dedi.

Reklam
Reklam

"RAPORUMUZU YAKINDA AÇIKLACAYAĞIZ" Ekonomide 2004 yılında yaşanan rekor düzeydeki yüzde 9.9'luk büyüme rakamına rağmen Türkiye'nin en önemli sorunu olan işsizliğin yeterli ölçüde azalmaması, bir yanda yapısal bazı eksiklerimizin devam ettiğini, öte yanda da politikalara yön verecek bir sanayi stratejisinden yoksun olduğunun göstergesi olduğuna işaret eden Sabancı, "TÜSİAD olarak, bu eksikliği gidermek açısından Makro Dinamikler, Sektörel ve Bölgesel Politikalar, Büyümenin Finansmanı ve Kurumsal Yapılanma başlıkları altında, birbirini tamamlayan dört adet araştırma yürütmekteyiz. Araştırma sonuçlarını Haziran ayının onyedisinde kamuoyu ile paylaşacağız. Bir refah toplumu ve buna uygun bir siyasal ve sosyal gelişme çizgisi oluşturmak istiyorsak, çok yönlü düşünmeli, başımızı kaldırıp ileriye bakarak, yapımıza ve hedeflerimize uygun bir gelişme stratejisi belirlemeliyiz. Girişimciliğin özendirilmesi bu stratejinin merkezinde yer alması gereken konulardan biridir" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam