150 kişiye istihdam sağlayabilecek potansiyele sahip” diyerek, meslek liselerinin daha cazip hale getirilmesini istiyor.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 12 Nolu Mobilya, Halı ve Ev Eşyası Meslek Komitesi Meclis Üyeleri, pandemi sürecinde sektörde yaşanan gelişmeleri ve sorunları değerlendirdi. Kalifiye eleman bulunamamasından pandemi sürecinde sektördeki daralmaya, üretim sorunlarından K2 Belgesi için talep edilen düzenlemelere, KDV indirimlerinden döviz kurlarındaki artışın maliyetler üzerine etkisine kadar birçok konuda yaşanan sıkıntıları anlatan meclis üyeleri, sorunların çözümü için destek bekliyor.
İpek: “Talep varken sipariş yetişmedi, şimdi ürün var ama talep yok”
Meslek Komitesi Meclis Üyesi Hasan Hüseyin İpek, pandemi döneminde mobilya sektörünün de pek çok sektör gibi sıkıntılı bir süreç geçirdiğini söyledi. İpek, “Müşteri talebi çok olduğu dönemde siparişleri yetiştiremedik, elimizde ürün olduğu bu dönemde de talep yok. Sektör olarak böylesine ters bir döngü yaşadık” dedi.
Konut kredisi faiz oranlarının ya da ihtiyaç kredilerinin faizlerinin düşürülmesiyle birlikte yaklaşık 2-3 ay hareketlilik yaşandığını ve yeni konut satışıyla birlikte mobilyaya da talebin arttığını belirten İpek, “Ancak bu dönemde özellikle büyük fabrikalarda çalışanlar arasında korona virüs tespit edilmesiyle Sağlık Bakanlığı tarafından üretim bantlarının bir bölümü kapatılınca üretim kapasitesi de yüzde
60-70’lere düştü. Bu durumda sektör, artan talebe yetişmekte zorlandı ve birçok firmamız taahhütlerini yerine getiremedi” diye konuştu.
Mobilya sektörü için yaklaşık iki ay bahar rüzgarlarının estiğini, ancak bunun faiz artışları sonrasında uzun süre devam etmediğini dile getiren İpek, “Şu anda ürünümüz var ama bu kez de talep yok. Eylül başından bu yana sıkıntı büyük” ifadelerini kullandı.
“K2 Belgelerine düzenleme yapılmalı”
Sektörün bir diğer sorununun K2 Belgesinde yaşadığına işaret eden İpek, bu konuda düzenleme yapılması gerektiğinin altını çizdi. İpek, “Bir kişiye ait iki firma bulunabiliyor. Bir şirketinde K2 Belgesine sahip bir aracı olan kişi, bu aracıyla o şirketteki işi bitip diğer şirketine geçirmek istediğinde satış olarak gösterilmesi gerekiyor. Burada bir sorun yok, ancak kendisine ait aracı diğer şirketinin üzerine geçtiğinde K2 Belgesini yenilemesi gerekiyor. Bu da karşımıza ciddi maliyetler çıkarıyor. Bir sermayedar mevcut belgesini iki ayrı işletmesinde de kullanıp özellikle böyle bir dönemde ekstra maliyetlerle karşılaşmamalı. Bu, büyük külfet” şeklinde konuştu.
“Ara eleman sorunu çok büyük”
Ara eleman bulma noktasında önemli sıkıntılar yaşadıklarına da dikkat çeken İpek, özelikle sevkiyat, montaj ve kalifiye pazarlama personeli bulmakta zorlandıklarını belirtti. Sektörde hemen herkesin ehliyeti olan sevkiyat elemanı aradığını ifade eden İpek, “Herkesin iş aradığı bir dönemde biz bu elemanlardan yoksunuz. Kalifiye eleman olsa sektör en az 100-150 kişiyi daha istihdam edebilecek potansiyele sahip” dedi.
Özellikle pazarlamada ciddi bir açık bulunduğunu kaydeden İpek, gençlere seslenerek, kendilerini bu alanda geliştirmeleri çağrısında bulundu.
Kiper: “KDV indirimi sektörü biraz hareketlendirdi”
K2 Belgesi değişiminde yaşanan prosedürün sektör adına ciddi sorun olduğunu kaydeden Meclis Üyesi Osman Kiper ise bu alanda bir esneklik beklediklerini vurguladı. Kiper, “Ortaklık yapısı benzer ya da aynı ise yapılan işlem mükerrer olmamalı, esnafın durumu düşünülmeli” diye konuştu.
Sektör adına pandemi öncesinde uygulanan KDV indirimlerinin büyük önem taşıdığına da değinen Kiper, “KDV’nin yüzde 8’e inmesi sektörün ivme kazanmasına vesile oldu. Biraz hareketlendik. Ekonomi canlandı” değerlendirmesini yaptı.
Normalleşme süreciyle insanların dışarı çıkmasıyla talebin arttığını ve karşılamakta zorlandıklarını kaydeden Kiper, “Şu anda ibre tersine döndü, talep eskisi gibi değil ama beklentimiz 2-3 ay öncesi gibi olmasa da insanların evleriyle daha çok ilgilenmeye başlaması nedeniyle özellikle yatak odası ve oturma gruplarına talebin devam etmesi yönünde” ifadelerini kullandı.
“Tedarikçi fiyatları TL cinsinden oluşturulmalı”
Üst segment ürünlerde ise ithal girdinin fazla olması nedeniyle döviz kurlarıyla sorun yaşadıklarını anlatan Kiper, mobilyacıların TL cinsinden satış yaptığını ancak kumaşçı, süngerci gibi tedarikçilerin euro cinsinden fiyatlandırma yapması nedeniyle zarar ettiklerini söyledi. “Türkiye’de döviz cinsinden fiyatlandırma yapılabiliyorsa biz niye yapamıyoruz?” diyen Kiper, tedarikçilerin de denetlenerek fiyatlarını TL cinsinden belirlemesinin sağlanması gerektiğini vurgulayıp, aksi halde değişken fiyatlar nedeniyle önlerini göremeyip olumsuz etkilendiklerini söyledi.
“Meslek liseleri daha cazip hale gelmeli”
Sektörün bir diğer önemli sorunu da elaman bulma noktasında yaşadığını vurgulayan Kiper, şunları söyledi:
“Özellikle montaj ve nakliye personelinde nitelikli mavi yaka sorunu var. Usta bulmakta da zorlanıyoruz. Z kuşağının da bu sektörde mavi yaka olarak çalışma isteği olmadığını görüyoruz. 5 yıl sonra daha da zorlanacağımız ortada. Meslek liselerimizin mobilya ile ilgili bölümlerine yönelik çalışmalı ve bu alanların cazibesini artırmaya yönelmeliyiz. Son olarak cadde ihlali sorunumuzun halen devam ettiğini bildirmek isterim. Bu soruna yol açan da mağdur olan da yine bizim üyelerimiz, bunun farkındayız. Sorun da çözüm de biziz ama çözümü adına henüz yol alamadık ve bu alandaki çalışmalarımız da devam ediyor.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz