İşsizlik yüzde 10: Dönemsel mi, kriz habercisi mi?

Türkiye'de işsizlik dün açıklanan verilerle birlikte Ağustos'ta yüzde 10 seviyesini aşarak 6 ayın en yükseğine ulaştı. Sendika temsilcileri yükselişin devam edeceğini öngörüyor. Ekonomistler ise işsizlikte dengelenme olabileceği görüşünde.

Enis Şenerdem

BBC Türkçe

Türkiye'de işsizlik Ağustos ayında yüzde 10,1'e çıkarak son 6 ayın en yüksek seviyesine ulaştı.

Aynı dönemde tarım dışı sektörlerdeki işsizlik oranı ise yüzde 12,3 olarak gerçekleşti.

İşsizliğin özellikle son aylarda hızlı artmasını 'iyi sinyaller değil' sözleriyle yorumlayan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Enstütüsü Müdürü Serkan Öngel, "İşsizlikte artış eğilimi devam ediyor. Özellikle de eğitimli kesimde yaşanan işsizlik artışı kaygı verici" diyor.

Reklam
Reklam

Yılbaşından bu yana hükümetin iç talebi kısmak için aldığı tedibrlerin istihdama olumsuz yansıdığını ifade eden Öngel, "İkinci çeyrekteki yüzde 2,1'lik büyüme çok düşüktü. Büyümedeki yavaşlamanın özellikle sanayi ve inşaat sektörlerinde istihdamı azalttığını görüyoruz" diye devam ediyor.

Ancak Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nden (BETAM) uzman araştırmacı Zümrüt İmamoğlu aynı fikirde değil.

İlk iki çeyrekte hem Türk Lirası'ndaki hızlı değer kaybının hem de kredilerdeki büyümeye karşı alınan önlemlerin ekonomiyi yavaşlattığını hatırlatan İmamoğlu, "Bu önlemler ekonomiyi yavaşlattı. Bunun da bir sonucu olarak tarım dışı istihdamda son üç ayda 1,3 puanlık artış yaşandı" diyor.

İmamoğlu'na göre ekonomide üçüncü çeyrekle birlikte başlayan toparlanma işsizlik verilerine de olumlu yansıyacak: "Üçüncü çeyrekte toparlanma vardı. Dördüncü çeyrekte de bunun sürmesini bekliyoruz. Yılsonu büyümesi tahminimiz yüzde 3 civarında. Bu toparlanmayla birlikte işsizlikte de bir miktar gerileme görebiliriz."

Reklam
Reklam

Metodoloji etkiledi mi?İşsizlik verilerinde tartışma yaratan bir diğer konu ise Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) metodoloji değiştirmesi.

Artık üç aylık dönemsel işsizlik verileri yerine bir aylık veriler açıklanıyor.

Bu yüzden de TÜİK'in işgücü anketlerine dayanan veriyi elde etmek için sorulan sorulardan birisinde 'son üç ay' içerisinde iş arayan kişi ifadesi 'son dört hafta' içerisinde şeklinde değiştirildi.

DİSK'ten Serkan Öngel, bu değişiklikle birlikte işsizlik tanımlamasında kapsamın daraltıldığını ve işsizlik verisinin olduğundan düşük gösterildiğini savunuyor.

DİSK'in son işsizlik raporunda gerçek işsizlik oranının yüzde 17,1 olduğu da savunuluyor.

BETAM'dan Zümrüt İmamoğlu ise metodoloji değişikliğinin işsizlik verisinde sapmalara yol açmadığı görüşünde.

Yeni hesaplama sisteminin Avrupa Birliği İstatistik Enstütüsü Eurostat'a uyum çalışmalarının bir parçası olduğunu hatırlatan İmamoğlu, "Açıkçası biz yeni hesaplamaya geçişdiğinde işsizlikte bir miktar yükseliş bile bekliyorduk. Daha önce TÜİK'in hazırladığı üç aylık dönemsel işsizlik verisini Eurostat kendi hesaplamalarıyla aylık veriye dönüştürüyordu ve o zaman da ortaya çıkan rakam hep TÜİK'inkinden yüksek oluyordu" diyor.

Reklam
Reklam

Bundan sonra ne olacak?Hükümetin işsizlikle mücadeleyi sadece rakamsal boyuta indirgediğini ifade eden Serkan Öngel, "Onlar için yüzde 10 psikolojik bir eşikti. Orta Vadeli Program'daki (OVP) işsizlik hedefinin tutmayacağı da artık açık. OVP'deki en büyük çelişkilerden birisi de buydu. Bir yandan tüketimi kısıp diğer yandan işsizliğe çözüm aramak OVP'nin içinde bir tutarsızlığa yol açıyor" diyor.

Zümrüt İmamoğlu'na göre ise kısa vadede çok da karamsar bir tablo yok.

Ekonomide yeni bir dengelenmenin yaşandığını ifade eden İmamoğlu, bundan sonra birkaç yıl büyümenin yüzde 3'lerde kalacağını, işsizliğin de çok düşmese de mevcut seviyelerde bir platoya oturacağını öngörüyor.