İstanbul Fatih'te 7 yaşındaki bir çocuğun hayatı yanlış teşhis nedeniyle kabusa döndü. Kanser teşhisi konan ve 9 seans kemoterapi gören çocuğun kanser olmadığı ortaya çıktı. Küçük çocuk yanlış teşhis sonucu yüzde 52 engelli hale geldi. Acılı aile hastane ve doktorları hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılık ise isnat edilen suça bakma görevinin hastanenin kendisinde olduğunu belirterek dosyayı görevsizlikle yanlış tedavi uygulayan hastanenin rektörlüğüne gönderdi.
Y.T.C., son zamanlarda diz kapağı bölgesinde oluşan ağrılar yüzünden sık sık kâbuslar içinde uyanınca aile çocuklarını doktora götürdü. Fatih'te bulunan vakıf hastanesinin Ortopedi bölümüne başvuran aile ise sonraki 4 ay boyunca yanlış teşhis ve tedaviye maruz kaldı. Ortopedi bölümü doktoru istediği MR, kan tahlili ve patoloji sonuçlarına göre küçük çocuğa Osteosarkom (Kemik Kanseri) teşhisi koydu.
Sürecin uzun bir tedavi süreci olacağını belirten doktor, tedaviyi hızlandırmaları gerektiğini belirterek çocuğu hastaneye yatırdı. Doktorun yönlendirdiği Y.T.C., ve ailesi aynı hastanenin hematoloji bölümünde tedaviye alındı. İlk kemoterapisini alan küçük çocuğa bu süreçte 9 seans kemoterapi yapıldı. Küçük çocuğun doktoru bu tedavilerin ardından ise ameliyata karar verdi. Hastaneye yatan çocuk için son tetkikler yapılırken, ameliyata saatler kala baba Halil İ.C.'nin çalan telefonu her şeyi değiştirdi.
Aile, oğullarının kemoterapi aldığı süreç içinde ulaşmayı denediği ancak bir türlü ulaşamadığı bir profesör, babayı arayarak raporları değerlendirebileceği haberini verdi. Küçük çocuğun patoloji ve MR sonuçlarını değerlendiren profesör, kemik kanseri teşhisinin doğru olmadığını belirtti. Bunun üzerine anne ve baba ameliyata iki gün kala Ankara'da Gazi Üniversitesi Hastanesi ile İstanbul'da özel iki hastaneden de profesörün dediğini doğrular sonuçlar alınca soluğu oğulları için ameliyat hazırlığı yapan hastanede aldılar.
Baba Halil İ.C. ile anne Seda C., dört farklı hastaneden aldıkları sonuçla Y. T.C.'nin kemik kanseri değil, ilaçla tedavi edilebilen Osteoid Osteoma (iyi huylu tümör) teşhisi konulduğunu doktoruna iletti. Ancak doktorları aileye 'Terbiyesizlik yapıyorsunuz. Böyle şey olmaz' diyerek ameliyatı gerçekleştireceğini söyledi. Aile ise oğullarının yanlış teşhis kurbanı olarak ameliyat ettirmek istemedikleri belirterek küçük çocuğu hastaneden apar topar çıkarttı.
Aile tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusunda çocuklarının yanlış görülen tedaviden dolayı hayatı boyunca yüzde 52 iş görmezlik raporuyla hayatına devam edeceği anlatıldı. İstanbul Tabipler Odası, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan raporlarla hastane ve doktorların yanlış tedavi yaptıklarının belgelendiği anlatılan dilekçede sorumlularının cezalandırılması talep edildi.
Sabah'tan Atakan Irmak'ın haberine göre savcılık yürütülen soruşturma sonunda söz konusu şüpheli 6 doktor ve hastanenin yapmış olduğu yanlış tedavinin 2547 sayılı yasanın 53/c maddesi gereğince tedaviyi uygulayan hastanenin rektörlüğü tarafından soruşturma yapması gerektiğini belirterek dosyaya görevsizlik verdi. Skandal karar sonrası aile savcılığın kararına itiraz ederek savcılığın şüphelileri cezalandırılmasını istedi.