İstanbul Erzurumlular Derneğinden Ankara Barosuna kınama

İstanbul Erzurumlular Derneği Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile Ankara Barosu arasında yaşanan tartışmaya ilişkin açıklamada bulundu.Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Ramazan ayının ilk Cuma günü verdiği hutbede eşcinsellik ve evlilik dışı ilişkiyle ilgili sarf ettiği sözler tartışma yaşanmasına sebep oldu.“ Ankara Barosu tarafından yapılan bu sorumsuz açıklamayı tasvip etmemiz mümkün değildir” diyen Dernek Başkanı Lütfü Tohumcu, ’’Bir hukukçunun yazmasını büyük vahamet olarak nitelendirdiğimiz sözde Baronun yaptığı açıklama sineye çekilir cinsten değildir.

İstanbul Erzurumlular Derneği Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile Ankara Barosu arasında yaşanan tartışmaya ilişkin açıklamada bulundu.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Ramazan ayının ilk Cuma günü verdiği hutbede eşcinsellik ve evlilik dışı ilişkiyle ilgili sarf ettiği sözler tartışma yaşanmasına sebep oldu.
“ Ankara Barosu tarafından yapılan bu sorumsuz açıklamayı tasvip etmemiz mümkün değildir” diyen Dernek Başkanı Lütfü Tohumcu, ’’Bir hukukçunun yazmasını büyük vahamet olarak nitelendirdiğimiz sözde Baronun yaptığı açıklama sineye çekilir cinsten değildir. Yüce dinimize ve onun mümtaz temsilcilerine yapılan hakaret, alçaltıcı tanımlamalar, tahkir ve tehditler İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Derneği olarak kabul edeceğimiz bir durum değildir. Bu nedenle aşağıdaki bildiriyi saygıdeğer halkımızın dikkatine sunmak elzem olmuştur’’ dedi.
Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “Bizler cinsel sapkınlığın, madde, uyuşturucu, alkol bağımlılığı gibi normal olmayan ve kesinlikle tedavi edilmesi gereken hormonal, ruhsal bir hastalık olduğunu düşünüyoruz. Şizofreni, Panik atak, Obsesif-Kompulsif bozukluk, Fobia karşısında nasıl ki tedbirler alınıyorsa cinsel anormallik de aynı tedbirleri gerektirir. Tedavi edilmediği takdirde topluma, özellikle buluğ çağındaki ve daha erken yaşlardaki sağlıklı çocuklarımıza büyük zarar vereceği muhakkaktır.
Sapkınlığı destekleyen, bu hastaları birer meta gibi kullanarak rant sağlayan, topluma normalmiş gibi gösterenler de aynı sapkınlığın bir parçasıdır.
Bu anormalliği reddetmek için belli bir dine, kültüre, mensup olmaya gerek yoktur. Bu nedenle İslam’a saldırmak, İslamı hedef almak, toplumun bir kesimini nefret duyguları ile donatıp kışkırtmak anlamına gelir. İşte çağdaş olmayan, medeni olmayan, insani olmayan da budur.
Bu toprakları kurtarırken düşmanın üzerine Allah, Allah nidaları ile giderken dönmeyi hiç düşünmemiş Müslüman Türk milletinin torunları olarak, hiçbir kişi, kurum ya da gayri milli artığın dinimize, inancımıza, kutsalımıza dil uzatmasını kabul etmiyoruz.
Diyanet İşleri Başkanının şahsında dinimizi, mümtaz şahsiyetlerini ülkenin Müslüman olan % 90 inançlı insanlarını tahrik, tahkir, tehdit eden, aşağılayan teröristvari açıklamayı yapanları kınıyoruz.
İçinde hakaret, yalan, iftira, halkı diyanete karşı kin ve düşmanlığa davet ihtiva eden, her fırsatta kaldırım söküp, ülke yağmalayanlara işte size fırsat ’hepimiz bilmem neyiz’ diyerek sokağa püskürtme girişimi olan bu bildiriyi yazan, yayımlayan ve yayanlar hukuk erbabından kabul edilemez.
Söz konusu vahim bildiriyi yazan, hukuk camiası içinden çıkmış ancak hukukçu olamamış bu güruh Türkiye’deki aklı hür, vicdanı hür hukukçular için de utanç kaynağıdır.
Bizler İstanbul Erzurumlular Derneği mensupları olarak bu ölçüsüz, hadsiz, seviyesiz, ahlaki çöküntüyü öven saldırganlar karşısında, Allahın lanetlediği sapkınlık hakkında toplumu uyarma görevini yapan Diyanet İşleri başkanımızı sonuna kadar destekliyoruz.
Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz. Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz yürürüz.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz