Şanar Yurdatapan'ın YouTube hesabından yayımlanan destek videosu İstanbul "Sözleşmesinin iptali için kadınların verdiği hak ve eşitlik mücadelesine erkeklerden katkı" açıklamasıyla yayımlandı.
Ayrıca videoda, "Erkeklik öldü mü? Hayır ölmedi; kadınları öldürüyor! İnsanlığımızı da. Hadi artık, dilimizden de, hayatımızdan da söküp atalım bu ilkel, ayrımcı böbürlenmeyi. İnsanlık hepimizi ayrımsız kavrıyor. Yeter de artar. Kadınların verdiği hak ve eşitlik mücadelesinde onların yanındayız" ifadeleri yer aldı.
Tam adı "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olan uluslararası sözleşme 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldı. Bu sebepten dolayı da kamuoyunda 'İstanbul Sözleşmesi' ismiyle anılan yasayı imzalayan ve onaylayan ilk ülke Türkiye oldu.
1 Ağustos 2014'te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine dayanıyor.
Geçen yıl Emine Bulut cinayetinin ardından Türkiye'nin pek çok kentinde sokağa dökülen kadın hakları savunucuları, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması çağrısı yapmıştı.
Ancak sözleşmenin "Türk aile yapısına zarar verdiğini" söyleyerek, Türkiye'nin sözleşmeden çekilmesini isteyen bir kesim de var.
AKP içerisinde sözleşmeyle ilgili farklı görüşler dile getirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleşme için "Bizim için ölçü değildir. İstanbul Sözleşmesi nas değildir" dediği iddia edilmişti.
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un İstanbul Sözleşmesi'nden geri adım atılması yönündeki ifadelerinin ardından başlayan tartışmalar 5 Ağustos'ta yapılması planlanan AKP Merkez Yürütme Kurulu'nda (MYK) tartışılacaktı. Ancak AKP MYK'sı AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şehir dışında olması gerekçesiyle ertelendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev aldığı Kadın ve Demokrasi Derneği'nden de (KADEM) İstanbul Sözleşmesi'ne destek açıklaması gelmişti.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Başkanı AKP'li Canan Kalsın da, "Bu kadar suç ve suçlunun olduğu bir yerde her şeyin suçlusu bir sözleşmeymiş gibi algılamak ve algılatmak hangi algının ürünüdür" sorusu ile sözleşmeyi hedef alan partilileri eleştirmişti.
AKP Kadın Kolları Başkanlıkları da 27 Temmuz'daki yazısında kullandığı ifadeler nedeniyle Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak hakkında 11 Ağustos'ta 81 ilde suç duyurusunda bulunmuştu.
Dilipak, daha sonra "Peki, 40 kere söyledim, fahişe derken ki kastım bırakın AK Parti'yi veya sözleşmeyi destekleyenleri, hiçbir kadın grubu değil! LGBT yerine söylediğim bir ikame kelimedir 'fahişe ve türevleri'. 'Papatyalar veya AK Parti içindeki AKP'liler' derken ise, AK Partililerin tamamını kastetmediğim ortadadır. Böyle bir iddiadan Allah'a sığınırım" diyerek kendisini savunmuştu.