İSTANBUL (AA) - İstanbul Valisi Vasip Şahin, suyun hayat olduğunu belirterek, "Hayat su ile başlar ve su kalmazsa hayat da biter. Canlıların temel ihtiyaç maddesi sudur. Su aynı zamanda bir medeniyettir. İstanbul, bu kongreden çıkan sonuçlardan daha fazla istifade ederek 50 yıllık su ihtiyacını gidermiş olma perspektifini belki 100-150 yıla çıkaracaktır." dedi.
Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen "İstanbul Su Kongresi ve Fuarı" saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
İSKİ'nin "Dünya suyun geleceğine yön verebilmek için İstanbul'da buluşuyor" sloganıyla düzenlediği kongrede konuşan Vali Şahin, İSKİ'nin İstanbul'a yakışan bir faaliyeti yaptığını söyledi.
İstanbul Su Kongresi ve Fuarı'nın bir su şehri olan İstanbul açısından bir ihtiyaç olduğunu aktaran Şahin, "Su, hayattır. Hayat su ile başlar ve su kalmazsa, hayat da biter. Canlıların temel ihtiyaç maddesi sudur. İnsanoğlu, susuz üç gün yaşayabiliyor ama gıdasız belki de 40 güne kadar hayatını sürdürme imkanına sahip. Bu sadece insan için değil, bütün canlılar için böyledir. Süreleri değişse de su bütün canlılar için hayattır. İnsanlar, bitkiler ve hayvanlar için aynı oranda bir ihtiyaçtır." diye konuştu.
- "İstanbul çok önemli bir semboldür"
"Su aynı zamanda bir medeniyettir" diyen Şahin, şöyle devam etti:
"Suya ihtiyaç, insanoğlunu suyun yanında, yakınında hep yaşamaya zorlamıştır. O ihtiyaçtan kaynaklanan yerleşim bir müddet sonra medeniyetlerin kurulmasına, gelişmesine ve serpilmesine vesile olmuştur. Baktığımızda insanoğlu, özellikle Anadolu coğrafyasında- dünyanın diğer yerlerinde de böyledir- öncelikle su kenarına, hemen akabinde su ile birlikte korunaklı bir yere yerleşmeye çalışmış. Medeniyetler geliştirmiş. İnsan, hayati ihtiyacı olan bir maddenin etrafında ikinci ihtiyacı olan güvenlikli bir bölgeye yerleşmeye çalışmış. Medeniyetlerini de bu iki ihtiyacını yani su ve güvenliği karşıladıktan sonra kurmaya çalışmış. Bu anlamda İstanbul, çok önemli bir semboldür. Su medeniyetinin kurulduğu coğrafyanın ve şehirlerin önemli bir temsilcisidir İstanbul."
Şahin, tarihin kadim dönemlerinden itibaren başlayarak İstanbul'da su yapılarına rastlanıldığını hatırlatarak, "Bunun en güzel örneklerini Mimar Sinan, hem çeşmelerle hem su yolları ve yapılarıyla bugüne kadar kalacak şekilde dünyaya göstermiştir." ifadelerini kullandı.
Suyun savaşların ve göçlerin ana sebeplerinden biri olduğunu aktaran Vali Şahin, şunları kaydetti:
"Orta Asya'dan Anadolu coğrafyasına gelişimizin altında yatan sebeplerden birinin de su olduğu tarihçilerimiz tarafından açıklanıyor. Orta Asya'dan başlayan kuraklık, oradaki atalarımızı su kaynaklarına doğru yöneltmiş ve en son Anadolu'da karar kılmışlar. Dolayısıyla göç ve yerleşme aynı zamanda ihtilafları da beraberinde getirdiği için zaman zaman savaşlara sebep olmuş. Ama su aynı zamanda barışın da temelini oluşturmuş. Su üzerinde varılan anlaşma ve uzlaşmalar, insanların bir arada ve barış içinde yaşamalarının teminatı haline gelmiş. Dolayısıyla su savaş sebebi olduğu kadar bir barış sebebidir."
Bu kongreden önemli sonuçlar çıkacağına inandığını dile getiren Vali Şahin, "Suyun birçok teknik, tıbbi sağlık ve çevreyi kirletme açısından bu üç gün içinde sunulacak bildirilerle çok ciddi şekilde tartışılacağını biliyorum. İstanbul, bu çıkan sonuçlardan daha fazla istifade ederek 50 yıllık su ihtiyacını gidermiş olma perspektifini belki 100-150 yıla çıkaracaktır. " ifadelerini kullandı.
- "Suya dair her konu konuşulacak, tartışılacak"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ise su olmadan hayatın olmayacağını anlattı.
Geçmişten günümüze bakılıp bir değerlendirme yapıldığında insanların önceden su ile buluşmasının problemlerin çözüm için yeterli kabul edildiğini ancak günümüzde artık sıkıntıların çözümü için bunun çok ötesine gidilmesi gerektiğini aktaran Uysal, şunları söyledi:
"Şehirlere kullanılabilir suyun gelmesi, bu suların güvenli bir şekilde temizlenip tekrar doğaya bırakılması artık yeterli değil. Dünya nüfusunun artışı beraberinde suya olan ihtiyaçta artışın yaşanmasına yol açtı. Bu kongrede kullanılan ve kirletilen suyun tekrar doğaya bırakılması, suyun zararlarından, taşkınlardan, sellerden, afetlerden korunmak ve küresel ısınmayla birlikte alternatif suyun nasıl kullanılacağına kadar pek çok konu, velhasıl suya dair her şey tartışılacak. Umarım bu yapılan tartışmalar insanlık adına idarecilerde bir ufuk açar ve suya dair yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağlar."
Uysal, artık günümüzde global dünyada sadece bir şehir veya bir ülkenin yapacağı çalışmanın sorunların çözümünde yeterli olamayacağının altını çizerek, "Özellikle çevre temizliği ve su konusunda şehirler, ülkeler, bilim adamları ve suyu kullanan halk el ele vermek zorunda. İstanbul, geçmiş tarihine baktığımızda su ile ilgili teknolojiyi en iyi kullanan şehir olmuştur. İstanbul'a baktığımızda birçok bölgede, belki de dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar su kemerlerine, sarnıçlara ve su yollarına rastlarız. Bu manada baktığımız zaman İstanbul'da böyle bir kongrenin yapılması önemlidir." diye konuştu.
- "Haliç, geçmişte o maliyetlerden kaçınıldığı için kirlendi"
Kirletilmiş suyun yeniden kullanılır hale getirilerek doğaya bırakılmasının da önemli olduğunu ifade eden Uysal, sözlerine şöyle devam etti:
"Kirletilmiş suların arıtılıp tekrar doğaya bırakılmasının bir maliyeti var. Ancak başlangıçtan bu maliyete katlanılmazsa bunlar yapılmazsa daha sonra kirlenen çevre veya suyun tekrar temizlenmesinin maliyeti çok daha fazla olur. Bunu, İstanbullular oralara biz yaşadık ve en iyi biz biliriz. Hemen yanı başımızda bu salonun önünde dünyanın en güzel yerlerinden biri olan ve 'Altın Boynuz' diye bilinen Haliç, geçmişte o maliyetlerde kaçınıldığı için kirlendi. Onu temizlerken başlangıçta yapmamız gereken yapılmadığı için 10-20 katından fazla bir maliyete rağmen biz onu tekrar eski haline getiremedik. Bu manadan bakıldığı zaman, gerçekten su ve çevre ile ilgili başlangıçta yapmamız gerekeni yapmazsak biz insanlık olarak daha sonra çok daha büyük maliyetlerin altında ezilmek durumunda kalıyoruz. Çok daha büyük problemlerin altında eziliyoruz. Onun için, bunun önceden konuşulması tartışılması ve ulusal ile uluslararası düzeyde işbirliğinin yapılması bizlere büyük katkı sağlayacaktır."
- "50 yıllık su problemini çözdük"
İstanbul'un su ile ilgili tüm çalışmaları yapan İSKİ'nin önemli katkılar sağladığını anlatan Mevlüt Uysal, şöyle devam etti:
"İstanbul'un su ile ilgili tüm çalışmalarını yapan İSKİ ile iftihar ediyoruz. Bir dönem İstanbul'da musluklardan su akmazdı. 'İSKİ'nin yaptığı çalışmalarla önümüzdeki 50 yıllık su problemini çözdük' demek bize gurur veriyor. Tabii İSKİ'nin yaptığı bu çalışmayla da artık, dünyada bölgesinin en büyük ve önemli organizasyonlarından birisi olan İstanbul Su Kongresi ve Fuarı'nı yapabilir hale gelmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. 'İstanbul'da birçok şeyi yaptık' demek yetmiyor. İstanbul'un su sorununu çözmek için 200 kilometre öteden su getiriyorsak o bölgenin ve kentin su sorununu da bizim çözmemiz gerekiyor. Sadece komşu iller değil, komşu ülkelerle de beraber ortak politika üretmeliyiz. Avrupa'yı boydan boya aşıp gelen Tuna Nehri ile ilgili bir çalışmada, beraber, ortak bir politika üretmezsek o zaman 'İstanbul problemlerimizi çözebilmiş. Biz gereğini yapmış olduk' diyemeyiz. O manada burada üç gün devam edecek çalışmaların önemli olduğunu düşünüyorum. Dünyanın diğer ucundaki ülke ve şehirlerle birlikte hareket edersek birçok problemi çözmüş oluruz."
Uysal, 22 ülkeden gelen davetliler ile kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.
Kongrede, Uluslararası Su Birliği (IWA) Başkanı Prof. Dr. Helmut Kroiss ve İSKİ Genel Müdürü Fatih Turan da konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından Vali Şahin, Mevlüt Uysal ve diğer konuklar fuar alanını gezdi.
Kongreye, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, Arap Ülkeleri Su Kuruluşları Birliği Genel Sekreteri Khaldon Khashman, akademisyenler ve çok sayıda yerli yabancı davetli katıldı.
Bazı belediye ve firmaların su konusunda geliştirdiği teknolojik malzemelerinin sergilendiği fuar, 13 Ekim'de sona erecek.