Kopuz, yaptığı yazılı açıklamada, bugüne kadarki tüm muhtıralarda muğlak tabirlerle "demokrasinin rayından çıkması, irticanın hortlaması, huzur ve güven ortamının bozulması" gibi ifadelere tanık olduklarını belirtti.
Kopuz, şunları kaydetti:
"Bu kez ayrıcalıklı konumlarının özlemiyle yanıp tutuşan kifayetsiz bir grup, mütekait askeri oligarşi temsilcisi niyetlerini açık açık dillendirmiştir: Büyüyen, güçlenen, savunma sanayisi içindeki yerlilik oranı sürekli yükselen, bir yıllık küresel salgının olumsuz etkilerine rağmen ihracatı rekorlar kıran Türkiye'nin önüne set çekmek… Böyle bir durumun kimin işine yarayacağını, kimin isteyeceğini yüce milletimizin takdirine sunuyorum.
Kanal İstanbul'un yapılmasını Türkiye'nin güvenliğine bir tehdit olarak görmek, sürekli gelişen askeri eğitim sistemini eleştirmek bir tarafa, sorulması gereken soru bence 'Siz kimsiniz ve bu açıklamayı yapmak ne haddinizedir. Aslında mütekait generallerin bu açıklaması hukuk dışılık açısından da bir ilktir. Diğer darbeciler, yaptıkları hukuksuzluğu en azından TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesine dayandırıyorlardı. Bu hukuk dışı ve sorumsuz bildirinin kesinlikle küçümsenmemesi, açılan soruşturmanın en kısa zamanda tamamlanması ve sorumluların en ağır biçimde cezalandırılması Türkiye demokrasisinin sağlığı için kaçınılmaz gerekliliktedir." (AA)