İstanbul Ticaret Borsası’nda seçimler yaklaşırken, tansiyon da artmaya başladı. 3-4 grup üzerinden ilerleyecek gibi görünen yarışta, gelenekçiler ile yenilikçiler arasında ciddi bir rekabet yaşanıyor. Yenilikçiler, borsanın 1930'ların mevzuatıyla yönetildiğini ifade ederek, bir önceki başkanın 53 yıl iktidarda kalmasını eleştiriyor.
Retail News Dergisi, Mayıs 2012 sayısında İstanbul Ticaret Borsası’nın geleceğini ve Türkiye’deki borsa kültürünü masaya yatırdı. RN Genel Yayın Yönetmeni Ali Güler’in moderatörlüğünde gerçekleşen özel oturumda ilginç iddialar ortaya atıldı. Oturuma, Aksu Vital Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Aksu, ÜMTAT Yönetim Kurulu Başkanı Musa Sucu, MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Kiler Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Kiler ve MÜSİAD Gıda ve Tarım Sektör Kurulu Yönetim Kurulu Üyesi olan Kaanlar Gıda Genel Müdürü Zekeriya Kaan katıldı.
Konuşmacılardan Yunus Aksu, "Ülkemizde 117 tane borsadan aktif çalışan 8-10 tanesi kaldı. Borsalar, güncel gelişmelere ayak uyduramıyorlar ve fonksiyonlarını yitirmeye başladılar. Ürünlerin standardize edilmesi ve uluslararası hareket kabiliyetine erişmesi için borsaya ihtiyaç var. Bu aracı kurumların güvenilir kamu kurumu olması bu anlamda önemlidir. Tescil ve kâr merkezli hareket edemezler. Elde ettikleri paraların bir kısmını repoya yatırıyorlar. Bir kısmını kamu kuruluşlarına hibe veriyorlar. Yılda yaklaşık iki bin öğrenciye burs veriliyor. Gayrimenkul alıyor ya da işletiyorlar." dedi.
Musa Sucu, "Türkiye'de bir takım borsalar görevini düzgün yapıyor, İstanbul Ticaret Borsası görevini yapamıyor, sadece tescil ücreti alan bir kurum haline geldi. Son İstanbul Borsası Başkanı, ben doğduğumda borsa başkanı olmuştu. Biz 2009'da geldiğimizde borsa başkanlığını bıraktı. Adam 41 yıl borsa başkanlığı yaptı." ifadelerini kullanırken, Ümit Kiler, eleştirilerini, "Ticaret borsasının asli görevi ayak oyunları, kavga, siyaset ve tartışma olmamalıdır. Ticaret Borsalarının ticarete, borsaya, çiftçiye ve ilgili insanlara faydalı işler yapması lazım. Türkiye'de sahte bal konuşuluyor, Ticaret Borsasının ürünü ama İstanbul Ticaret Borsası’nın bununla ilgili açıklaması yok. Bakıyorsunuz peynirle ve sütle ilgili bir çok spekülasyon var." şeklinde özetledi.
Zekeriya Kaan da şunları söyledi:
"Ticaret borsaları günümüzde görevlerinin hiç birini yapamamaktadır. Zaten serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde böyle kuruluşlara ihtiyaç da kalmamıştır. Eğer 30 gün içinde tescil bedelini ödemezseniz ya da o ayı geçirirseniz, ilgili kanuna dayanarak ana bedel üzerine yüzde 50 gecikme zammı ekleyerek ve direkt icra emri göndermek suretiyle ödemek durumunda kalabiliyorsunuz. Ticaret Borsası, 2.000'e yakın üyesiyle tahsilât yapamadığından dolayı davalık. 5.700 kadar üye, tescile tabi miktar ve üzeri kalemlerden oluşan fatura düzenlemediğinden tescil ücreti ödemiyor. Geriye tescil bedeli ödeyen ancak 300 civarında üye kalmaktadır. Ticaret borsalarının kanundan aldığı yetkiyle bir kısım tüccardan topladığı aidat ve komisyonları nerelere ve ne şekilde harcadığı sorgulanmalı. Akabinde kanunun değiştirilmesi suretiyle bu tescil ücreti adı altında (bizce haksız alınan bir vergi) bedellerinin kaldırılması gerekiyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz